Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Tespite İtiraza İlişkin Dava

Tespite İtiraza İlişkin Dava

ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YERDE TESBİT TARİHİNDEN ÖNCE YAPILIP KESİNLEŞEN KADASTROSUNUN OLDUĞU – KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ YOLUYLA TAŞINMAZ EDİNME KOŞULLARININ OLUŞTUĞU – HÜKMÜN ONANDIĞI

T.C YARGITAY
20.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 9322
Karar: 2016 / 7331
Karar Tarihi: 21.06.2016

ÖZET: Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre .. yılında yapılıp kesinleşen kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun .. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

(3402 S. K. m. 14)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil …vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında …, …, … köyü 151 ada 35 parsel sayılı 7170 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle (ölü) … adına tesbit edilmiştir. Tesbite, … ve …tarafından kadastro komisyonuna itiraz edilmiş, komisyonca itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı …tarafından, 151 ada 35 sayılı parsele yönelik, annesinin sağlığında bu yeri kendisine verdiği, yıllardan beri kendisinin kullandığı ve kiraya verdiği gerekçesiyle dava açmıştır. … 28.04.2011 tarihli dilekçesi ile taşınmazın içi açıklık olduğu gerekçesiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacı …’ın davasının reddine, müdahil davacı …nin davasının kabulü ile, … ilçesi, … köyü 151 ada 35 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve davalı … tarafından süresinde temyiz edilmiş, Dairemizin 28.02.2013 tarih ve … sayılı ilamı ile; “Davacı … ve davalı …’ın temyiz itirazları yönünden; mahkemece, çekişmeli taşınmazın içi açıklık konumunda olduğu gerekçesiyle davacı gerçek kişinin davasının reddine, müdahil …nin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmediği gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki: çekişmeli taşınmazın güney doğusunda bulunan komşu 36, 37 ve 39 parsel sayılı taşınmazların kişiler adlarına tarla vasfıyla, batısında bulunan 34 parsel sayılı taşınmazın ise …adına hali arazi vasfıyla tesbit görüp tapuya özel mülk olarak tescil edildiğine göre, bu taşınmazlara sınır olan çekişmeli taşınmazın içi açıklık olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Ancak; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazın tarafların müşterek murisleri anneleri tarafından önceki yıllarda ekilip biçildiği ondan sonra mirasçılarına kaldığı uzunca bir süredir ekilip biçilmediği belirtildiğine göre taşınmazın ne kadar zamandır kullanılmadığı bu sürenin iradi terk anlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, zilyetlik koşullarının var olup olmadığı araştırılmadığı gibi müşterek muristen geldiği belirtilen taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla taraflardan birine müşterek muris tarafından verilip verilmediği hususu da yeterince araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, taşınmaz başında bir fen ve bir ziraat yüksek mühendisi bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tarafların gösterecekleri tanıklar olduğu halde yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazın öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı, taşınmaz üzerinde taraflar yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla taraflardan birine müşterek muris tarafından verilip verilmediği hususu araştırılmalı, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazın niteliği hususunda, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazda zilyetlik koşulları oluşmuş ve iradi terk söz konusu değil ise tarafların delilleri doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli, şayet zilyetlik koşulları oluşmamış ve iradi terk durumu söz konusu ise taşınmazın hali arazi vasfıyla …adına tescili gerekeceği düşünülmelidir.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemede bozma ilamına uyulmasının ardından yapılan yargılama sırasında davacı … 10.01.2014 tarihli celsede imzalı beyanı ile davadan feragat etmiş ve yargılama sonucunda davacının ve müdahil davacının davalarının reddine, … ili, … ilçesi, … köyü, … mevki 151 ada 35 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen kadastrosu vardır.
Sonuç: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21.06.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.