Sözleşmeye Dayalı Teminat Senedi İcraya Konulursa Ne Olur?
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/14273
K. 2010/3312
T. 28.3.2010
• TAZMİNAT İSTEMİ ( Çekte Ciranta veya Hamil Gibi Bir Sıfatı Bulunmayan Davacı Muhatap Bankanın Sehven Ödeme Yaptığını Bildirerek Keşidecinin Haklarına Halef Olmasının ve Çek Bedelini Geri İstemesinin Mümkün Olmadığı – Davanın Reddi Gereği )
• ÇEKTE CİRANTA VEYA HAMİL GİBİ BİR SIFATI BULUNMAYAN DAVACI MUHATAP BANKA ( Sehven Ödeme Yaptığını Bildirerek Keşidecinin Haklarına Halef Olmasının ve Çek Bedelini Geri İstemesinin Mümkün Olmadığı – Davanın Reddi Gereği )
• TEMİNAT SENEDİ ( Dava Konusu Çekin Teminat Senedi Olup Olmadığı Konusunun Ancak Satım Sözleşmesinin Tarafları Arasında Tartışılabileceği – Teminat Senedi Olmasının Dahi Tek Başına Bir Çekin Kambiyo Senedi Vasfını Yitirmesine Neden Olmayacağı )
6762/m.691
ÖZET : Dava konusu çekin teminat senedi olup olmadığı konusunun ise ancak satım sözleşmesinin tarafları arasında tartışılabileceği, teminat senedi olmasının dahi tek başına bir çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesine neden olmayacağı gibi ödenmesini de engellemeyeceği, davalı tarafça çekin alacaklarının karşılığı olduğu savunulduğuna göre teminat çeki iddiasını keşidecisinin ispatlaması gerektiği, çekte ciranta veya hamil gibi bir sıfatı bulunmayan davacı muhatap bankanın, sehven ödeme yaptığını bildirerek keşidecinin haklarına halef olmasının ve çek bedelini geri istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar isabetlidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.02.2008 gün ve 2006/451 – 2008/34 sayılı kararı onayan Daire’nin 12.10.2009 gün ve 2008/5894 – 2009/10384 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili bankanın müşterisi A. D.’in keşidecisi olduğu, 12.07.2006 keşide tarihli ( 30.000 ) ABD Doları bedelli çekin davalılardan M. Ö.’e ödendiğini, anılan çekin keşideci tarafından keşide tarihi olmadan ve “İsapar Ltd.Kiev’e giden havlu teminatı” açıklamasıyla teminat çeki olarak diğer davalı şirkete verilmişken davalı M. Ö. tarafından keşide tarihinin tamamlanıp teminat ibaresinin okunamaz halde tahrif edildiğinin anlaşıldığını, dolayısıyla sehven ödenen meblağ nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik ( 7.613 ) ABD Doları’nın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili M.’nın diğer müvekkili şirketin işçisi olduğunu, müvekkili şirketle dava dışı keşideci A. D. arasında ise ev tekstili ve manifatura alım satım ilişkisi bulunduğunu, dava konusu çekin de A.’nin müvekkili şirketten satın aldığı mallara karşılık olarak düzenlendiğini, alacaklarının gerçekte ( 9.307,88 ) ABD Doları olduğundan ve çeklerde kısmi tahsilat imkanı bulunmadığından çekin tamamının tahsil edilip bakiyesinin iade edildiğini, çekin teminat senedi niteliğinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu çekin arka yüzünde üzeri beyan kapama mürekkebi ile kapatılmış “14.12.2004 Süper Profil Ltd.Kiev’e giden havlu teminatı” ibarelerinin yazılı olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanabilmesi için sebepsiz zenginleşen ile zarara uğrayanın mal varlıkları arasında bir değişimin bulunması ve arada illiyet bağının olması gerektiği, dava konusu çekin teminat senedi olup olmadığı konusunun ise ancak satım sözleşmesinin tarafları arasında tartışılabileceği, teminat senedi olmasının dahi tek başına bir çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesine neden olmayacağı gibi ödenmesini de engellemeyeceği, davalı tarafça çekin alacaklarının karşılığı olduğu savunulduğuna göre teminat çeki iddiasını keşidecisinin ispatlaması gerektiği, çekte ciranta veya hamil gibi bir sıfatı bulunmayan davacı muhatap bankanın, sehven ödeme yaptığını bildirerek keşidecinin haklarına halef olmasının ve çek bedelini geri istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 2008/5894 Esas, 2009/10384 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 03,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 172.00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 28.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.