Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının Tescili İstemi

Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının Tescili İstemi

SİCİLE TESCİLİ EMREDEN MAHKEME KARARLARININ İŞLEME ALINABİLMESİ İÇİN KESİNLEŞMİŞ OLMALARININ ŞART OLDUĞU GEREKÇESİ – DAVANIN REDDİ – HÜKMÜN ONANDIĞI

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 8629
Karar: 2016 / 3598
Karar Tarihi: 04.04.2016

ÖZET: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, talep konusunun ticaret siciline tescil ile ilgili olup sicilin doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde tutulması kamu düzeni gereği olduğu, TTK’nın 32. maddesi ile Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi ile tescile yetkili müdürlüğe tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını inceleme yükümlülüğü getirildiği, HMK’nın 350/2. maddesindeki düzenlemede dikkate alındığında kişiler hukuku ve sicil oluşturmayla ilgili mahkeme kararlarının kesinleşmeden infazına- tesciline yasal düzenlemenin imkan vermediği, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 40 maddesinin son cümlesinde “…kesinleşmiş olan hüküm sonucuna göre işlem yapılır.” denmek suretiyle sicile tescili emreden mahkeme kararlarının işleme alınabilmesi için kesinleşmiş olmalarının şart olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

(6102 S. K. m. 32) (6100 S. K. m. 350)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2015 tarih ve 2014/718-2015/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ….olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının tescili taleplerinin reddedilmesi üzerine mahkemeye başvurduklarını, mahkemece genel kurul toplantı tutanağının tesciline karar verildiğini, ancak bu mahkeme kararının kesinleşmediği için davalı …’ne yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek, anılan red kararının itirazen kaldırılmasını ve mahkeme kararının kesinleşmesi beklenmeksizin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kurumun yaptığı işlemin TTK ve Sicil Yönetmeliği’ne uygun bulunduğunu, tescili istenilen mahkeme ilamının kesinleşmemiş olup HMK’nın 350. maddesine göre kişiler hukukuna ilişkin kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, talep konusunun ticaret siciline tescil ile ilgili olup sicilin doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde tutulması kamu düzeni gereği olduğu, TTK’nın 32. maddesi ile Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi ile tescile yetkili müdürlüğe tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını inceleme yükümlülüğü getirildiği, HMK’nın 350/2. maddesindeki düzenlemede dikkate alındığında kişiler hukuku ve sicil oluşturmayla ilgili mahkeme kararlarının kesinleşmeden infazına- tesciline yasal düzenlemenin imkan vermediği, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 40 maddesinin son cümlesinde “…kesinleşmiş olan hüküm sonucuna göre işlem yapılır.” denmek suretiyle sicile tescili emreden mahkeme kararlarının işleme alınabilmesi için kesinleşmiş olmalarının şart olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.