İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE DAVASI
KİRA SÖZLEŞMESİ KONUSUNDA TARAFLAR ARASINDA UYUŞMAZLIK OLMADIĞI – KEFALET SÖZLEŞMESİ – ŞEKİL ŞARTLARINA UYULUP UYULMADIĞININ TESPİTİ GEREĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI
T.C YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 13440
Karar: 2014 / 14415
Karar Tarihi: 24.12.2014
ÖZET: Davada dayanılan ve karara esas alınan 01.01.2014 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Bu kira sözleşmesini davalılardan C. G. kefil sıfatıyla imzalamıştır. “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece takibe konu kira sözleşmesinde şekil şartlarına uyulup uyulmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksi şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
(6098 S. K. m. 583)
Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılardan C. G. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Karar: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına, inkar tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalılardan kefil C. G. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan ve karara esas alınan01.01.2014 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Bu kira sözleşmesini davalılardan C. G. kefil sıfatıyla imzalamıştır. TBK 583 maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulup uyulmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenle davalı kefil C. G. yönünden kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.