Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Koruma Kararının Kaldırılması İstemi

KORUMA KARARININ KALDIRILMASI İSTEMİ

İSTEMİN KORUNMA ALTINDA BULUNAN ÇOCUĞUN HAK VE MENFAATLERİYLE İLGİLİ OLDUĞU – HÜKMÜN BOZULDUĞU
T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 25071
Karar: 2014 / 26559
Karar Tarihi: 25.12.2014
ÖZET: Yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa, toplanıp, sözü edilen yasanın 24. ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. Bu hususlar gözetilmeden hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır. Hüküm bozulmuştur.
(2828 S. K. m. 22, 24) (5395 S. K. m. 7)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dava, 2828 sayılı Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamış (2828 s.K. m. 22/1), görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermemiştir. Kanunun 24. maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği gibi, ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceğini hükme bağlamıştır.
09.1.2003 tarihinde kabul edilen ve 18.01.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 6. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ise; görev alanına giren konularda, bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmi ya da özel sağlık kurumuna veya genel veya katma bütçeli daireler ve benzeri yerlere yerleştirmeye ilişkin tedbirin Aile Mahkemelerince alınacağını hükme bağlamıştır. 03.07.2005 tarihinde kabul edilen ve 15.07.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alma yetkisini çocuk mahkemelerine vermiş (5395 s. K. m.7/7), bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik de (R.G. 24.12.2006 ve 26386) “mahkemenin”, müstakil çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemeleri ile suça sürüklenen çocuklar yönünden ceza mahkemelerini ifade ettiği belirtilmiştir (Yönetmelik m. 4/c).
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümlerine göre, 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Aile Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. İşin esasıyla ilgili karar verme görevi sonradan yürürlüğe giren yukarıda belirtilen kanunlarla değiştiğine göre, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde aile mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de;
2828 sayılı Yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa, toplanıp, sözü edilen yasanın 24. ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. Bu hususlar gözetilmeden hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, karar verildi. 25.12.2014