Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Önceki kanunumuzda 129. maddede düzenlenen ve mutlak boşan­ma davalarından olan zinaya dayak davada hüküm değişikliği yapıl­mamıştır.

Zina Sebebiyle Boşanma Davası’nın Unsurları

a) Evlilik bulunmalıdır

Bu davarım açılabilmesi için gereken ilk unsur eşler arasında huku­ken geçerli bir evliliğin bulunmasıdır. Örneğin eşlerin yetkili evlendirme memuru huzurunda evlenme iradelerini açıklamadıkları halde yanlışlık sonucu nüfusa evli oldukları yazılsa hukuken geçerli bir evlilikten söz edilmeyecek «yok evlilik» durumu söz konusu olacaktır. Ve böyle bir durumda zinaya dayalı dava açılamayacaktır. Ancak batıl bir evlilik söz konusuysa, bu evlilik hakimin butlan kararma kadar geçerli bir evli­liğin bütün sonuçlarını doğurmaya devam edeceğinden zinaya dayalı boşanma davası açılabilecektir.

Eşlerin fiilen ayrı yaşamaları, hakim kararıyla ayrılığa hükmedilmiş olması, eşlerden birinin ayrı konut edinmesine izin verilmesi, zinaya dayalı boşanma davası açılmasına engel olmaz.

b) Cinsel İlişki

Eşlerden birinin, eşinden başka karşı cinsten biriyle cinsel ilişkiye girmiş olması bu davanın açılabilmesi için gerekli ikinci unsuru oluştu­rur. Aynı cinsten kişiler arasındaki cinsel ilişki veya hayvanlarla kurulan cinsel ilişki zina olmaz. Sevicilik, homoseksüel ilişki halinde zinaya da­yanılarak dava açılamaz, koşulları varsa evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine (md. 166/1,2) dayanılarak dava açılabilir.

Cinsel ilişkiye girilmeden öpüşme ve benzer davranışlar zinayı oluş­turmaz ve ancak sadakatsizlik nedeniyle evlilik birliğinin sarsılması ne­denine dayalı (md. 166/1,2) davanın konusunu oluşturur.

Karşı cinsle bir kez de olsa cinsel ilişki kurulması zina nedeniyle da­va açmak için yeterlidir,

c) Kusur

Cinsel ilişkiye girilmesi eylemi, iradi olmalıdır. Zor kullanarak, uyuşturucu verilerek, bayıltılarak ve benzer şekilde istek dışında cinsel ilişki kurulması halinde zina nedeniyle dava açılamaz.

Eylemin iradi olması dışında, zinaya yönelten etkenlerin bu davanın açılması için bir önemi yoktur. Örneğin kadının eşine karşı soğuk ve ilgisiz olması, rahminin alınmış olması, kocanın iktidarsızlığı, karışma karşı ilgisizliği zinayı haklı göstermez ve zina nedenine dayalı davanın reddi için gerekçe oluşturmaz.

İspat, Uygulama

Ceza Kanunumuzda zina eyleminin suç olmaktan çıkarılmış olması, zina nedenine dayanılarak boşanma davası açılmasına engel değildir. Bu dava her tür kanıtla ispat edilebilir. Genel ispat kuralı uyarınca zina ey­leminin gerçekleştiğini davacı ispat etmekle yükümlüdür.

Davalının cinsel ilişki sırasında yakalanması veya görülmesi şart değildir. Eşlerden birinin zührevi hastalığa yakalanması, kocası yurt dışındayken kadının hamile kalması ve çocuğun kocadan olmadığının anlaşılması, çocuk yapma yeteneği olmayan kocanın karısının hamile kalması gibi durumlarda zina nedenine dayalı dava kabul edilebilir.

Davalının ikrarı, davanın kabul edilmesi için tek basma yeterli de­bidir. Cinsel ilişkinin gerçekleştiğini gösteren eylemlerin kanıtlanması argıtay uygulamasına göre yeterlidir. Örneğin bir otel odasmda birlikte kalma, gece geç saatte evden yabancı bir erkeğin çıkması gibi.

Dava sırasında soybağmın reddi davası açılmış ise bu davanın so­nucunun beklenmesi gerekir. Soybağının reddi davasının redle sonuç­lanması durumunda ise dosyadaki diğer kanıtlara göre karar verilecektir.

Zina nedeniyle boşanma davası, zina yapan eş aleyhine diğer eş ta­rafından açılır. Eşlerin ikisi de zina yapmışlarsa, eşlerden her biri diğeri aleyhine bu davayı açabilecektir.

Zina eden eş aleyhine zina nedenine dayanılarak dava açılabileceği gibi, genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki ne­denine (md. 166/1,2) dayanılarak da dava açılabilir. Her iki nedene bir­den dayanılarak da dava açılması mümkündür. Ancak zina nedenine dayalı açtığı davadan feragat eden eşin aynı olaya dayanarak daha sonra açacağı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davası reddedilecektir. Benzer şekilde, zina olayından sonra, zina eden eşi aleyhine terk hu­kuki nedenine dayanarak açtığı davası reddedilen eş daha sonra aynı olaydan dolayı zina veya evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenlerine dayanarak dava açamaz. Çünkü zina olayı nedeniyle eşini affetmiş sayılır.

Zina Sebebiyle Boşanma Davası’nın Sonuçları

a) Velayet

Zina sonucu boşanmaya karar verildiğinde, zina eden eşe çocukla­rın velayeti verilebilir mi? Genel kural uygulanacak ve çocukların yarar­ları gözetilecektir. Her olayın Özelliğine özellikle çocukların yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç olup olmamalarına göre gerektiğinde peda­gog ve psikolog gibi uzmanlardan da görüş alınarak, kendisini ifade edebilecek yaştaysa çocuk da dinlendikten sonra karar verilecektir.

b) Nafaka

Zina eden eş, sürekli olarak başkasıyla yaşıyorsa yararına tedbir na­fakası verilemez. Birlikte yaşam sözkonusu değilse, Aile Mahkemesi yargıcı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre boşanma davası sonuçlanıncaya dek eşlerin barınmaları, geçinmeleri için her türlü Önlemi alacağından uygun bir tedbir nafakasına hükmedilebilir.

Yoksulluk nafakası için, ağır kusurlu eşin bu nafakayı alamayacağı, eşit kusur halinde hükmedilebileceği ilkesi gözetilerek gerçekleşen so­mut olaya göre karar verilecektir.

c) Tazminat

Boşanmaya bağlı olan maddi ve manevi tazminat (md. 174) için ta­rafların kusur durumuna bakılacaktır. Her iki tazminat da kusursuz ve­ya diğerine göre daha az kusurlu eşe verilebileceğinden; davacı da eşit kusurlu değilse yararına maddi ve manevi tazminat hükmedilebilecektir. Tazminat isteyen eşin ağır veya eşit kusurlu kabul edilmesi halinde her iki tazminat isteğide reddedilebilecektir.

Zina Sebebiyle Boşanma Davası’nda Dava Hakkının Düşmesi

a) Süre

Zina nedenine dayalı dava hakdüşürücü süreye bağlı olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınma­sı gerekir. Davaya hakkı olan eşin zina olayını öğrenmesinden başlaya­rak altı ay, her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmeden davayı açması gerekir. Ancak zina eylemi tek değilse, son eylemden itibaren süre işlemeye başlayacaktır.

b)Af

Zina eden eşini affeden tarafın bu davayı açmaya hakkı yoktur. Bu af, açık olacağı gibi, örtülü, dolaylı da olabilir. Örneğin zina eden ve evi­ni terk eden eşine, eve dönmesi için ihtar kararı gönderen eş, aynı olaya dayanarak zina nedeniyle boşanma davası açamaz çünkü eve davet ey­lemi af niteliğindedir.