Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Vesayeti Gerektiren Durumlar Nelerdir?

Vesayeti Gerektiren Durumlar Nelerdir?

VESAYETİ GEREKTİREN HALLER

  1. Küçüklük

TÜRK MEDENİ YASASI MADDE 404.- Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.

Görevlerini yaparlarken vesayeti gerektiren böyle bir halin varlığını öğ­renen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

  1. Kısıtlama
  2. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı

MADDE 405.- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göreme­yen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.

Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir duru­mun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

  1. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama
    tarzı, kötü yönetim

MADDE 406.- Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşüme tehlikesine yol açan ve bu yüzden de­vamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

III.   Özgürlüğü bağlayıcı ceza

MADDE 407.- Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir ce­zaya mahkum olan her ergin kısıtlanır.

Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet ma­kamına bildirmekle yükümlüdür.

  1. İstek üzerine

MADDE 408.- Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı se­bebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanma­sını isteyebilir.

 

  1. Usul
  2. ilgilinin dinlenilmesi ve bilirkişi raporu

MADDE 409.- Bir kimse dinlenilmeden savurganlığı, alkol veya uyuştu­rucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetimi veya isteği sebebiyle kısıtlanamaz.

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hakim, karar vermeden önce kurul rapo­runu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir.

  1. İlan

MADDE 410.- Kısıtlama kararı, kesinleşince hemen kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan olunur.

Kısıtlama, iyi niyetli üçüncü kişileri ilandan önce etkilemez.

Ayırt etme gücüne sahip olmamanın sonuçlarına ilişkin hükümler saklatır.

Açıklama

Velayet altında bulunmayan her küçüğe (çocuğa) bir vasi tayin edilir. Yani bu küçük vesayet altına alınır. Bu yasanın emredici bir kuralıdır. Görevleri gereği;

  1. Nüfus müdür veya memurları,
  2. İdari makamlar (vali ve kaymakamlar),
  3. Noterler,
  4. Mahkemeler,

vesayeti gerektirir durumu öğrendikleri takdirde ivedi olarak bulundukları yer Sulh Hukuk Mahkemesine (yani yetkili vesayet makamına) bildireceklerdir. Bu husus yasal zorunluluktur.

Vesayeti gerektiren küçüklük halinden başka,

  1. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı,
  2. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama
    hali, kötü yönetim,
  3. Özgürlüğü bağlayıcı ceza,
  4. İstek hallerinde de, kişiye bir vasi tayin edilecek, yani bu kişinin vesayet
    altına alınmasına karar verilebilecektir. Ancak, bu saydığımız hususlar kişinin
    kısıtlanmasını yani hacir altına alınmasını gerektiren hususlardır. Küçüklük ise,
    başlı başına vesayet altına alınmasını zorunlu kılan bir durumdur. Küçüğün vela­
    yet altında bulunmaması kendisine atanacak vasi için göz önünde tutulacak en
    önemli bir nedendir.

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle,

  1. İşlerini yeteri kadar göremeyen,
  2. Korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken,
  3. Başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan,

her ergin (reşit) kişi kısıtlanır ve vesayet altına alınarak kendisine bir vasi atanır.

Görevleri gereği, vesayet altına alınmayı gerektiren bir durumu tespit eden veya öğrenen idari makamlar, Noterler ve mahkemeler ivedi olarak bu durumu yetkili vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine bildirmekle yükümlü kılınmışlardır.

Bundan başka, savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama biçimi, yahut malvarlığını çok kötü yönetmesi nedenlerinden biriyle kendisini, ailesini (zarurete) darlığa yoksulluğa itme tehlikesine yol açan veya üçüncü kişilerin güvenliğini tehdit etmekte olan (reşit) ergin de kısıtlama altına alınarak kendisine bir vasi atanacaktır.

Bir yıl yahut daha uzun süreli (hürriyeti kısıtlayıcı) bir cezaya hüküm gi­yen her (reşit) ergin kişi de kısıtlanacaktır. Böyle bir kişi cezasını çekmek üzere ceza evine alındığında, cezayı yerine getirmekle (infazla) görevli makam (örne­ğin: cezaevi savcılığı gibi) durumu o yerin vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine bildirerek bir vasi atanmasını talep edeceklerdir.

Ayrıca, vesayet altına alınmasını gerektiren diğer bir husus da, kişinin is­teği ile yaşlılığı, sakatlığı, ağır hastalığı yahut tecrübesizliği (yeni deyimle dene­yimsizliği) nedeniyle işlerini gereği gibi idare edemediğini bulunduğu yerin ve­sayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesine bildirip başvuruda bulunarak kısıtlan­masını ve kendisine bir vasi atanmasını talep edebilecek ve mahkemece de ko­şullar uygunsa, kısıtlama karan verilerek kendisine vasi ataması yapılabilecektir.

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı doktor raporu ile tespit olunacaktır.

Kısıtlama kararı kesinleştikten sonra kısıtlının yerleşim yeri (yani ko­nutu)’nun bulunduğu yer) ile nüfusta kayıtlı olduğu yerde ilan olunacaktır. İlan mahalli gazete ile yapılabildiği gibi tirajı yüksek günlük bir gazetede de yapıla­bilecek, ayrıca mahkeme salonu kapısına da asılacaktır. İlan yapılmadan önceki tasarruflar hakkında, kısıtlama; iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamayacaktır.

Yasa koyucu yeni kabul edilen Medeni Yasada kısıtlama kararının ilan edileceğini öngörmüş, ancak ilanın nasıl yapılacağı hususunda bir hüküm koy­mamıştır. Bu nedenle biz yukarıdaki ilanı açıklarken uygulamadaki biçimini be­lirtmekle yetindik.