Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Terekenin (Mirasın) Tespiti Davası Hakkında Önemli Bilgiler

Terekenin (Mirasın) Tespiti Davası Hakkında Önemli Bilgiler

TEREKE NEDİR?

Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bir kararda terekenin tanımını yapmıştır. Yapılan tanıma göre; tereke kişinin öldükten sonra geriye bıraktığı taşınır ve taşınmaz mallarının, hak ve alacaklarının, borç ve yükümlülüklerinin tamamının oluşturduğu mal varlığını ifade eder.

AYM tarafından yapılan bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tereke, miras bırakan kişinin aktif ve pasif mal varlığı değerlerinin tümünü oluşturmaktadır. Aktif mal varlığı değerleri murise ait taşınır-taşınmaz malları, alacakları, fikri mülkiyet hakları ve dijital mal varlığı iken pasif mal varlığı değerleri ise murisin borçları ve yükümlülüklerini oluşturmaktadır.

TEREKENİN TESPİTİ DAVASI

Miras bırakanın ölümü ile birlikte miras kendiliğinden mirasçılara geçer. Ölüm haricinde gaiplik ve ölüm karinesinin alınması halinde de miras mirasçılara geçecektir. Bazı durumlarda mirasçılara geçen mirasın belirlenememesi veya mirasçılara kalan miras hakkında bir şüphenin varlığı söz konusu olmaktadır. Böyle bir şüphenin varlığı halinde mirasçılar Sulh Hukuk mahkemelerinde terekenin tespiti davası açabilmektedir.

Dava açılmasının amacı murisin gerçek mirasının tespit edilerek mirasçıların tereke hakkındaki şüphelerinin giderilmesini sağlamaktır. Terekenin tespiti davası süresince mahkeme gerekli tüm araştırmaları yapmaktadır. Araştırmaların içeriğini; bankalara ve tapu müdürlüklerine müzekkere yazılması, bilirkişi raporunun alınması, keşif yapılması gibi hukuki incelemeler oluşturmaktadır. Gerek duyulması halinde mahkeme miras için defter tutulması kararı da verebilmektedir. Mahkeme tüm bu araştırmaları hızlı bir şekilde yaparak murisin, mirasının ne olduğunu ortaya koymaktadır.

Terekenin tespiti davası bir çekişmesiz yargı işi olduğundan hasım gösterilmeden açılmaktadır. Bu dava bir delil tespiti davası olduğundan iddiaların isnat edileceği bir karşı taraf olmaz yalnızca mahkemeden gerekli araştırmaların yapılmasına ilişkin talepte bulunulur.

KİMLER TEREKENİN TESPİTİ DAVASINI AÇABİLİR?

Murisin, gerçek mirasının araştırılacağı terekenin tespiti davalarında dava açma yetkisi tüm mirasçılara tanınmıştır. Mirasçılardan her biri tek başına terekenin tespiti davası açmaya yetkili olup diğer mirasçıların onayına ihtiyaç bulunmamaktadır. Davayı açabilmek için yapılması gereken tek şey dava açılmadan önce mirasçılık belgesinin alınmasıdır.

TEREKENİN TESPİTİ DAVASINDA VERİLEN KARARLARIN NİTELİĞİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karara göre terekenin tespiti davasında verilen mahkeme kararları kesin olup temyize kabil değildir. Dolayısıyla terekenin tespiti davasının açılması halinde verilen karar nihai karar olacağından istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamayacaktır.

Ancak terekenin tespiti davasında tedbire ilişkin verilen kararlar kesin olup mahkemenin yetkisine veya başka bir usuli işleme ilişkin verilen kararlar temyize kabil kararlardan olduğundan bu kararlara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilir.

ZAMANAŞIMI

Terekenin tespiti davalarında herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Miras bırakanın ölümü ile birlikte mirasçılar Sulh Hukuk mahkemesinde terekenin tespiti davası açabilir. Dolayısıyla miras bırakan henüz vefat etmeden bu davanın açılabilmesi mümkün değildir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

TMK m.589/1’e göre mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile birlikte miras bırakanın son yerleşim yerinde bulunan Sulh Hukuk mahkemesinde terekenin tespiti davasını açabilir.

Ancak miras bırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hâkimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hâkimine gecikmeksizin bildirir ve miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hâkimine gönderir.

Miras bırakanın yerleşim yeri dışında bir yerde ölmesi halinde, o yer Sulh Hukuk mahkemelerine önleme amacıyla başvurulan terekenin tespiti davasında ilgili mahkeme yetkisizlik kararı veremeyecektir. Ölüm yeri mahkemesi tereke hakkında gereken önlemleri almakla sorumlu olup gereken tedbirleri uygulamak zorundadır.

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ E. : 2020/1149 K. : 2020/905

“”…Dosya özelinde bakıldığında, talep eden özellikle “********@gmail.com” hesabının murise ait olduğunun, yani müteveffanın apple kimliği ile ilişkili hesapların sahibi olduğunun ve müvekkilinin müteveffanın temsilcisi olduğunun ve mahkemece verilecek yetkilerinin, Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanunu’nda kullanıldığı şekliyle “yasal rıza” teşkil ettiğinin tespitini istemektedir.

*****@gmail.com hesabının müteveffaya ait olup olmadığı hususu teknik bir konu olup mahkemece ancak bilirkişi raporu alınarak tespit edilebileceği açıktır. Bunun tespitinden sonra ise talep edenin ilgilinin temsilcisi olduğu ve bu bilgilerin verilmesinin Elektronik Haberleşmenin Gizliliği Kanununa aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususu hukuki bir değerlendirme gerekecektir.

Sonuç olarak, mahkemece tespit talebi gereğince murisin ölüm tarihi itibariyle tüm aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve bu minvalde dijital mal varlığının terekesine dahil olması gerektiği nazara alınarak dijital terekesinin de tespiti yapılarak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, ölü kişinin e posta hesabının özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur…”

Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kayseri avukatlık büromuz Polat Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.