Tedbir Nafakası Davası
DAVACININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASININ DAVA ŞARTI OLDUĞU – DAVANIN HUKUKİ YARAR BULUNMADIĞINDAN USULDEN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ
T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 5135
Karar: 2016 / 10343
Karar Tarihi: 26.05.2016
ÖZET: Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın esasına girilip kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
(4721 S. K. m. 197) (492 S. K. m. 30, 32) (6100 S. K. m. 114, 115)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalının, tedbir nafakası davasına (TMK m.197) yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacının, boşanma davasından bağımsız açılan tedbir nafakası (TMK m.197) talebi nisbi harca tabidir. Davacı dava açarken maktu harç yatırmıştır. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemez. Davacıya istemiş olduğu bir yıllık nafaka talebi üzerinden nisbi harcı tamamlaması (Harçlar Kanunu m. 30-32) için süre verilmesi harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, harç tamamlanmadan işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Davalının, aile konutu şerhi konulması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, 28.04.2015 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 6.2.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı Kanun, 19.2.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. (HMK m. 115/1) O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın esasına girilip kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, karar verildi.