Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 30 Hata Nedir?

TCK m 30 Hata Nedir?

MADDE 30.- (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi un­surları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla tak­sirli sorumluluk hali saklıdır.

  • Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin ger­çekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
  • Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların ger­çekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
  • (Ek fıkra: 29.6.2005-5377/4 md.) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu husu­sunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.
  1. maddede ceza sorumluluğunu azaltan nedenlerden olan “hata” kurumunun çeşitli halleri düzenlenmiştir .maddenin birinci fıkrasında “suçun maddi unsurla­rında hata”, ikinci fıkrasında “suça etki eden nedenlerde hata” ve üçüncü fıkrasında “ceza sorumluluğunu kaldıran ve azaltan nedenlerde hata” 5377 sayılı Kanunla eklenen dördüncü fıkrasında ise “hukuki hata” hallerine ilişkin hükümlere yer ve­rilmiştir.

Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere, 765 sayılı TCK.nun 52.maddesinde öngörülen “şahısta hata” hali 5237 sayılı TCK.nun 30.maddesinin bir ve ikinci fıkra­larında yer verilen hata halleri (suçun maddi unsurlarında hata ve suça etki eden nedenlerde hata) bağlamında düşünülmesi gereken bir durum olduğu için, “hedefte sapma” halinde ise bir hata söz konusu olmadığı ve bu durumun suçların içtimai ve özellikle fikri içtima bağlamında ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir sorun ol­ması nedeniyle 30.madde kapsamında “şahısta hata” ve “hedefte sapma” halleri ile ilgili olarak ayrı bir hükme yer verilmemiştir.

Suçun Maddi Unsurlarında Hata (30/1.Fıkra)

Hata (yanılma), gerçeğin bilinmemesi veya yeter derecede bilinmemesinden do­layı kişinin yanlış bir yargıya varması halini ifade eder. Ceza hukuku bakımından ise iki tür hata sözkonusudur. Bunlardan birincisi, failin işlediği fiili cezalandıran bir normun (kuralın) bulunduğunu bilmemesi veya böyle bir kuralın varlığını bil­mekle beraber bu kurala yanlış anlam vermek suretiyle bu hususta yanılması olarak tanımlanan “hukuki hata” halidir. İkincisi ise, failin kural bakımından herhangi bir yanılması veya bilgisizliği söz konusu olmamasına karşın suçun maddiyetine ilişkin bir hususta yanılma halidir ki, bu duruma “maddi (fiili) hata” denilmektedir.

30.maddenin 1.fıkrasında “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki un­surları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır” hükmü ile “suçun maddi unsurlarında hata” hali düzen­lenmiştir.

Suçun kanuni tanımındaki unsurlardan maksat, bir fiilin suç oluşturması için bulunması zorunlu olan hususlardır. Bu unsurlardan birine ilişkin olan fiili yanılma halinde kastın bilme ve isteme (irade) öğeleri gerçekleşmediğinden fail kasten hare­ket etmiş sayılmayacaktır. Ancak, meydana gelen neticeye ilişkin olarak gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsaydı böyle bir netice ile karşılaşılmazdı şeklinde bir yargıya ulaşılabiliyorsa ve bu gerçekleşen netice, kanunda taksirli bir suç olarak tanımlamış ise bu durumda fail taksirli suçtan dolayı cezalandırılacaktır. Eğer bu eylem kanunda taksirli bir suç olarak tanımlanmamışsa failin taksire dayalı ceza sorumluluğu da söz konusu olmayacaktır. Örneğin, reşit olduğunu sanarak rızasıy­la cinsel ilişkide bulunan kişi kızın gerçekte 18 yaşından küçük olduğunu bilmediği için suçun unsurundaki bu yanılması nedeniyle kasten hareket etmiş sayılamaya­caktır. Buna karşılık, memur olduğunu bilmeden bir kimseye hakaret eden kişi, memurluk sıfatım bilmediği için memura hakaret suçundan sorumlu tutulamaz ise de esasen herhangi bir kişiye hakaret eylemi de TCK.nun 125.maddesine uyan suçu oluşturduğundan bu suçtan dolayı cezaland Kılabilecektir.

Failin hata sonucu gerçekleşen fiilden dolayı taksirli olduğu durumlara örnek olarak; bir doktorun gerekli dikkati göstermeyerek henüz yaşamakta olan birini kadavra sanıp kesip parçalaması veya bir avcının yeterince dikkatli ve özenli dav­ranmayarak av hayvanı zannedip bir insana ateş edip öldürmesi verilebilir.

Suça Etki Eden Nedenlerde Hata (30/2.Fıkra)

Suça etki eden nedenler, suçun basit şekline nazaran cezayı ağırlaştıran veya ha­fifleten nedenler olarak iki türlüdür. Suça etki eden nedenlerin varlığı konusunda yapılan hata, iki durumda ortaya çıkar. Birincisi, failin gerçekte olmayan suça etki eden nedenleri var zannetmiş olması, İkincisi ise, gerçekte var olan bu nedenlerin fail tarafından yok zannedilmiş olmasıdır.

30.maddenin 2.fıkrasında; “Bir suçun daha ağır ve daha az cezayı gerektiren ni­telikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararla­nır” hükmü ile failin, suçun nitelikli unsurlarına (failin daha ağır veya hafif ceza ile cezalandırılmasını gerektiren unsurlara) ilişkin hatasından yararlanacağı öngörül­müştür. Örneğin, babasını öldürmek isterken yanılarak herhangi bir şahsı öldüren kişi babasını öldürmekten değil insan öldürmekten dolayı cezalandırılacak, altsoy- üstsoy akrabalık ilişkisinden dolayı eylem nitelikli öldürme sayılamayacaktır. Fail, olayda daha ağır veya daha hafif bir ceza ile cezalandırılmasını gerektiren nitelikli unsurlar bulunup bulunmadığı halde bunların bulunduğunu sanmış ve bu suretle yanılmış olabileceği gibi, olayda bu nitelikli unsurlar bulunduğu halde fail bunu bilmiyor olabilir. Fail, her iki ihtimalde de nitelikli unsurlara ilişkin bu yanılgısın­dan yararlanacaktır.

Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenlerde Hata (30/3.Fıkra)

30.maddenin 3.fıkrasında, “ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenle­re ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hata­sından yararlanır” hükmü uyarınca somut olayda söz konusu nedenlere ait koşulla­rın gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanacaktır. Yani, bir yanılgı sebebiyle örneğin fail kendisinin meşru savunma koşulları içinde bulun­duğunu veya tahrik koşullarının gerçekleştiğini sanarak suç işlediği takdirde, so­mut olayda failin düştüğü bu hata kaçınılmaz ise fail bu hatasından yararlanabile­cektir. Hata kaçınılabilir nitelikte ise, bu durumda fail işlediği fiilin gerektirdiği ceza ile sorumlu tutulacak, fakat bu kaçınılabilir hatası, temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulacaktır.

Örneğin, gece yolda yürürken arkasından gelen ve adres sormak isteyen birinin, kendine saldıracağını zanneden kişinin, önce davranıp o kişiyi yaralaması veya öldürmesi durumunda hukuka uygunluk nedenlerinin varlığı hakkında yapılan hata söz konusu olur

Hukuki Hata (30/4.Fıkra)

5237 sayılı TCK.nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi 3O.maddenin 4.fıkrasında yer alan, “işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi cezalandırılmaz” biçiminde ifade edilen “hukuki yanılma” halinin maddenin 1.fıkrasında öngörülen kuralı sınırlayan, onun istisnasını oluştu­ran bir durum olarak düzenlenmiş olmasıdır.