Taşınmazlara, Hak ve Alacaklara Elkoyma nasıl yapılır?
Kazanç müsaderesini sağlama tedbiri
Koruma tedbirleri, delil kaybolmasını, sanığın kaçmasını önleyerek ceza muhakemesinin adil yargılanma kuralları çerçevesinde yapılmasını sağladıkları gibi, ileride verilebilecek olan ceza veya güvenlik tedbirinin yerine getirilebilir olmasını da sağlamaya hizmet ederler.
Taşınmaz, hak ve alacaklara el koyma tedbiri de, eşya müsaderesinden farklı olan kazanç müsaderesi güvenlik tedbirinin bilfiil uygulanabilmesini sağlamak üzere, şüpheli veya sanığın hak ve alacaklarına ve taşınmaz mallarına mahkeme tarafından kesin hüküm verilmeden önce kısıtlama getiren koruma tedbirleridir.
Ceza Kanunu suç işlenmesi ile sağlanan menfaatin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsadere edilmesini (kazanç müsaderesi) kabul etmiştir (TCK 55/1).
Bu müesseseyi kabul eden sistem içerisinde genişletilmiş müsadere bakımından da davanın devam ettiği sürece tedbir niteliğinde bir elkoyma kabul edilmektedir (CMK123/1).
Ceza Muhakemesi Kanunu, hak ve alacaklara ilişkin tedbirler konusunu düzenlemiştir. Kanunun 128‟nci maddesinde “taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma” başlığı altında, kanunda liste halinde sayılan ağır suçlarda, haklara elkonulması yetkisi Devlete verilmiştir.
Dondurma kararı
Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kanunu hükümlerine göre (2013-6415), BM Güvenlik Konseyi kararı üzerine malvarlığının dondurulması kararı alınabilir (6415 sK m.5).
Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma kararının koşulları
Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma kararı verilmesinin birinci şartı, olayda CMK 128/2‟de liste halinde sayılan suçlardan birinin söz konusu olmasıdır.
İkinci şart “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi” bulunmasıdır. Kanun somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebini iki noktada aramıştır: a) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebebi, b) taşınmaz, hak ve alacağın bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebebi (CMK “20146526” 128/1).
Üçüncü şart taşınmaz hak veya alacağın şüpheli veya sanığa ait olmasıdır. Ancak bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer mal varlığı değerinin, şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi el koyma işlemi yapılabilir (CMK 128/1).
Taşınmaz, hak, hak veya alacağın üçüncü kişinin mülkiyetinde olması halinde ne yapılacağı konusunda Kanun açık değildir. Kanunun amacına uygun olmayan bir düzenleme yapıldığı görülmektedir.
Dördüncü şart, hakim kararının bulunmasıdır (CMK 128/9).
Somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunması
Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçların işlenmesi sureti ile elde edildiğine dair, “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi” bulunan hallerde (CMK “2014-6526” 128/1), şüpheli veya sanığa ait malvarlığına elkonulması kararı verilebilir.
CMK 128 uyarınca, soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait taşınmaz, hak ve alacaklara elkonulması mümkündür.
Bu tedbirin uygulanması için evvelce ağır ceza mahkemesi tarafından oybirliği ile alınacak kararın bulunması şartı aranmakta iken, 2016-6763 sK de yapılan değişiklik üzerine artık sulh ceza hakiminin kararı yeterli olmaktadır.
Bununla birlikte, 2014-6526 sK de getirilen BDDK, SPK, Mali Suçlar Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu‟ndan, suçtan elde edilen değere ilişkin bir rapor alındıktan sonra elkoyma kararı verilebilmesine ilişkin düzenleme, son yapılan değişikliklere rağmen muhafaza edilmiştir.
Kararın konusu
Katalogda sayılan suçlarla ilgili soruşturma veya kovuşturma sırasında taşınmaz veya malvarlıklarının bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde şüpheli veya sanığa ait taşınmazlara, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, banka veya diğer mali kuramlardaki her türlü hesaba, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına ve diğer mal varlığı değerlerine, bunlar şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi elkonulabilir (CMK 128/1).
Bu malvarlığı değerlerinin somut olarak belirlenmiş olması gerekir.
Karar vermeden önce rapor alma yükümü
Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma kararı verilmesinden önce, 2014-6526 sayılı Kanun ile bir “rapor” alma yükümü getirildi.
CMK 128 kapsamında elkoyma kararı alınabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Mali Suçlan Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınır.
Bu rapor en geç üç ay içinde hazırlanır. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre talep üzerine iki ay daha uzatılabilir (CMK “2014-6526” 128/1).
Kararı verecek makam
Mülkiyet hakkının belli bir süre için kısıtlanması anlamına gelen el koymanın Anayasa‟nın genel kuralları çerçevesinde Anayasa‟nın ilgili maddesinde öngörülen kısıtlama nedenlerine uygun bir kanuna dayanılarak hakim tarafından verilen karar üzerine uygulanması gerekir. Kanun rıza ile teslim etme halinde hakimden karar almaya gerek bulunmadığını açıklamamıştır.
Taşınmaz, hak ve alacaklara el koyma kararı verilmesi, sulh ceza hakiminin görevine girer. Bu görev daha önce sadece ağır ceza mahkemesine verilmiş, savcı bu konuda yetkilendirilmemişti (CMK “2014-6526” 128/9). Daha sonra 2016-6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, hakim kararı ile yetinildi, fakat Cumhuriyet savcısına yetki verilmedi.
KHK’lar ile yapılan geçici elkoyma düzenlemeleri
668 sayılı OHAL KHK‟sı da CMK 128 uyarınca yapılacak elkoymaya, maddenin birinci fıkrasında belirtilen rapor alınmadan, sulh ceza hâkimliği, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verebileceği düzenlendi.
Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, beş gün içinde görevli hâkimin onayına sunulacak, hâkim kararını elkoymadan itibaren on gün içinde açıklayacak, aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkacaktır.
OHAL: Hak ve alacaklara elkoyma
Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmı Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlardan tutuklananlar bakımından, OHAL süresince uygulanmak üzere ayrık bir düzenleme yapılarak, rapor almadan Cumhuriyet savcısı yetkili kılınmıştır:
“Ceza Muhakemesi Kanununun 128’nci maddesi uyarınca yapılacak elkoymaya, maddenin birinci fıkrasında belirtilen rapor alınmadan, sulh ceza hakimliğince karar verilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı da elkoymaya karar verebilir.
Hakim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, beş gün içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını elkoymadan itibaren on gün içinde açıklar; aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkar” (KHK 668 m. 3/l-ı).
Kaçakçılıkta el koyma
Kaçakçılık Kanunu‟nda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara CMK 128 uyarınca elkonulur (5607 sK m. 10/1).
Kaçakçılıkta elkoyma ile ilgili olarak 2017 yılında KHK 694, m. 11 ile aşağıda belirtilen ekleme yapılmıştır.
Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma tedbirinin uygulanabileceği suçlar
Ceza Muhakemesi Kanunu taşınmazlara, hak ve alacaklara elkonulması konusunda da liste halinde suç sayma yöntemini benimsemiştir. Bu listeden, 2014-6526 sK ile yapılan değişiklik sırasında TCK 220‟deki örgüt suçunun çıkarılmış olması ve daha sonra 2016-6763 sK ile geri getirilmesi dikkat çekicidir.
Söz konusu suçlar şunlardır: Türk Ceza Kanununda tanımlanan;
Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80), Hırsızlık (madde 141, 142),
Yağma (madde 148,149), Güveni kötüye kullanma (madde 155), Dolandırıcılık (madde 157, 158), Hileli iflas (madde 161), Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), Parada sahtecilik (madde 197), Suç islemek amacıyla örgüt kurma (madde 220. fıkra üç), ihaleye fesat karıştırma (madde 235), Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236), Tefecilik (madde 241), Zimmet (madde 247), irtikap (madde 250), Rüşvet (madde 252), Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308), Anayasal Düzene ve Bu Düzenin işleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316), Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, Bankalar Kanununun 22‟nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74‟ncü maddelerinde tanımlanan suçlar (CMK 128/2).
25 Ağustos 2017 tarihi Resmi Gazetede yayınlanan KHK 694 11 inci maddesi ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna EK MADDE 2 eklenmiştir. Yapılan düzenleme ile, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçunda kullanılan araca elkoyma CMK 128/4 hükmü uyarınca gerçekleştirilecektir. Araç maddede sayılan özel hallerde iade edilmeyecektir. Madde metni şöyledir:
2313 sayılı Kanun Ek Madde 2- (Ek: 15/8/2017-KHK-694/11 md.)
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun işlenmesinde kullanılan araçlara, 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre elkonulan aracın;
- a) Soruşturma ve kovuşturma devam ederken aynı suçun işlenmesinde tekrar kullanılması,
- b) Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması,
- c) Önemli miktar veya değerde uyuşturucu veya uyarıcı maddeyle ele geçirilmesi,
ç) Suçun işlenmesini kolaylaştıracak özel tertibatının bulunması, hallerinden birinin varlığı durumunda, elkonulan araç sahibine iade edilmez. Bu durumda sahibinin, aracın değeri kadar teminatı elkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde Maliye Bakanlığına teslim etmesi halinde araç sahibine iade edilir. Aksi takdirde Maliye Bakanlığı tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin araç derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde satıştan elde edilen gelirden aracın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınır.
İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden, kara araçlarında kasko değeri; deniz araçlarında tekne ve makine sigortasına esas teşkil eden değer; sigortasız araçlar ile hava ve demiryolu araçlarında ise piyasa değeri anlaşılır.
Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma kararının uygulanması
Taşınmaza elkonulması kararı tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle (CMK 128/3), kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur (CMK 128/4).
Banka veya diğer mali kuramlardaki her türlü hesaba elkonulması kararıyla teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya mali kuruma derhal bildirilerek icra olunur (CMK 128/5). Söz konusu karar ilgili banka veya mali kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir (CMK 128/5).
Şirkette ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhal bildirilerek icra olunur (CMK 128/ 6). Söz konusu karar ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir.
Hak ve alacaklara elkoyma kararı ilgili gerçek veya tüzel kiĢiye teknik iletişim araçlarıyla derhal bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir (CMK 128/7).
Elkoyma kararının gereklerine aykırılığın müeyyidesi
CMK 128‟de düzenlenmiş olan taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde “muhafaza görevini kötüye kullanma suçu” (TCK 289) oluşur.