Tapu İptali ve Tescil Davalarında Husumet Ehliyeti
DAVADA SIFAT (Husumet ehliyeti)
Bir davanın görülebilmesi hatta başarıya ulaşabilmesi için usul hukuku açısından taraf olma ve dava ehliyetinin ve davayı takip yetkisinin bulunması yeterli değildir. Aynı zamanda maddi hukuk açısından tarafların davada sıfatlarının, yani davacı ve davalı bilme niteliklerinin bulunması gerekir. Davacının dava konusu hak üzerinde bir tasarruf yetkisi yoksa o davada davacılık sıfatı yok demektir.
Her davada en az iki taraf vardır. Bunlardan biri davalı diğeri ise davacı taraftır, uygulamada hasımlı dava dediğimiz türden olan tapu iptali ve tescil davası da hasımlı davadır. Bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının hasımsız olması düşünülemez. Eğer hasımsız açılırsa eda davası olmaktan çıkar, böyle bir davanın kararı icraya konularak infaz istenemez.
Davacı (Aktif husumet ehliyeti)
Tapu iptali davasını açabilmek için her şeyden önce Medeni Kanunumuzda belirtilmiş bulunan medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak gerekir. Yani reşit olması gerekir. Ayrıca bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. Hukuki yarar yoksa açılan dava redde mahkûmdur.
Davacının, Yargıtay’ın ifadesiyle Aktif husumet ehliyeti olmalıdır. Bu hak yasa ile kendisine verilmiş bulunmalıdır. Örneğin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasını açma hakkı kamulaştırma yapan idareye aittir. İdare yerine taşınmazı kamulaştırılan kişi Aktif husumet ehliyeti olmadığı için bedel tespiti ve tescil davasını açamaz. Eğer açarsa Aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilir.
Tapu iptali ve tescil davasını hak sahibi olduğunu ileri süren gerçek kişiler açabileceği gibi, tüzel kişilerde açabilir.
Paylı mülkiyette paydaşlardan her birinin bu davayı açma hakkı vardır. El birliğinde mülkiyette ise aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan tamamının açması gerekir. El birliği mülkiyetinde bir kişi açmış olursa diğerlerinin davaya muvafakati aranır. Bu sağlanamadığı takdirde MK. nun 640.maddesi uyarınca mümessil atanır.
Bundan başka Hâzineye ait taşınmazlar ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için Hazine, Köye ait taşınmazlar ile o köyün istifade ettiği; mera, yaylak, kışlak, köy meydanı, harman yeri gibi taşınmazlar için köy tüzel kişiliği, Belediyeye ait yerler belediye hudutları içindeki yol meydan vs. için belediye başkanlığı, tapu iptali ve tescil davası açabilirler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Kendilerine ait taşınmazların bir başkası adına yolsuz olarak tescili halinde; Karayolları, DSİ, Özel idare vs. kuruluşlarda tapu iptali ve tescil davası açabilirler.
Davalı (Pasif husumet ehliyeti)
Tapu iptali ve tescil davalarında davalı sıfatının olması için tapu kaydında ismi bulunmak lazımdır. Daha başka bir anlatımla, tapu kaydında malik gözüken kimse ya da onun mirasçıları davalı sıfatını taşıyabilir. Yani davalı olabilirler. Bu sebeple tapu maliki veya onun ölümü ile mirasçı olmayan şahıs tapu iptali davasında davalı olarak gösterilemez. Aksi takdirde pasif husumet ehliyeti olmadığı için açılan dava husumet yönünden dava reddedilir.
Örneğin tapu maliki aleyhine değil de henüz tapu maliki hayatta olduğu halde oğluna karşı açılan dava husumet yönünden redde mahkûmdur. Çünkü: dava açıldığı sırada hak sahibi olan tapu maliki henüz hayattadır. Kendisi hayatta olduğu için de veraset yolu ile şimdilik oğluna miras düşmemiştir.
Ölü aleyhine dava açılamaz. Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararı ile yerleşik bu içtihadı yıllardan beri istikrar ile uygulanmıştır. Ancak bunun tek istisnası 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde yer almıştır. Anılan maddeye göre dava açıldıktan sonra tapu malikinin (davadan önce veya sonra ölmüş) bulunduğu anlaşılırsa dava reddedilmeyip mirasçılar davaya katılarak devam olunur.
Dava açıldıktan sonra ıslah suretiyle de olsa hasım değiştirilemez. Eğer husumet yanlış yöneltilmişse başkaca bir işleme gerek kalmadan dava reddedilir.
Dava açıldıktan sonra davalının ölümü halinde genel hükümler uyarınca veraset ilamı çıkarılarak davaya devam olunur.
Dava zilyetlikle kazanıma dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davası ise, MK. nun 713. maddesi uyarınca, Hazine, İlgili köy veya belediye de hasım gösterilir.