Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Suçluların Geri Verilmesi Nasıl Olur?

Suçluların Geri Verilmesi Nasıl Olur?

Bir ülkede suç işleyip başka ülkeye kaçan kişilerin cezasız kalmalarını veya kendilerine verilmiş cezadan kurtulmalarını önlemek amacıyla, Devletler birbirlerine karşılıklı yardım yoluna gitmişlerdir. Bu nedenle Devletler karşılıklı olarak suçluların iadesi müesselerini kabul edip; yasal düzenlemelerde bulunmuşlardır.

Suçluların iadesi, bir ülkede suç işlendikten sonra diğer bir ülkeye kaçan sanık veya mahkumun, suçun işlendiği ülkenin talebi veya bulunduğu devletin müracaatı üzerine ceza kovuşturmasının gerçekleştirilebilmesi veya mahkumiyet halinde verilmiş olan cezanın infaz edilebilmesi için başka bir devlete tesliminden ibarettir.

Suçluların iadesi müessesine ait kurallar, uluslar arası niteliğe sahip olan, Suçluların Geri Verilmesine Dair Avrupa Sözleşmesinde ve 765 sayılı Kanunun 9. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 18. maddesinde düzenlenmiştir. Hatta 5170 sayılı Kanunun ile yeniden düzenlenen 38. maddesinin son fıkrasında da iadeye ilişkin bir kural vardır.

Suçluların İdesine Dair Avrupa Sözleşmesine uygun olarak hükme bağlan.m, 5237 sayılı Kanunun 18. maddesi, 765 sayılı Kanundan farklı olarak ve açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Suçluların iadesi şartları

Talebe esas teşkil eden fiil bakımından şu şartların bulunması gerekir:

İade talebine esas teşkil eden fiilin, Türk kanunlarına göre suç olması gerekir. (m. 18/I-a) Bunun yanında iade talebinde bulunan ülkede de fiilin suç olması gerekir.

İade talebinde bulunan suçun, düşünce suçu veya siyasî ya da askerî suç niteliğinde olmaması şarttır. Aksi takdirde iade talebi kabul edilmez (m. 18/1 b), ancak, ceza kanunlarında esasen suç olarak tanımlanan ve suç oluşturduğu hususunda bütün insanlığın fikir birliği içinde bulunduğu fiilerin bu suçlar kapsamında mütalaa edilir.254

Suç, yurt dışında işlenmiş olmakla birlikte, Türkiye Devletinin güvenliğini karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmemiş olması gerekir (m. 18/l-c) aksi halde, geri verme talebi kabul edilmez.

Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç olmaması gerekir (m. 18/1-d) Eğer iadeye konu olan suç, Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç ise, bu halde yargılama Türk Mahkemelerinde yapılacağından bu halde geri verme talebi kabul edilmez.

Geri verilme talebine konu fiilin zamanaşımına veya affa uğramamış olması şarttır, (m. 18/1-f) Başka bir ifade ile Türk kanunlarına göre zamanaşımına uğramış veya affa uğramış bir suçtan dolayı fail yabancı ülkeye iade edilmesine karar veri­lemez. Başka bir ifade ile geri verme talebinin dayanağını oluşturulan suçla ilgili olarak gerek talep eden devlet hukukuna göre; gerek Türk hukukuna göre dava ve ceza zamanaşımı dolmamış olması gerekir. Ayrıca suç, iki devlette affa uğramamış olmalıdır. Fiilin zaman aşımına veya affa uğramış olup olmadığı hususundaki değerlendirme, “iadenin talep edildiği tarih” e göre yapılır.

Geri verme talebinin kabul edilebilmesi için, kural olarak failin, Türk vatan­daşı olmaması gerekir. Anayasanın 38. maddesinin son fıkrası 5170 sayılı Kanunla değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Değişiklikten önce, “vatandaş suç sebebi ile yabancı bir ülkeye geri verilemez” biçimindeki hüküm, “Uluslararası Adalet Diva­nına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olma üzere, vatandaş suç sebe­biyle yabancı bir ülkeye geri verilemez” değiştirilmiştir. 5237 sayılı Kanunun 18. maddesinin 2. fıkrası ile Anayasanın 38.maddesinin son fıkrasına paralel bir düzenleme getirilmiştir. Bu hükme göre Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yü­kümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verile­mez. (m. 18/2)

Madde gerekçesine göre; geri verme yoluna ancak Türkiye’nin egemenlik sa­hası dışında işlenmiş olan suçlar dolayısıyla gidilebilir. Anayasa’da hüküm altına alındığı üzere, vatandaş kural olarak geri verilemez. Ancak, Uluslararası Ceza Di­vanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler dolayısıyla vatandaş da yargılan­mak veya mahkûm olduğu cezası infaz edilmek üzere yabancı bir devlete teslim edilebilecektir. Geri vermenin dayanağını teşkil eden fiilin Türk kanunlarına göre ile suç oluşturması gerekir. Bu itibarla, yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya mahkû­miyet kararı verilmiş olan bir yabancı, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı amacıyla, geri verilebilir.

Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi hâlinde ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle kovuşturulacağına ve­ya cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunmaması gerekir. Aksi takdirde talep kabul edil­mez (m. 18/3)

İade kararının verilme usulü

İade talebi: Belli bir suçtan sanık veya hükümlü olan kimseyi kovuşturmak ya da cezasını infaz etmek yetkisinde bulunan devlet, suçlunun ülkesinde bulunduğu devletten her iki devletin lisanına göre tanzim edilmiş talepname ile ve diploma­tik yoldan istemde bulunması gerekir. Türkiye iade talebinde bulunması halinde ise talepname Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilir. Yapılan inceleme sonucu Dışişleri Bakanlığına gönderi- llr. Dışişleri Bakanlığı da diplomasi yoldan talepname ilgili devlete gönderilir. Ta­lepnamede istenilen şahsın hüviyeti ve eşkali, isnat olunan suçun nevi ve niteliği, suça uygulanacak olan kanun ve maddesi, bu kanun ve maddeye göre suçun ne kadar cezayı gerektirdiği, delillerin özeti, şahıs hakkında çıkartılan tutuklama müzakeresi örneği şahıs mahkum ise, mahkumiyet ilamı, hükmün dayandığı kanun maddeleri ve hükmün infazı lüzmunu gösteren belgeler de talepnameye eklenir. Mümkün ise fotoğraf da talepnameye ilave edilir. Talepnamede yer alan bilgi ve belgeler talepte bulunulan devletin karar verilmesi için yeterli görülmezse, talep eden devletten ek bilgi ve açıklama istenebilir.255

Görevli Mahkeme ve Kabul edilebilirlik kararı: Geri verme talebiyle ilgili olarak hukukî nitelikte karar verme yetkisi ağır ceza mahkemesidir. Türkiye’nin iade istenilen devlet olması halinde Dışişleri Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na yollanacak iade talepnamesi, oradan da o yerin savcılığına verilir, Cumhuriyet savcısı da Ağır Ceza Mahkemesinden talepten bulunacaktır. Kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi, yukarıda belirtilen iade şartlarının var olup olmadığı hususda bir araştırma yapılır. Bu araştırma sonucunda koşulların varlığı halimli kabuledilebilirlik kararı verilir. Aksi takdirde talebin reddine karar verir. Bu karanı karşı temyiz yoluna başvurulabilir, (m. 18/4)

Siyasi Karar: Mahkeme geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karat verirse, bu kararın yerine getirilip getirilmemesi Bakanlar Kurulunun takdirine bağlıdır. (m. 18/5) Başka bir ifade ile Ağır ceza mahkemesince iadesine karar verilen şahsın ilgili devlete iade edip etmemeke Bakanlar Kurulu takdir hakkına sahiptir. Ancak mahkeme şahsın iade edilmemesine dair yani talebin reddine dair kararı ile Bakanlar Kurulu bağlıdır. Başka bir ifade ile red kararma rağmen şahsın iadesine karar veremez. Bakanlar Kurulu hükümet kararnamesi ile şahsın iadesine karar verilmesi halinde, bu karara karşı Danıştay’a başvurulabilir.

Koruma tedbirleri: Geri verilmesi istenen kişi hakkında koruma tedbirleıım başvurulmasına, Türkiye’nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşme hükümlerine göre karar verilebilir. Geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilimesi hâlinde, ayrıca Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre tutuklama kararı verilebilir veya diğer koruma tedbirlerine başvurulabilir, (m. 18/6-7)

İade Kararının Sonucu: Geri verme hâlinde, kişi ancak geri verme karamı ı dayanak teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir veya mahkûm olduğu ceza infaz edilebilir, (m. 18/8) Başka bir ifade ile talepte bulunan devlet iade olunan suçlu hakkında yalnız talepnamede gösterilmiş fiillerden kovuşturma yapabilir veya verilmiş cezayı infaz edebilir. Şahsın kovuşturulma ve cezanın infazına dair rızası alınsa dahi iade kararında belirtilen suçtan veya cezadan başka bir suçtan kovuşturulumaz veya cezası infaz edilemez. Bu yasak, şahsın iadesinden önce işlenen suçlar açısından geçerlidir. İade edilen şahıs bu iadeden sonra suç işlemesi halinde bu eyleminden dolayı kovuşturulabilir.

Sanık hakkında kovuşturma yapılırken, iadeye konu suçun nevi veya niteliğini değişmiş olabilir. Bu kural uyarınca bu takdirde yeni suçun cezası talep edilenlenden ağır ise kovuşturma yapabilmek için, talep edilen devletin izin alınması gerekir. Ancak, yeni suçun cezası daha az ise izin alınmasına gerek yoktur.

Kovuşturma sırasında suçun nevinin değişmesi sonucu iadeye konu olmayacak suçlardan birisi çıkması halinde, kovuşturmayı yapan devlet kovuşturmayı men durdurup iade edileni serbest bırakmakla yükümlüdür.

Eğer duruşma sırasında suçun nev’i değil, fakat vasfı değişmiş olursa ihtimalle karşılaşılabilir. Vasıf değişikliği cezanın artırılmasını gerektirirse, örneğin basit hırsızlıktan dolayı iade işlemi yapıldığı halde duruşma neticesinde fiilin nitelikli hırsızlık olduğu anlaşılırsa, talep edilen devletten yeni bir izin alınmak gerekir. Aksine ceza azalmakta ise, örneğin nitelikli bir hırsızlıktan dolayı iade edilen şahsın fiilin basit hırsızlık olduğu anlaşılırsa, yeni bir izne ihtiyaç yoktur. Ancak ceza miktarının azalması neticesinde ceza talepnamedeki asgari ceza süresinin altına düşerse, teslim alan devlet kovuşturmaya devam etmeyerek şahıs derhal serbest bıra­kılır. 256

İade kararında belirtilen suçtan veya cezadan başka bir suçtan kovuşturulmayacağı veya infaz edilemeyeceği yasağı iade edilen devletin rızası veya iade edilen şahıs kesin olarak serbest bırakıldıktan sonra 45 gün içerisinde iade edildiği devlet elinde imkan olduğu halde terk etmezse veya terk ettikten sonra geri dönerse yasak etkisini kaybeder. (Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi 14/a-b)

Ayrıca iade edilen kişinin iade kararından önce işlediği başka bir suç nedeniy­le üçüncü bid devlet tarafından iadesi talep edilmesi halinde talep edilen devletten izin alınması gerekir. (Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi 14/1-b)

Geri Verme Kararının Yerine Getirilmesi

  • Geri verme (iade), bir devletin (talep edilen devlet) ülkesinde bulunan bir bireyi, yargılanması (hüküm amaçlı geri verme) ya da cezasının infazı (infaz amaç­lı geri verme) için diğer bir devlete (talep eden devlet) teslim etmesine imkân ve­ren hukukî bir işlemdir.
  • İç mevzuatımızda geri vermeye ilişkin kaynakları, 1982 Anayasasının 38’inci maddesinin son fıkrası, değişik ülkelerle yapılmış ikili sözleşmeler, “Suçlu­ların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi” (SİDAS), bu Sözleşmeye Ek 2’inci Proto­kol ve uyuşturucu maddeler, kara para aklama, sınıraşan örgütlü suçlar, yolsuzluk ve terörizmle mücadele bağlamında uluslararası kuruluşlar bünyesinde hazırlanan çok taraflı bazı sözleşmelerdeki geri vermeye dair hükümler ve geri vermeyi dü­zenleyen TCK’nun 18’inci maddesi oluşturmaktadır. Görüldüğü üzere, geri verme kurumunu iç hukuk ve milletlerarası hukuk normları birlikte düzenlemektedir.
  • Anayasamızın 38’inci maddesi. Uluslararası Ceza Divanı’na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaşın suç sebebiyle geri veri­lemeyeceği hükmünü getirirken, TCK’nun 18’inci maddesi hangi suçların geri vermeye konu teşkil etmeyeceğine, yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğu­na, geçici tutuklamaya, geri vermede özellik kuralına ve geri vermeye nihaî olarak karar verecek makama ilişkin hükümler içermektedir.

Ülkemizin Talep Eden Devlet Olması

  • İlgili sözleşme hükümlerinin incelenmesinden sonra, Ek: 7 ve Ek: 8’deki örnekler dikkate alınarak yabancı Devlet yetkili adlî makamına hitaben düzenlenecek iade talepnamesinde:
  1. Fiilin işlendiği yer ve zaman, müsnet fiilin nasıl ve hangi vasıtalar kullanı­lmak işlendiği, fiilin ihlâl ettiği kanun hükmü veya hükümleri de belirtilmek sure­liyle hukukî tavsifi içine alacak şekilde iadeye esas suçun ayrıntılı izahı,
  2. Talepname tarihine kadar gerçekleştirilen adlî işlemlerin neler olduğu,
  3. Durma ve kesilme sebepleri de dikkate alınarak, dava veya ceza zamanaşımının sona ereceği tarih (TCK’nın 66, 67, 68, 71 ve 72’nci maddeleri),
  4. İadesi talep edilenin, nüfusa kayıtlı olduğu yer de dahil, açık kimlik bilgi­leri ve eşkâli,
  5. Bulunduğu veya ikamet ettiği yabancı ülkedeki açık adresi,

Tutuklama karanın veren mahkeme, tutuklama kararının ve müzekkeresi­nin tarih ve sayısı (5271 sayılı  CMK’nın 248/5, 100 ve 101’inci maddeleri),

  1. Hükümlü iadesi talep ediliyorsa, şartla ve bihakkın tahliye tarihlerini içeren ve infazı gereken ceza miktarını gösteren müddetname ile yakalama müzekkeresini çıkartan adlî makamın adı ve yakalama müzekkeresinin tarih ve sayısı,
  2. İade talebine esas sözleşmenin tam ismi,

Yer almalıdır.

  • İadesi talep edilenin sanık veya hükümlü olması dikkate alınmak suretiyle bu talepnameye:
  1. İddianame veya mahkûmiyet kararı,
  2. Müddetname,
  3. Yakalama müzekkeresi veya tutuklama kararı,
  4. Suça uygulanan veya uygulanacak kanun madde metinleri (dava veya ceza zamanaşımı ile ilgili olanlar dahil),
  5. Kimliği ve uyrukluğu teşhiste yardımcı olacak nüfus kaydı, pasaport kırmızı bülten,
  6. Mevcutsa parmak izi formu ve fotoğraflı eşkâl tanımlama tutanağının onaylı örnekleri ile fotoğraflar,

Eklenerek üç takım olarak düzenlenecek iade evrakının Bakanlığımıza verilmesi gerekmektedir.

  • İade talepnamesi ve eklerinin yabancı dile tercüme ettirileceği göz önüne alınarak, tercümenin açık ve anlaşılır olması için iade evrakında uzun cümle ve paragraflardan kaçınılmalı, mümkün olduğu kadar sade ve öz ifadelere yer verilimelidir.
  • İade evrakı bilahare hukuk diline vâkıf bir tercüman vasıtasıyla iade istenilen devletin talep ettiği dil veya dillerden birine tercüme ettirilmelidir. (İade evrakının tercüme edileceği dil veya diller Ek: 2’de gösterilmiştir) Tercüme, malı.ilim de yaptırılabileceği gibi, Bakanlığımızca da yaptırılabilir.

Ülkemizin Talep Edilen Devlet Olması

  • Yabancı Devlet yetkili adlî makamınca ilgili ikili veya çok taraflı sözleşme kapsamında düzenlenen ve söz konusu sözleşmede öngörülen yolla (diplomanı yol veya doğrudan) merkezî makam olarak Bakanlığımıza iletilen iade talepnamesi ve eki evrak, Bakanlığımızda sözleşmeye uygunluk denetimi yapıldıktan sonra Türk Ceza Kanunu’nun 18’inci maddesi 4’üncü fıkrasına göre kanunî gereğinin takdiri yönünden geri verilmesi talep edilen kişinin bulunduğu yer Cumhuriyet, Başsavcılığına iletilmektedir.
  • İlgili Sözleşmeye uygunluk denetimi sırasında saptanan eksiklikler bilgi talebi şeklinde iade talep eden yabancı Devletten istenilebilir. Sağlanan bilgi ve belgeler ivedi olarak mahalline iletilir.
  • İade evrakının alınmasından önceki aşamada geçici tutuklama;
  1. Geri verme amacıyla geçici tutuklama, uluslararası düzeyde aranan kişinin yakalanmasından iade işleminin sonuçlanmasına kadar tutuklu bulundurulduğu süreci içeren bir tedbirdir. Geri verme amacıyla tutuklamada birinci aşama; iade amacıyla yakalamadan, iade evrakının, iade talebinde bulunulan ülkenin yetkili makamına ulaştırılmasına kadar olan safhadır. Kendisinden iade talep edilen tarafın yetkili makamları bu talep hakkında kendi mevzuatına göre karar verecektir. Burada amaç, iade konusunda sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için iade evrakı alınıncaya kadar, aranan kişinin kaçmasını önlenmesidir.
  2. Geçici tutuklama süreleri ikili sözleşmeler (Sözgelimi; Amerika Birleşik Devletleri için 60 gün, K.K.T.C. için 30 gün) ve “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi”nin (SIDAS) 16’ncı maddesinin 4 ve 5’inci fıkralarında düzenlenmiş­tir. SİDAS’a göre tutuklamayı takip eden 18 günlük süre zarfında talep edilen tara­fa iade evrakı gönderilmezse, iadesi talep edilen şahıs serbest bırakılabilecek, 40 günün sonunda ise, kesin olarak serbest bırakılacaktır. Ancak istisnaen şahsın kaç­masına engel olacak önlemlerin alınması şartıyla, geçici salıverme her zaman mümkündür. İade talebinin ulaşmaması nedeniyle serbest bırakılan kişi, iade tale­binin sonradan gelmesi halinde yeniden tutuklanabilir.
  3. İade evrakının alınmasından önceki aşamada, konuya ilişkin Sözleşmenin ilgili hükmü incelenmeli, eğer bu aşamada zorunlu olarak geçici tutuklama öngö­rülmüşse, derhal görevli mahkemeden sözleşmede öngörülen süre kadar tutuklama kararı verilmesi için talepte bulunulmalı ve işlem sonucu Bakanlığımıza bildirilme­lidir. Eğer, kişinin iadesini isteyen Devlet, mahkeme kararındaki tutuklama süresi içinde, iade evrakının çok kapsamlı olması, tercüme işleminin zaman alması gibi makul nedenlerle, iade evrakını bu süre zarfında iletemeyeceğini bildirip, önleyici tutuklama süresinin uzatılması talebinde bulunursa ve bu talep yapılan ön incele­mede Bakanlıkça uygun görülürse, Sözleşmede de bu sürenin uzatılmasının açıkça öngörülmesi halinde, önleyici geçici tutuklama süresi, ilk tutuklama süresindeki iş­lemler tekrarlanarak uzatılabilir. Ancak ilgili Sözleşmede öngörülmemişse, önleyi­ci tutuklama süresi uzatılamaz. Bu durumda, ilk aşamada verilen kararda tespit edi­len süre sonunda iade evrakı alınmamışsa, kişi serbest bırakılmalıdır.
  4. Eğer ilgili Sözleşmede geçici tutuklama zorunlu olarak öngörülmemişse, bu takdirde, aranan kişinin kaçmasını önleyici tedbirler alınarak iade işlemleri CMK’da öngörülen tutuklama dışındaki koruma önlemleri ile sürdürülebilir. Bura­da dikkat edilmesi gereken husus şahsın kaçmasını önleyici tedbirlerin etkinliğidir.
  5. İlgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca iade amacıyla geçici tutuklama işlem­lerinde evrak sürekli izlemeye alınmalı ve tutuklama süresinin bitmesine 1 gün kala iade evrakının ulaştığına dair herhangi bir bilgi alınmamışsa, Bakanlığımızdan tu­tukluluğun devam ettirilip ettirilmeyeceği konusunda derhal bilgi istenmelidir. Eğer bu süre hafta sonu veya diğer tatil günlerine rastlıyorsa, bu işlem tatilin baş­langıcından 1 gün önce yapılmalıdır.
  6. Bir yabancı Devletin adlî makamlarınca arandığından bahisle, kolluk tarafından yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edilen yabancı uyruklu kişinin iade­min talep edilip edilmediği derhal Bakanlığımızdan sorulmalıdır. İadesinin iste­nildiği bildirilen yabancı uyruklu kişi Cumhuriyet Başsavcılığınca geçici tutuklama talebiyle yetkili Mahkemeye sevk edilmelidir.
  7. Geçici tutuklama kararında yakalanın tutuklu kalacağı süre muhakkak belirtilmelidir.
  8. Geri verme amacıyla tutuklanması talep edilen şahıs tutuklandığı takdirde, ilgili sözleşme hükmüne göre talep eden Devlet yetkili makamına bildirilmek üzere, tutuklanma tarihinin ve ilgili Sözleşmeye göre geçici tutuklama süresinin en seri şekilde Bakanlığımıza iletilmesi gerekmektedir.
  • İade evrakının alınmasından sonraki aşama;
  1. Geri verme sürecide ikinci aşama ise, iade evrakı alındıktan, yani iade evrakı, iade talebinde bulunan Devlet tarfından, kendisinden iade talebinde bulunulan Devletin yetkili makamlarına iletilmesinden sonraki aşamadır. Bu aşamanın başında, talep bütün unsurlarıyla incelenmekte ve konuya ilişkin uluslararası sözleşme hükümleri ve talepte bulunan Devletin mevzuatı çerçevesinde, iade talebinin yerine getirilebileceği kanaatine varıldığı takdirde, keyfiyet yetkili makamların takdirine sunulmaktadır.

İade evrakının alınmasından sonraki aşamada, iade evrakı ilgili Sözleşmede öngörülen şeklî şartlara ve esaslara uygunsa, kural olarak, iade amacıyla geçici tutuklama, iade işlemleri sonuçlanıncaya kadar devam etmelidir.

  1. İade işlemleri sonuçlanıncaya kadar geri verilmesi talep edilen kişinin tutukluluk durumu CMK’nın 108’inci maddesi gereğince gözden geçirilerek Bakanlığımıza düzenli olarak bilgi verilmelidir.

GERİ VERME TALEPLERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BAZI HUSUSLAR

  • Terör suçları: Bu suçların faillerinin iadeleri talep edilirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörizme karşı mücadelede adlî makamlar arasında uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan üye ülkeleri bağlayıcı 1373 (2001) sa yılı kararma, taraf ise, “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesine”, “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi”ne (SİDAS) göre yapılan taleplerde ise “Tedhişçiliğin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi “m de değinilmesi ve iade talebimizin siyasî suç gerekçesiyle reddedilmesine teminen, ilgili Sözleşmeler kapsamında, iade talepnamesinde talebin haklılığım gösteren somut maddî eylemler ve hukukî esasların tatmin edici biçimde ayrıntılı olarak açıklanması büyük önem taşımaktadır.
  • İnsan hakları: İadeye konu şahsın iade sürecindeki talepleri kapsamında suçluların iadesi konusunun; insan hakları yönünden “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”, mültecilik statüsü yönünden de 1951 tarihli “Mültecilerin Hukukî Statü süne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesiyle ilgili olduğu hususunun gözönünde tutulması gerekmektedir.
  • Pasaport ve kişisel eşyaların teslimi: Yabancı uyruklu sanık veya hu kümlünün talep eden Devlete iadesi Bakanlar Kurulu’nca uygun görüldüğü takdirde, iade amacıyla geçici tutukluluk süresini gösteren belge ve pasaport ile kişisel eşyalarının, fiilen teslimi sırasında şahsı teslim alan yabancı Devlet görevlilerine teslim edilmesi zorunludur.
  • Özellik kuralı: Geri verme hâlinde, kişi ancak geri verme kararına dayanarak teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir veya mahkûm olduğu ceza infaz edebilir (TCK m. 18/8). Bu ilke “özellik” veya “hususîlik” kuralı olarak adlandırılır. Ancak, geri verme kapsamında bulunmayan suç için yargılama yapılmasına veya verilmiş olan cezanın infazına suçluyu geri veren devletin muvafakat (izin) vermesi halinde bu kural etkisini kaybeder. Böyle bir durumda ilgili adlî makamın muvafakat talebinde bulunması gereklidir. Özellik kuralının kişiye sağladığı koruma, süre ile sınırlıdır. Dolayısıyla geri verilen kişinin, serbest bırakılmasından sonra sözleşmelerde belirlenen bir süre içinde (Örneğin SİDAS’a göre 45 gün) kendi iradesi dışında bir engelleme olmaması kaydıyla, onu teslim almış devlet ülkesini terk etmemesi veya terk ettikten sonra geri dönmesi halinde bu kural işlemeyecektir.
  • Amerika Birleşik Devletleri’nden (A.B.D.) yapılacak iade talepleri

Anglo-Sakson hukuk sistemini benimsemiş olan Amerika Birleşik Devletlerinde ceza yargılaması Ülkemizin de genel olarak etkilendiği Kara Avrupası sisteminden farklılık göstermektedir. Amerika Birleşik Devletlerinden vaki iade taleplerimiz, Adalet Bakanlıklarınca avukatlar vasıtasıyla görevli mahkemeye iletilmekte bu esnada iadesini istediğimiz şahısların avukatları da duruşmaya katılmaktadırlar. Bu sürç içerisinde iade evrakının Ülkemiz ile A.B.D. arasındaki Anlaşma öngörüldüğü sürece şekilde hazırlanması son derece önem arz etmekte, aksi halde taleplerimiz kabul edilemez bulunulabilmektedir. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletlerine yönelik iade talepleri düzenlenirken aşağıda belirtilen ve ana hatlarıyla açıklanan hu­suslara uyulması gerekmektedir:

  1. İade taleplerinin hangi hususları içereceği, “Türkiye Cumhuriyeti ile Ame­rika Birleşik Devletleri Arasında Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Kar­şılıklı Adlî Yardım Anlaşmasının “istemlerin içeriği” başlıklı 7’nci maddesinde iade istemine konu olan şahsın sanık, hükümözlü, hükümlü veya gıyapta hükümlü olmalarına göre dört ana bent altında düzenlenmiş bulunmaktadır, iade evrakı dü­zenlenirken iadesi istenilen şahsın statüsünün bu dört halden hangisine girdiği ön­celikle ve mutlaka dikkate alınmalı ve iade evrakı buna göre düzenlenmelidir.
  2. Amerika Birleşik Devletleri yetkili adlî makamları, sadece Ülkemizde işle­nilen suçla ilgili delillerin yanı sıra hukuk sistemimiz hakkında da bilgi sahibi ol­madıklarından, olay ve delillerinin mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde tarif edilmesi gerekmektedir. İkili Sözleşme ve iç mevzuatları açısından A.B.D. hâkim­lerinin delillerin takdir ve değerlendirmesini yapma yetkileri bulunmaktadır. Bu itibarla, iadeye konu fiilin Amerika’da işlenmesi halinde de bu ülke kanunlarına göre cezalandırılabilir suç olduğu sonucunu verecek şekilde, suçun ayrıntılı olarak ne suretle işlendiği mutlaka belirtilmelidir.
  3. İade evrakına mümkünse iadesi istenilen şahsın fotoğrafı, parmak izleri ve fiziksel tarifinin eklenmesi ve ayrıca yeminli tanık veya tanıklar tarafından tutanak­la şahsın teşhisi gerekmektedir. A.B.D. yetkili makamları “affidavit statement” olarak isimlendirdikleri bu tür teşhis belgelerine büyük önem vermektedirler.
  4. Suçun tavsifi yapılırken sadece tanımlamak yerine, iadesi istenilen kişi ile suç yeri ve deliller arasındaki nedensellik bağının açıkça belirtilmesi gerekmekte­dir.
  5. Tüm delillerin ayrıntılı olarak açıklanması gerekmektedir. Sadece görgü tanıklarının ifadeleri yeterli olmayıp, örneğin bir cinayette kullanılan silâh üzerin­deki parmak izlerinin iadesi istenilen şahsa ait olduğu vs. gibi hususlar da belirtil­melidir.
  6. İadesi istenilen şahsa isnat olunan suçun zamanaşımı süresi ve bu müddeti kesen sebepler de ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır.
  7. Tanık ifadelerine atıf yapılırken ifadelerin hangi makam huzurunda ve yeminli olarak verilip verilmediği belirtilmelidir.

Iı) A.B.D. mevzuatına göre, konuşma kayıtları çoğu zaman önemli delil teşkil ettiğinden telefon konuşmalarının yeri ve zamanı da mümkün olduğu ölçüde zikre­dilmelidir.

ı) Bütün bu hususların yanı sıra, iade evrakı beş takım halinde düzenlenmeli, bir takım hazırlayan adlî makamda muhafaza edilmeli, dört takım okunaklı mühür ile onaylanarak Bakanlığımıza gönderilmelidir.

  1. İade evrakının bilgisayar ve elektronik daktilo ile hazırlanmasına ve yazım İmlası olmamasına özen gösterilmelidir.
  • Birleşik Krallık’tan (İngiltere) yapılacak iade talepleri: Anglo-Sakson hukuk sistemini benimsemiş olan Birleşik Krallık’a yönelik iade evrakı düzenlenirken aşağıda belirlilen hususlara uyulması gerekmektedir:
  1. a) İade talepnamesinde, iadesi islenilen şahsın hükümlü mü sanık mı olduğu açıkça belirtilmelidir.
  2. İade talebinde konu suçun ne şekilde işlendiğinin, yani maddi olayların nelerden ibaret olduğunun ve sanığın eyleminin iade talepnamesinde açık bir şekilde ve tarihsel sıraya göre anlatılması gerekmektedir.
  3. Birleşik Krallık yasalarına göre, bir suçun varlığına ve bunun suçlanan kişi tarafından işlenmiş olduğuna inandıracak makul veya muhtemel bir neden, tutuk lama veya dava duruşmasına sevk için standart bir koşuldur. Bu nedenle talepnamede suça ilişkin olaylar ve kaynağının mümkün olduğu ölçüde açık ve ayrıntılı olarak tanımlanması gerekmektedir. Olayların en iyi bildirimi, isnat unsurlarını oluşturan hususların tarih sırasını izler ve sanığın eylemlerini tanımlar bir biçimde yazılmasıyla mümkündür. İade talebine konu birden fazla suç ve soruşturma olması halinde bu bildirimin her bir suç ve soruşturma yönünden ayrı ayrı yapılması gerekmektedir. Ancak, gereksiz ayrıntılardan da kaçınılmalıdır.
  4. Suçun tavsifi yapılırken, iadesi istenilen kişi ile suç ve deliller arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak şekilde bilgilere yer verilmesi Birleşik Krallık Mahkemesince kaçağın suçu işlediğine tam olarak kanaat getirilmesi ve fiilin İngiliz Hukukuna göre de suç teşkil edip etmediğinin değerlendirilmesi bakımından gerekmektedir.
  5. Suçu oluşturan maddî olaylar ve sanığın eylemlerinin açık ve tarihsel sıraya uygun bir şekilde anlatımından sonra bu bilgilerin kaynağı, deliller (tanık ifadeleri, raporlar gibi) olayla irtibatlı bir şekilde açıklanmalıdır. Delilleri açıklamak yeterli olup, delillerin örneğinin iade evrakına eklenmesi gerekli değildir. Tanık ifadelerine atıf yapılırken ifadelerin hangi makam huzurunda ve yeminli olarak verilip verilmediği belirtilmelidir.
  6. Suça öngörülen cezanın ne olduğu, zamanaşımı süresi ve zamanaşımını kesen işlemler de dikkate alınarak bu sürenin hangi tarihte sona ereceği hususlarının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
  1. İade talepnamesinde, iadeye konu şahsın hükümlü ise, mahkûmiyet kararına rağmen neden yurtdışında ve kaçak olduğunun, gıyapta mahkûmiyet (kararın sanığın yokluğunda açıklanmış olması hali) halinde savunmasının alınıp alınmadığının, mahkemede bizzat bulunup bulunmadığının, yokluğunda bir avukat tarafından temsil edilip edilmediğinin, edildi ise kendi seçtiği avukat tarafından mı temsil edildiğinin, sanığın temyiz hakkı bulunup bulunmadığının ve kararın temyiz edilip edilmediğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
  1. İade talepnamesine, aranılan kişinin belirgin ve son zamanlarda çekilmiş fotoğraf ve parmak izleri eklenmelidir. Eğer fotoğraf ve parmak izi yoksa aranılan kişinin mümkün olduğu ölçüde iyi bir fiziki tanımı sağlanmalıdır. Fotoğrafının sanılan kişiye ait olduğunun ayrıca bir tanıkla doğrulanması da (polis ifadesi de olabilir) kaçağın yakalanmasını kolaylaştırmaktadır. Sahtecilik ve benzeri suçlar için ise kredi kartı numaraları ve banka hesap numaralarının bildirilmesi gerekmektedir.
  2. İade evrakının İngilizce diline çevirisinde kolaylığın sağlanması açısından oldukça yalın bir dil kullanılmalı ve mümkün olduğunca kısa cümleler kurulmalıdır.
  3. Sanık veya hükümlünün önceki mahkumiyetlerinin, mahkemece yapılacak değerlendirmeye esas alınacağından gönderilmesi yararlı olacaktır.
  4. Suriye: Bu ülkeye gönderilecek iade evrakı aramızdaki ikili sözleşme ekinde yer alan örneklere uygun olarak düzenlenmelidir.