Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Rüşvet Vermeye Teşebbüs Suçu

RÜŞVET VERMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

SANIĞIN ADLİ SİCİL KAYDINDA BULUNAN İLAMININ KESİNLEŞME VE İNFAZ ŞERHLİ ONAYLI SURETİ GETİRTİLMESİ – TEKERRÜR HÜKÜMLERİNİN UYGULANIP UYGULANMAYACAĞININ TARTIŞILMASI GEREKTİĞİNİN GÖZETİLMEMESİ – HÜKMÜN BOZULMASI

T.C YARGITAY
5.Ceza Dairesi
Esas: 2015 / 7864
Karar: 2017 / 668
Karar Tarihi: 23.02.2017

ÖZET: Sanığın adli sicil kaydında bulunan ilamının kesinleşme ve infaz şerhli onaylı sureti getirtilerek, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.

(5237 S. K. m. 53, 58) (5271 S. K. m. 260) (3628 S. K. m. 18) (ANY. MAH. 08.10.2015 T. 2014/140 E. 2015/85 K.)
Dava ve Karar: Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre rüşvet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve tüm hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sadece rüşvet suçu yönünden katılma talebinin KABULÜNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanık hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet; sanık müdafiin ise her iki suç yönünden verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dairemizin 15/11/2012 tarih, 2010/7180 Esas, 2012/11451 Karar sayılı ilamı ile bozulan … Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/144 Esas, 2008/345 Karar sayılı hükmü sanığın adli sicil kaydına kesinleşmiş mahkumiyet olarak işlenmiş ise de bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Adli sicil kaydındaki Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesine ait ilama nazaran mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesinin uygulanmaması kazanılmış hakkı olduğu ve aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Rüşvet vermeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak; Sanığın adli sicil kaydında bulunan Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin ilgili ilamının kesinleşme ve infaz şerhli onaylı sureti getirtilerek, hakkında TCK’nın 58/6-7. madde ve fıkraları uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Adli emanetin 2010/768 esas sırasında kayıtlı eşyalar hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan Hazine vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.