Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nedir? Nasıl Oluşur?
Resmi Belgede Maddi Sahtecilik
Kişiler veya kamu görevlileri tarafından işlenebilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 204/2. maddesine göre, “Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi cezalandırılır.” Bu sahteciliğin faili özel kişi olmalıdır. Burada görevi dışında hareket eden kamu görevlisi de özel kişi olarak kabul edilir.
Suçun maddi unsuru, taklit etmek veya değiştirmek yani kamu görevlisinin imzasını taklit etmek veya usulüne uygun şekilde düzenlenmiş resmi bir belgenin içeriğini değiştirmek ya da resmi belgeyi kullanmaktır.
SUÇUN OLUŞMASI İÇİN BELGENİN KULLANILMIŞ OLMASININ GEREKMEDİĞİNE DİKKAT EDİLMELİDİR!
Kanun’un 204/2. maddesine göre de “Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren kamu görevlisi cezalandırılır.” Bu fıkrada düzenlenen de resmi belgede maddi sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi hâlidir. Buradaki “sahte olarak düzenlemek” ifadesi “taklit etmek” şeklinde anlaşılmalıdır.
İlk bakışta anlaşılabilecek biçimdeki kaba taklit etmeler veya değiştirmeler suça vücut vermeye yetecek hareket niteliğinde değillerdir. Somut olayda sahtecilikten hiçbir özel zararın ortaya çıkmayacağı kanıtlandığında sahteliğin hukuken önemsiz olduğu kabul edilmelidir.
Söz konusu suçlar hukuken önemli olan taklit etme veya değiştirmenin sonuçlandığı anda tamamlanır ve bu suçlara teşebbüs mümkündür.
Suç, kasten işlenebilen bir suç olup kastın varlığı için sadece belgede sahtecilik yapmak bilinç ve iradesi yetmez, ayrıca failin kendisine ait olmayan menfaatleri ihlal etmek bilincine de sahip olması gerekir.
Suçun Nitelikli Hâlleri
Ağırlaştırıcı Sebepler
Kanun’un 204/3. maddesi uyarınca, “Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır. ”
Hafifletici Sebepler
Kanun’un 211. maddesine göre, “Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Söz konusu hafifletici sebebin uygulanabilmesi için failin, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını ispat etmek veya gerçek bir durumu belgelemek amacıyla hareket etmiş olması gerekir. İspat edilmek istenen alacağın veya belgelenmek istenen durumun gerçek ve sahih olması şart değildir; failin böyle olduğuna inanarak hareket etmiş olması yeterlidir.
Resmi Belgede Fikri Sahtecilik
Kanun’un 204/2. maddesinde, yukarıda sayılanlara ek olarak, ayrıca “gerçeğe aykırı belge düzenlenmesinin” de suç olduğu ve bu suçun yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebileceği öngörülmüştür. Bu suç, sahih bir belgenin, yani taklit edilmemiş veya değiştirilmemiş, sadece yalan beyanları içerdiği için sahte olan bir belgenin varlığını gerektirir.
Suçun maddi unsuru, görevi gereği bir belge düzenleyen kamu görevlisinin belgeye geçirmesi gereken hususları belgeye geçirmemesi veya değiştirerek geçirmesi yahut gerçek olmayan hususları gerçekmiş gibi belgelemesi şeklinde ortaya çıkar. Örneğin sanığın duruşmada hâkim tarafından sorgusu yapılırken ısrarla ‘‘önce bana katılan saldırdı, ben de ona karşılık vererek kendimi savundum.” demesine rağmen, hâkim tarafından bu beyanın tutanağa geçirilmemesi bu suça vücut verir. Zira hâkimin bu ihlali (ya da yerine göre değişikliği) belgenin amacı yönünden esaslı sayılan bir hususa ilişkindir.
Suç, yalan veya gerçek olmayan beyanları içeren belge tamamlandığında, yani son şeklini aldığında tamamlanmış olur. Dolayısıyla suça teşebbüs mümkündür.
Suçun faili herkes olabilir ancak suçu kamu görevlisi görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belgenin düzenlenmesi sırasında işlerse artık “resmi belgede fikri sahtecilik” suçu oluşur.
Bu suç için “özel kişiler tarafından resmi belgelerde işlenen fikri sahtecilik” ifadesi kullanılsa da bizce bu doğru bir tanımlama değildir.205 *
Suçun mağduru, kamu yanında, yalan beyanla zarara veya zarar tehlikesine sokulan kimsedir.
SUÇUN OLUŞMASI İÇİN BELGENİN KULLANILMIŞ OLMASININ GEREKMEDİĞİNE, YALAN VEYA GERÇEK OLMAYAN BEYANLARI İÇEREN BELGENİN TAMAMLANMASIYLA SUÇUN OLUŞMUŞ OLACAĞINA DİKKAT EDİLMELİDİR!
Suçun manevi unsuru yönünden yukarıda söylenenler burada da geçerlidir. Ayrıca yine yukarıda bahsettiğimiz ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler resmi belgede fikri sahtecilik için de geçerli sebeplerdir.