Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Poliçe Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Poliçe Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Üstteki basit örnekten de anlaşılacağı gibi, poliçede üçlü bir ilişki vardır. Dü­zenleyen, muhataba, poliçede gösterilen kişiye (lehtara) senetteki bedeli ödeme emrini verir. Bu üçlü ilişki, hukuki niteliği yönünden TBK’daki havale ilişkisinin özel bir türü olarak açıklanır. Çünkü senet aracılığı ile düzenleyen (havale eden), lehtara (havale alıcısına) ödeme yapılması işini muhataba (havale ödeyicisine) havale etmiş olmakta; başka deyişle çifte (ödeme yapması için muhataba, bedeli tahsil etmesi için ise lehtara) yetkilendirme yapmaktadır.

Ciro edilmemiş poliçedeki ilişki üçlüdür. Fakat senedin ciro edilmesi ve senet nedeniyle sorumlu kişiler lehine aval verilmesi gibi nedenlerle kişi sayısı artabilir. Senet ciro ile devredildiğinde, ilk ciroyu lehtar yapar. Senedi ciro ile devredenlere “ciranta”, son olarak elinde bulundurana ise “hamil” denir. Ekonomik işlevi açısın­dan poliçe, daha çok kredi aracı olarak kullanılmaktadır. Fakat bazen ödeme veya teminat aracı olma gibi amaçlara da hizmet edebilmektedir.

Poliçenin Şekil Şartları (Unsurları)

Kıymetli evrakın ortak özelliklerinden birisinin de ağırlaştırılmış şekil şartlarına bağlı tutulmaları olduğunu belirtmiştik. Bu özelliği, kambiyo senetlerinde aynen görebiliriz. TTK, poliçenin şekil şartlarını saymış olup, bu şartlar eksik olduğu takdirde o belge kural olarak poliçe sayılmaz (m. 671-672).

Poliçe Sözcüğü

Poliçe sözcüğü ya da senet yabancı bir dilde düzenleniyor ise, bu sözcüğün o dil­deki karşılığı senet metninde yer almalıdır (m.671/1,a).

Belirli Bir Bedelin Ödenmesi Hususunda Kayıtsız Şartsız Havale

Poliçe, belirli bir bedelin ödenmesi konusunda kayıtsız ve şartsız bir havaleyi içermelidir (m. 671/1,b). Bedel, para olarak gösterilmelidir; “şu tarihli faturadaki miktarı ödeyiniz” gibi doğrudan bedel içermeyen belge poliçe sayılmaz. Bedel ya­bancı para ile gösterilebilir.

Havalenin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Örneğin: “malları alınca”, “nakit durumunuz uygunsa” veya “fatura kesilince” ödeyiniz gibi bir ifade şartlıdır, se­nedi geçersiz kılar.

TTK m.676’ya göre rakam ve yazı ile gösterilen bedeller arasında fark varsa yazıya itibar edilir. Her ikisi de yazı veya rakam ile yazılmışsa fakat arada çelişki varsa en az bedele itibar edilir.

Ödeyecek Kişinin (Muhatabın) Adı ve Soyadı

Muhatap gerçek ya da tüzel kişi olabilir. Tüzel kişi ise “unvanı” yazılmalıdır. Bu açıdan kanundaki “adı-soyadı” sözcükleri yanıltmamalıdır. Hayali, mevcut olma­yan ya da uydurma bir isim muhatap gösterilmiş ise, bu poliçeyi geçersiz kılmaz (m. 671/1,c).

Vade

Vadenin yazılması esaslı bir şekil şartı değildir (m. 671/1,d) çünkü m. 672/2’ye göre vadesi gösterilmeyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi gerekir. Fakat vade göste­rilmek istendiğinde, TTK m.703’de belirtilen dört çeşit vadeden birisi yazılabilir.

  1. Belirli bir günde: Uygulamada en çok rastlanılan vade türüdür. “5.2.2011” gibi. Vadenin gün olarak kesin biçimde saptanmasına olanak veren, “2011 Yılı Cumhuriyet Bayramı” veya “2011 yılı Ramazan Bayramının ilk günü” gibi bir tarih de yazılabilir.
  2. Düzenlendikten belirli süre sonra: “Düzenlendikten 30 gün sonra” gibi bir vade de geçerlidir. Süre hesaplanırken, düzenlenme günü hesaba katılmaz (m. 753). Sürenin düzenlenme tarihi dışında başka bir günden itibaren he­saplanması kararlaştırılamaz aksi takdirde belge poliçe sayılmaz (m. 703/2).
  3. Görüldüğünde: Açıkça “görüldüğünde” yazılmak veya vade kısmı boş bırakılmak suretiyle gerçekleşir. Bu tür vadeli poliçelerin muhataba ibraz edildiğinde ödenmesi gerekir. İbraz süresi ise, düzenlenme tarihlerinden itibaren bir yıldır. Düzenleyen bir yıllık süreyi uzatabilir veya kısaltabilir; oysa cirantalar yalnızca kısaltabilir. Düzenleyen, bu tür poliçenin düzen­lenmesinden itibaren belirli bir süre ödeme için ibrazını yasaklayabilir. Bu durumda ibraz süresi, yasağın bitiminden itibaren başlar (m. 704). Hamil, süresi içinde poliçeyi ibraz etmediği takdirde, düzenleyene ve cirantalara başvuru hakkını kaybeder (m. 730/1,a).

Vade, ibraz ile geldiği için, bu tür poliçelerin muhataba kabul için arzedilmesi söz konusu değildir. Muhatap ödeme yapmaz ise, çekilen ödememe protestosu ile diğer sorumlulara başvuru hakkı kullanılabilir. Muhatabın kabulü söz konusu olmadığı için, bu tür poliçelerde ödememe protestosu çekilmiş olması, onun ticari itibarını etkilemez.

  1. Görüldükten belirli süre sonra: Senede “görüldüğünden 30 gün sonra” gibi bir vade de yazılabilir. Bu tür poliçelerin de düzenlendikten itibaren bir yıl içerisinde muhataba ibraz edilmesi gerekir; düzenleyen bu süreyi değiştirebilir, cirantalar ise yalnızca kısaltabilir (m. 693).

Vadenin saptanabilmesi için, poliçenin öncelikle kabule arzı zorunludur; kabul sırasında muhatabın yazacağı tarihten itibaren süre hesaplanır ve vade belirlenir. Fakat muhatapsenedi kabul etmekle birlikte kabul tarihini yazmamış ise, hamil, “tarih tespit protestosu düzenletmelidir (m. 695/2, 705). Aksi takdirde ibraz, bir yıllık sürenin son günü gerçekleşmiş sayılır.

Son iki vade türüne faiz yazılabilir, çünkü bu poliçelerin vadesi baştan bilindiği için, faizin hesaplanıp anaparaya eklenmesi mümkündür. Aynı esas bonolar için de geçerlidir m. 778/2,b). Bu faiz anapara faizi olup, oranı yazılmalıdır. Oranı yazılmazsa faiz şartı geçersiz olur. Diğer iki tür vadeli senette faize izin verilmemiştir.

Ödeme Yeri

Poliçede ödeme yeri açıkça gösterilebilir (m.671/1,e). Şayet gösterilmez ise, muha­tabın ad-soyadı veya unvanı yanında yazılı olan yer ödeme yeri sayılır; burada da bir yer yazılı değilse, poliçe geçersiz olur (m. 672/1 ve 3). Çünkü kambiyo senedine bağlı borç, TBK m.89’dan farklı olarak aranacak borçtur; alacaklının nereye gide­ceğini bilmesine gerek vardır. Ödeme yeri, yalnızca muhatap açısından ifa yeridir; başvuru hakkının yöneltildiği kişiler açısından da geçerli bir ifa yeri değildir. Öde­me yerinin varlığı yeterlidir; adresin de mutlaka gösterilmiş olması gerekmez.

Lehtar

Poliçede ödemenin kime veya kimin emrine yapılacağı yani lehdarın gösterilmesi gerekir (m.671/l,f). Hamiline poliçe düzenlenemez. Lehdarın gerçek kişi ya da tüzel kişi olduğu açıkça belirtilmeli, ad soyad veya unvanı senede yazılmalıdır. Lehdarın senette yer alması yeterli olup gerçekten mevcudiyeti şartı aranmaz. Poliçede lehtar isminin bulunması, senedi nama yazılı hâle getirmez; senet yine emredir. Nama olabilmesi için “menfi emre kaydı” içermesi gerekir (m. 681/2).

Düzenlenme Tarihi ve Yeri

Düzenlenme tarihi esaslı unsur olup, senette gösterilmemiş olması, poliçeyi ge­çersiz kılar (m. 672/1). Tarih açık, belirli ve mümkün olmalıdır. Tarihin senede yazılması yeterli olup mutlaka gerçek düzenlenme tarihinin yazılması zorunlu değildir. Düzenlenme yeri açıkça gösterilebilir. Gösterilmediği takdirde, m. 672/4 uyarınca, düzenleyenin adı/soyadı, unvanı yanında yazılı olan yer düzenlenme yeri sayılır. Burada da bir yer yazılı değilse poliçe geçersiz olur (m. 672/1).

Düzenleyenin İmzası

İmza temel bir unsurdur, yoksa senet geçersiz olur (m. 672/1). Fakat senette dü­zenleyenin ad-soyad veya unvanının varlığı zorunlu değildir. İmzanın şeklen var­lığı yeterli olup hayali birisine ait olsa, sahte olsa, ehliyetsiz veya temsile yetkisiz biri tarafından atılsa bile poliçe geçerlidir (m. 677) fakat ilgili kişi, senetteki im­zanın kendisi açısından bağlayıcı olmadığı defini öne sürebilme hakkına sahiptir. Temsilci yetkisiz ise, senetten dolayı bizzat o sorumlu tutulur (TTK m.678). İmza mutlaka el yazısıyla atılmalıdır; mühür ve parmak basma, imza yerine geçmez ve senedi geçersiz kılar (m. 756).

Şekil Şartlarına Aykırılığın Sonuçları

Yukarıda belirtilen şartların tamamı poliçenin geçerliliğine aynı şekilde etki et­mez. Bu şartların dışında bir de poliçeye yazılabilen ihtiyari kayıtlar da söz ko­nusudur. Bütün bu unsur ve kayıtlar incelendiğinde geçerlilik açısından poliçe kayıtları üç grupta toplanabilir:

Mutlak Zorunlu Kayıtlar

Eksiklikleri bir poliçeyi geçersiz kılan şekil şartlarıdır : Poliçe sözcüğü, belirli bir miktarın ödenmesi konusunda kayıtsız ve şartsız havale, muhatap, lehdar, düzen­lenme tarihi ve düzenleyenin imzası bu türdendir (m. 671, 672/1).

Alternatif Zorunlu Kayıtlar

Senede açıkça yazılmış olmasalar bile eksiklikleri başka bir yoldan giderilmiş sa­yılan kayıtlardır. Düzenlenme yeri ve ödeme yeri buraya girer. Ödeme yeri açıkça gösterilmemiş ise muhatabın isminin yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Dü­zenlenme yeri açıkça gösterilmemiş ise düzenleyenin adının/soyadının, unvanının yanında gösterilen yer, düzenlenme yeri sayılır. Muhatabın veya düzenleyenin adı- nın/ünvanının yanında da yer belirtilmemişse poliçe geçersizdir (m. 672/3 ve 4).

İhtiyari Kayıtlar

İstenildiğinde senede yazılabilen ve geçerlilik açısından önemi olmayan kayıtlar­dır. Senede konulan vade kaydı (TTK m.703 vd.) ya da yazılabilen faiz şartı (TTK m.675), tahkim kaydı bu tür kayıtlara örnek olarak verilebilir.

Senet üzerine bazı kayıtların yazılmasına izin verilmemiştir. İzin verilmeme­sine rağmen yazılan bu kayıtlar ya geçersiz sayılır (düzenleyenin ödememeden sorumsuzluğunu öngören kayıt, belli bir gün veya düzenlendikten belli süre sonra şeklinde vade içeren senette faiz kaydı, muacceliyet kaydı, cezai şart gibi); ya da senedi geçersiz kılar. Örneğin, bedelin ödenmesini şarta bağlayıcı nitelikteki bir kayıt, taksitle ödenmesine dair kayıt poliçeyi geçersiz kılar.

Poliçede Kabul

Kabul, kambiyo senetlerinden sadece poliçede olan bir işlemdir (TTK m.695 vd.). Poliçede muhatap, senedin düzenlenmesi sırasında sorumluluk altında değildir. Muhatap poliçeyi kabul edinceye kadar kambiyo ilişkisinin dışındadır. Kabul işle­mi ile muhatap senedin asıl borçlusu sıfatını kazanır (TTK m.698). Poliçeyi kabul edip etmemek muhatabın isteğine bağlıdır.

Kabul muhatap tarafından poliçe üzerine kabulümdür, ödeyeceğim veya benzeri bir şerh verilerek atılacak bir imza veya poliçenin yüzüne sadece imza atmakla ger­çekleşir (m. 695/1) . Kabul beyanı poliçenin ön yüzüne yazılır. Poliçe düzenlendiği andan vadeye kadar kabul için ibraz edilebilir. Vade günü kabule arz söz konusu değildir, o gün ödeme için ibraz yapılır. Kabul, kural olarak kayıtsız ve şartsız olma­lıdır. Bu kurala istisna olarak muhatabın poliçedeki meblağı kısmen kabulü göste­rilebilir (m. 696). Kabul için ibraz yeri, muhatabın yerleşim yeridir (m. 691, 755).

Kural kabul için ibrazın isteğe bağlı olmasıdır. Ancak, düzenleyenin kabul için ibrazı yasaklaması ya da görüldüğünde vadeli bir poliçenin varlığı hâllerinde ka­bule arz mümkün değildir (TTK m.692/2-3, 704). Yine, görüldükten belli süre sonra vadeli poliçelerle ikametgahlı poliçelerde veya kabul için ibrazın düzen­leyen veya cirantalar tarafından zorunlu kılındığı durumlarda kabul için ibraz
mecburidir (TTK m.693, 692/2, 695/2, 692/1, 692/4). Bu gibi durumların dışında kabul için ibraz isteğe bağlıdır. Hamil dilerse kabul için ibraz eder; dilerse vade gününü bekler, ödeme için poliçeyi ibraz eder.

Poliçe kabul için muhataba ibraz edildiği takdirde, muhatap poliçeyi kabul edip, sorumluluk altına girebilir. Ya da poliçeyi kabul etmeyip, reddedebilir. Kabul için ibrazı zorunlu bir poliçe söz konusu ise hamil, kabul etmeme protestosu çe­kerek, vadeden önce diğer sorumlulara başvurarak alacağını tahsil edebilir. Kabul etmeme protestosu çekmemesi hâlinde diğer senet borçlularına başvuru hakkını kaybeder. Kabul için ibrazı zorunlu bir poliçe söz konusu değil ise, hamil kabul etmeme protestosu çekip, vadeden önce diğer senet borçlularına başvurabileceği gibi; dilerse vadeyi bekleyip senedi ödeme için ibraz edebilir. Kabul için ibrazı zo­runlu olmayan poliçelerde kabul etmeme protestosunun çekilmemesi diğer senet borçlularına başvuru hakkının kaybına yol açmaz.

Düzenleyen, muhatabın poliçeyi kabul etmemesi halinde sorumlu olmayacağı şartını koyabilir. Düzenleyenin, ödememeden sorumlu olmayacağına dair koy­duğu kayıtlar ise yazılmamış sayılır (m. 679). Buna karşılık cirantalar, hem kabul etmemeden, hem ödememeden sorumsuzluk şartı koyabilirler (m. 685).

Poliçede Zamanaşımı

TTK. m.749’da kimin kime başvurduğu esas alınarak üç tür zamanaşımı süresi düzenlenmiştir.

  • Hamilin kabul eden muhataba karşı açacağı davalar vadeden itibaren 3 yıl,
  • Hamilin cirantalar ile düzenleyene veya bunların avalistlerine karşı açaca­ğı davalar süresinde çekilen protesto tarihinden, senette protestosuz kaydı varsa vadeden itibaren 1 yıl,
  • Ödeyen cirantanın kendisinden önceki cirantalar ile düzenleyene karşı aça­cağı davalar, ödeme veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürül­düğü (dava açıldığı) tarihten itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar.