Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Muarazanın Giderilmesi Davası

MUARAZANIN GİDERİLMESİ DAVASI

KONUT KREDİSİ SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TAHSİL EDİLEN BEDELLER -KESİNTİNİN İADESİ İÇİN TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİNE HARÇSIZ OLARAK BAŞVURULMASININ MÜMKÜN OLDUĞU – HUKUKİ YARAR- DAVANIN REDDİ GEREĞİ

T.C YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 8630
Karar: 2017 / 3616
Karar Tarihi: 23.03.2017

ÖZET: Başvurulacak hukuki mercilerce öncelikle bankaca yapılan kesinti tutarının belirleneceği göz önüne alındığında davacının isteminin ayrı bir dava şeklinde ileri sürülmesinde hukuki yararı da bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

(6100 S. K. m. 114)
Dava: Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı vekili, davalı bankaya Avukatlık Kanunu ve bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masraflar nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, davalı bankanın cevap vermeyerek haklı taleplerini haksız olarak ve zımnen reddettiğini ileri sürerek yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki konut kredisi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen ana para ve faiz ödemeleri dışındaki bedellerin davacı tarafından bilgi edinme kanunu çerçevesinde davalıdan talep edilmesinden kaynaklanan muarazanın menine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denmektedir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli), bir kısmı da olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re’sen gözetecektir. Olumlu dava şartlarından biri de 6100 sayılı HMK m.114 1/h bendinde ifade edildiği üzere davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğu nedeniyle reddedilmelidir. Hukuki yararın varlığı koşulunun mevcut olup olmadığı, her bir davada o davaya konu olayın somut özellikleri çerçevesinde hakim tarafından değerlendirilmelidir.
Davacı vekilinin, davalı bankaya göndermiş olduğu talep yazısında, müvekkilinin bankadan kullandığı kredi kartı ile banka hesabı nedeniyle dosya masrafı, kredi tahsisi ücreti, yeniden yapılandırma ücreti, kredi kartı aidatı, hesap işletim ücreti ve her ne ad altında olursa olsun sair masraf kabilinden ana para ve faiz dışındaki her türlü masrafın ait olduğu meblağın ayrı ayrı miktarlarının ve dökümünün ve ilgili sözleşmenin yazının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde bildirilmesi istenilmiştir. Davalı, davacının kullanmış olduğu bir kredi bulunmadığını savunmuş, davacı yargılama sırasında kredi kullanmadığını, dava konusunun kredi kartına ilişkin olduğunu bildirmiştir. Davacının davalı bankadan kullanmış olduğu bir kredi olmadığına göre bu hususta bilgi talep etmesi düşünülemez. Davacının davalı bankadan alınan kredi kartına ilişkin bilgi talebine gelince, davacı tarafından haksız olarak yapıldığı iddia edilen kesintinin iadesi için miktar belirtmeksizin Tüketici Sorunları Hakem Heyetine harçsız olarak başvurulması mümkündür. Yapılan kesinti tutarına göre hakem heyetince verilen karar kesin veya Tüketici Mahkemesinde açılacak dava için delil niteliği taşıyacaktır. Bu amaçla başvurulacak hukuki mercilerce öncelikle bankaca yapılan kesinti tutarının belirleneceği göz önüne alındığında davacının isteminin ayrı bir dava şeklinde ileri sürülmesinde hukuki yararı da bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.