Mera Ve Yaylak Davaları

Araştırılması Gereken Hususlar ve Deliller

Bu davada;

Tapu kaydının,

Çaplı krokinin,

Keşif, bilirkişi raporunun,

Mera tahsis haritasının,

Çevre parsellerin tapulama tutanakları ve dayanak belgelerinin,

Delil olarak toplanması gerekir.

4342 sayılı Mera Kanunu’nun 3,4 maddeleri uyarınca, mera, bir veya birden fazla koüy veya kasaba halkına bagğımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin uüzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin huükuüm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar oüzel muülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz.

Uygulamada Sıkça Hataya Düşülen ve Bozma Nedeni Yapılan Konular

Üygulamada yapılan keşiflerde menfaat ilişkisi bulunanların mahalli bilirkişi ve tanık olarak dinlendikleri goüruülmektedir. Keşifte dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, tarafsız anlatımda bulunabilecek, çevreyi iyi bilen ve çevre koüy ya da kasabalarda yaşayan yaşça uygun kişilerden seçilmesi gerekir.

Keşiflerde tapu uygulaması ayrıntılı bir şekilde yapılmalı, bu iş sadece fen bilirkişisine bırakılmamalıdır.

Mera iddiasına dayalı tapu iptali ve sınırlandırma istegği ile koüy halkından gerçek kişi tarafından dava açıldıgğında kabul kararları verildigğine rastlanmaktadır. Oysa ki, koüy adına dava açma yetkisi ve koüy aleyhine açılan davalarda koüyuü temsil yetkisi 442 sayılı Koüy Kanunu’nun 37/7. maddesi uyarınca koüy muhtarına aittir. Koüy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı kanunun 33/b maddesine goüre koüy dernegğinin seçecegği temsilciye tanınmıştır. Koüyden bazı kişilerin koüyuün menfaatini ileri suürerek şartlar oluşmadan koüy adına veya koüyuü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır.