Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Manevi Tazminat Davası

Manevi Tazminat Davası

T.C YARGITAY

4.Hukuk Dairesi

Esas: 1999 / 11212

Karar: 2000 / 532

Karar Tarihi: 27.01.2000

ÖZET: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Söz konusu yapılan yayında yer alan açıklamalar kişilik haklarına ağır ve haksız bir saldırı oluşturmamaktadır. Kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir yön bulunmadığı hususu göz önüne alınmadan, davacının sırf siyasi kimliği gözetilerek verilmiş olan kabul kararı bozmayı gerektirir.(2709 S. K. m. 25, 28) (4721 S. K. m. 24, 25) (818 S. K. m. 49)

Dava: Davacılar Münevver Nilüfer Kadayıfçıoğlu ve Veysel Kadayıfçıoğlu vekili Avukat Eyüp Yörükoğlu tarafından, davalılar Bilgin Yayıncılık A.Ş. adına Dinç Bilgin ve arkadaşları aleyhine 5.6.1997 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 22.12.1998 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi Ergün Babahan dışındaki davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Basın Yoluyla Kişilik Hakkına Saldırılması

Karar: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacılar haklarında takipsizlik kararı verildiği halde kaçakçılık yaptıkları şeklinde yayın yapılması ve kaçakçılık olayını soruşturan polislerle birlikte iş yerine gelen muhabirin, eşyaları karıştırarak elde ettiği fotoğrafların izinsiz yayımlanması nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.

Yerel mahkemece, haberde gerçeklik unsuru bulunmadığı, doğrulanmayan duyumlara dayandığı, özle biçim dengesinin kurulamadığı, manevi zarara yol açan sözcükler kullanıldığı benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalılar temyiz etmişlerdir.

Siyasi Kimlik Gözetilerek Verilen Karar

Davacılar, dava dilekçesinde kişilik haklarına saldırıyı özel yaşamları ile iş yaşamındaki işleri nedeniyle kaçakçılık damgası suçlanma olarak iki gruba ayırmışlardır. Davacılar hakkında kaçaklıktan dolayı bir soruşturma yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. O halde haberin bu bölümünün doğru olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca, davacılardan Münevver Nilüfer Kadayıfçıoğlu’nun siyasi bir kişiliğinin bulunması ve bir sünnet düğününde kendi partisine mensup siyasi bir kişi ile çekilmiş fotoğrafının yayımlanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Öyleyse, davacılarla ilgili yayının, kaçakçılık ile ilgili bölümü doğru olduğundan ve davacılardan Münevver Nilüfer Kadayıfçıoğlu’nun siyasi bir kimliği bulunduğundan, yayının bu bölümlerinde davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir yön bulunmadığı kabul edilmek ve bu kişi hakkındaki davanın reddi gerekmektedir.

Davacılardan Veysel Kadayıfçıoğlu hakkındaki itiraz durumuna gelince adı geçenin özel yaşamı ile ilgili fotoğraflarının izinsiz yayımlanması ise hukuka aykırı olup özel yaşama saldırı niteliğindedir.

Yapılan Yayında Yer Alan Açıklamaların Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturmadığı

Şu durumda davacı Veysel Kadayıfçıoğlu hakkında manevi tazminat miktarı takdir edilirken dava ile ilgili yayının bu davacı içinde doğru olduğu, gözetilmelidir. Yerel mahkemece anılan yönler gözetilmeksizin her iki davacı yararına ve davacı Veysel Kadayıfçıoğlu’nun dayandığı olgulardan birinin gerçek olmasına karşın bu yön gözetilmeden manevi tazminatın miktarının takdiri usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27.01.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.