Mal Beyanında Bulunmama Suçunun Cezası Nedir?
Alacaklının ve icra dairesinin borçlunun malvarlığından veya malvarlığının tümünden haberdar olması, nerede bulunduklarını bilmesi çoğu kez mümkün değildir. İşte bunu öngören kanun koyucu, takip kesinleşip haciz aşamasına gelindiğinde, haczi yapabilmek için borçluya mal beyanında bulunma zorunluluğu getirmiştir (İİK m. 74-77). Şayet alacaklı borçlunun mallarını biliyorsa, haciz yapılabilmesi için onun mal beyanında bulunmasını beklemesi gerekmez.
Kanun koyucu mal beyanında bulunan borçlunun, borcunu karşılayacak kadar malı olmazsa, ona karşı bir yaptırım öngörmemiştir. Alacaklı bu duruma katlanacak, verilen aciz belgesine dayanarak daha sonra borçlu mal edinirse alacağını alacaktır. Ancak borçlunun mal beyanında bulunmaması, mal beyanının süresinde olmaması, gerçeğe aykırı beyanda bulunması, yani takibin gereği olan yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda kanun bir takım yaptırımlar öngörmüştür.
Borçlu, borca yetecek miktarda, kendi elinde bulunan veya üçüncü kişilerdeki mal, alacak ve haklarını, bunların çeşit, niteliklerini, her türlü gelirini, yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna göre borcunu nasıl ödeyeceğini mal beyanı olarak icra dairesine bildirmelidir. Borçlu, mal beyanında tüm malvarlığını değil, borca yeter malvarlığını bildirmek zorundadır. Borçlunun hiç malı olmasa veya düşük bir geliri ya da sadece haczi kabil olmayan malları bulunsa dahi bu durumu mal beyanında bildirmesi gerekir (İİK m. 74).
Mal beyanında bulunma süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gündür (İİK m. 60/II, b. 4). Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz ederse, itirazın kaldırılması veya iptaline kadar mal beyanında bulunmak zorunda değildir. Ancak, aleyhine bu kararların verilmesi durumunda, kararların tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmalıdır (İİK m. 75).
Mal beyanında bulunmayan borçluya karşı kanun koyucu iki tür yaptırım öngörmüştür. Birincisi mal beyanında bulunmayan borçluyu mal beyanında bulunmaya zorlamak için hapisle tazyik, ikincisi geç mal beyanında bulunan borçlunun cezalandırılmasıdır. Bunun dışında da mal beyanıyla ilgili kanunda öngörülen yaptırımlar bulunmaktadır.
Buna göre:
• Süresinde mal beyanında bulunmayan borçlunun, alacaklının talebi üzerine, icra mahkemesi tarafından, mal beyanında bulununcaya kadar hapisle tazyikine karar verilebilir (İİK m. 76). Bu şekildeki bir hürriyeti bağlayıcı tedbir, takip içinde bir defa verilebilir ve hapis süresi üç ayı geçemez. Borçlunun bu şekilde hürriyetinin sınırlandırılabilmesi için kendisine gönderilen ödeme emrinde, bu yönde bir ihtarın yer alması gerekir. Borçlu, süresinden sonra olsa dahi mal beyanında bulunursa artık cezalandırılmaz, ceza verilmişse, serbest bırakılır. Çünkü, bu yaptırımın amacı borçluyu mal beyanında bulunmaya zorlamaktır.
• Borçlu süresinden sonra mal beyanında bulunursa, yukarıda belirtilen şekilde hapisle tazyik edilmez, ancak kanun, süresinden sonra mal beyanında bulunmayı ayrı bir suç saymıştır (İİK m. 337). Süresi içinde mal beyanında bulunmamak ya da hiçbir şekilde mal beyanında bulunmayan borçlu ayrıca İİK’nun 337. maddesine göre cezalandırılır. Bunun için de alacaklının icra mahkemesine şikâyette bulunarak, borçlunun cezalandırılmasını istemesi gerekir. İcra mahkemesi suçu sabit görürse, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Bu suçun gerçekleşmesi için, borçluya durumun ödeme emrinde ihtar edilmiş olması, borçlunun süresinde mal beyanında bulunmaması, borçlunun mal beyanında bulunmamasının kabul edilebilir bir özre dayanmaması, alacaklının şikâyette bulunması gerekir. Borçlu, haczi kabil mallarını alacaklının bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat eder ya da borcu karşılayacak malı haczedilmiş ise, ceza verilmez. Takip bir vekil vasıtasıyla yürütülüyorsa, borçlunun mal beyanında bulunmaması sebebiyle cezalandırılabilmesi için, ödeme emrinin ayrıca kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. Ödeme emri borçlunun vekiline(avukatına) tebliğ edilmişse, vekili mal beyanında bulunmamaktan ötürü cezalandırılamaz.
Mal beyanında bulunurken, hiç malı olmadığını veya yeterli malı olmadığını bildiren borçlu, sonradan kazandığı malları ve gelirindeki artışı icra dairesine bildirmelidir (İİK m. 77). Aksi halde, bu mal veya kazancı halen mevcut ise on gün; mal veya kazancını kabul edilebilir bir sebep olmaksızın elden çıkarmış ise bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır(İİK m. 339). Bu suçun unsurları, borçlunun mal ve kazancında mevcut artışı bildirmemesi veya elden çıkarması, borçlunun kabul edilebilir bir mazeretinin bulunmaması ve alacaklının şikâyetidir.