Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Kolluğun Arama Yetkisi ve Sınırları

Kolluğun Arama Yetkisi ve Sınırları

Hukukumuzda iki çeşit arama bulunmaktadır. Bunlardan ilki önleme araması olup ikincisi adli aramadır. Makalemizde öncelikli olarak adli arama hakkında bilgi verilecek olup gerekli görülmesi halinde önleme aramasına da yer verilecektir. Yaşamış olduğunuz kolluk araması üzerine uyuşmazlıkların doğması halinde ceza avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz.

ADLİ ARAMA VE ÖNLEME ARAMASI FARKI

Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nde adli ve önleme aramalarının tanımlarına yer verilmiştir. Yönetmeliğin 5. maddesine göre;

Adli arama; bir suç işlemek veya buna ortak olmak makul şüphesi altında bulunan kimsenin, yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında yapılan araştırma işlemidir.

Yönetmeliğin 19. Maddesine göre ise;

Önleme araması;

  • Millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması,

  • Suç işlenmesinin önlenmesi,

  • Taşınması veya bulundurulması yasak olan madde veya eşyanın tespiti, amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin yazılı emriyle ikinci fıkrada belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kâğıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir.

Aynı zamanda ilgili yönetmelik maddelerinde ve 2559 sayılı PVSK maddelerinde önleme aramasının yalnızca belirli yerlerde yapılabileceği düzenleme altına alınmıştır.

Yukarıda yer alan tanımlardan anlaşılacağı üzere adli arama makul bir suç şüphesinin bulunması halinde kolluk tarafından kişinin yakalanması ve delillerin elde edilmesi amacıyla yapılabilecekken; önleme araması kamu düzeninin korunması adına suç işlenmesini ve yasaklı maddelerin bulundurulması ve taşınmasını önlemek amacıyla yapılabilir. Adli arama her yerde yapılabilirken önleme araması yalnızca kanunda sayılan yerlerde yapılabilir.

ADLİ ARAMA VE SINIRLARI

Adli arama tedbirine başvurulabilmesi için kanunda yer alan üç şartın birlikte bulunması gerekmektedir:

  1. Gecikmede sakınca ya da tehlike bulunması,

  2. Görünüşte haklılık,

  3. Ölçülülük.

Tüm bu şartların mevcut olayda bulunması gerekmektedir. Kanunda sayılan şartlar henüz oluşmadan yapılan arama hukuka aykırıdır ve elde edilen delil esasa alınmaz.

KİMLER HAKKINDA ARAMA KARARI ALINABİLİR?

CMK m. 116 ve 117 hükümlerine göre şüpheli, sanık ve diğer kişilerle ilgili arama yapılabilir. Bu kişiler hakkında arama yapılabilmesi için makul bir şüphe ve delil elde etme amacı bulunması gerekmektedir.

Arama karanın alınması usulü:

CMK m.119/1’e göre; Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler.

Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda yapılacak olan aramalar için kolluk amirinin yazılı emri ile arama kararı verilemeyeceğidir. Cumhuriyet savcısına ulaşılamaması halinde kolluk amirinin emriyle konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama yapılamaz.

HANGİ DURUMLARDA ARAMA KARARI ALINMADAN ARAMA İŞLEMİ YAPILABİLİR?

Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m.8’de arama emri veya kararı alınmadan arama işleminin yapılabilecek durumlar düzenlenmiştir. Buna göre;

  1. Hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişi ile hakkında gıyabî tutuklama kararı verilen kaçak yakalandığında üstünde, yakalanması amacıyla konutunda, işyerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde ve aracında yapılacak aramada,1

  2. Hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile veya kolluk tarafından doğrudan yakalanan kişinin, kendisine, başkalarına veya yakalama işlemini yapan kolluk görevlilerine zarar vermesini önlemek amacıyla yapılacak kaba üst aramasında,

  3. Gözaltına alınan kişinin, nezarethaneye konmadan önce yapılan üst aramasında,

  4. Herhangi bir sebeple hukuka uygun şekilde yakalandıktan sonra kolluk güçlerinin elinden kaçmakta olan kişilerin veya işlenmekte olan veya henüz işlenmiş olan veya pek az önce işlendiğini gösteren belirtilerin olduğu suçun failinin yakalanması amacıyla takibi sırasında girdikleri araç, bina ve eklentilerinde yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda,

  5. a) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçlarının gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranmasında,

  6. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24 üncü maddesindeki kanunun hükmü ve âmirin emrini yerine getirme, 25 inci maddesindeki meşru savunma ve zorunluluk hâli ve 26. maddesindeki hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası ile1 diğer kanunların öngördüğü hukuka uygunluk sebepleri ve suçüstü hâlinde yapılan aramalarda, toplum için veya kişiler bakımından hayatî tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine, konut, işyeri ve yerleşim yeri ile eklentilerine girmek için arama kararı veya emrine gerek yoktur.

GECE ARAMASI

Umuma açık alanlarda gece arama yapılması konusunda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Buna göre kolluk kuvvetleri arama yapılması için gereken şartların bulunması halinde umuma açık alanlarda gece araması yapabilecektir.

Gece aramasının istisnasını konut, işyeri veya diğer kapalı yerler oluşturmaktadır. CMK m. 118 düzenlemesine göre konutta, işyerinde ve diğer kapalı yerlerde gece araması yapılamaz. Ancak gece aramasının CMK m.118/1’de yer alan istisnai düzenlemenin ardından 2. fıkrasında ayrı bir istisna bulunmaktadır. Buna göre suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama yapılabilecektir.

ARAMA SIRASINDA HAZIR BULUNABİLECEKLER VE HAZIR BULUNMASI GEREKENLER

CMK m.120’e göre arama sırasında aranacak yerin sahibi, eşyanın zilyedinin ve kişinin avukatının bulunabileceği düzenlenmiştir. Ancak aranacak yerin sahibi veya eşyanın zilyedinin arama sırasında bulunmaması halinde bunları temsilcisinin veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından birinin veya bunlarla birlikte oturmakta olan bir kişinin veya komşusunun hazır bulundurulmasını zorunlu tutmuştur. Bu halde 3. kişilerin gözlemi ile yapılacak aramalarda, arama işlemi yapılmadan önce 3.kişilere aramanın amacına ilişkin bilgi verilmesi zorunludur.

Bir diğer bulunması zorunlu olan kişi Cumhuriyet savcısıdır. Ancak CMK m.119/4’e göre konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde yapılacak aramalarda Cumhuriyet savcısının bulunamaması halinde, arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulması zorunludur.

Hukukumuzda yapılan arama işlemleri hakkında pek çok düzenleme yer almakta olup uyuşmazlık yaşanması halinde detaylarına vakıf olunması zorunlu bir alandır. Dolayısıyla hakkınızda yapılan arama işlemlerinde hak kaybına uğramamanız için Kocaeli ceza avukatımız ile iletişime geçebilirsiniz.

Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kayseri avukatlık büromuz Polat Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

¹Danıştay Onuncu Dairesinin 13/3/2007 tarihli ve E.:2005/6392, K.: 2007/948 sayılı Kararından önce yönetmeliğin bu maddesinde ilgilinin rızası ile de arama yapılacağı hükmü yer alırken Danıştay Onuncu Dairesi yerinde vermiş olduğu kararla birlikte ilgilinin rızasıyla armanın yapılamayacağını hükme bağlamıştır.