Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

İfade Verirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

İfade Verirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Karakolda, jandarmanın ilgili biriminde veya savcılıkta verilen ifadede, şüpheliye memur tarafından yaşanan olaya ilişkin gerekli sorular yöneltilir ve ifade veren kişi özgür iradesiyle cevap verir. Tüm bu soru ve cevaplar üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan doğrudan ifade tutanağında aktarılır.

Kişinin özgür iradesinin çeşitli yollarla baskı altına alınarak ifade vermeye zorlanması yasak usullerle ifade alındığını gösterir. Kanunda yer alan düzenlemeye göre yasak usullerde alınan ifade işlemleri hukuka aykırı olduğundan değerlendirmeye alınmayacaktır. Yasak usullerle alınan ifadeye örnek olarak; kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler, kanuna aykırı bir yarar vaat edilmesidir. Dikkat edilmelidir ki yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemeyecektir. 

İFADE VERMEYE ÇAĞRILMA

Savcının yetkili olduğu ceza muhakemesi aşaması olan soruşturma aşmasında suçla ilgili olan veya olabilecek kişiler ifade vermeye çağrılır. Kanunda yer alan düzenlenmeye göre İfadesi alınacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır.

Kanunda sayılan haller dışında suçla ilgisinin olma şüphesi taşıyan kişilere öncelikle ifade alacak kurum tarafından ifadenin verileceği konu açıkça belirtilerek ifade vermeye çağrılır.

İFADE VERMEYE ŞÜPHELİNİN ZORLA GETİRİLMESİ

Şüphelinin ifade vermeye zorla getirildiği durumlar kanunda sayılmıştır. Buna göre;

  • Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan

  • Çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli hakkında zorla getirilme kararı verilebilir.

Sayılan her iki durum için de zorla getirilme kararının verildiği andan itibaren 24 saat içerisinde kararı veren mercie gidilerek ifade verme işlemi gerçekleştirilmelidir. Dolayısıyla ifade vermeye gitmemeniz halinde kolluk tarafından zorla götürülmekle karşı karşıya kalabilirsiniz.

AVUKAT EŞLİĞİNDE İFADE VERMEYİ ZORUNLU KILAN HALLER

Şüphelinin talep etmesi halinde ifade işlemini avukatı eşliğinde verebilir. Şüphelinin avukatı yoksa veya bir avukatla çalışabilecek maddi durumu yoksa talebi üzerine kendisine Baro tarafından avukat atanır.

Ceza Muhakemesi Kanununa göre alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturmalarda şüpheli avukat talebinde bulunmasa dahi ifade verme işlemi avukat eşliğinde yapılmak zorunludur. Ayrıca avukatı bulunmayan şüpheli; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir avukat görevlendirilir. Böyle bir zorunluluğun getirilmesinin nedeni isnat edilen ağır suçlamalar karşısında şüphelinin hak kaybına uğramadan ifade vermesini sağlamaktır.

ÇOCUKLARDA İFADE VERME İŞLEMİ

Soruşturma aşamasında en çok hassasiyet gerektiren husus şüpheli veya mağdurun çocuk olması ve ifadesine başvurulmasıdır. Hukuk sistemimizde benimsenen temel kurallardan biri çocuğun üstün yararının her hukuki işlemde göz önünde tutularak işlemlerin usulüne ilişkin düzenleme yapılmasıdır. Çocuklar hakkında yapılan diğer hukuki işlemler gibi ifade verme işlemi de hukukumuzda büyük bir öneme sahiptir.

Çocukların ifade verme işlemlerinde dikkat edilmesi gerekenler;12 yaşını doldurmamış olanlar ile 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakılır, ifadeleri alınmaz.

  • İfade, Çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından bizzat alınır. Kolluk kuvvetleri suça sürüklenen çocuğun ifadesini alamaz.

  • Kollukta 18 yaşından küçük SSÇ için yapılabilecek tek işlem kimlik tespitidir. 18 yaşından küçük SSÇ’ ye kollukta kimlik tespiti dışında başkaca bir işlem yaptırılamaz.

  • Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz.

  • Suça sürüklenen çocukların ifade verme sürecine kadar gözaltında bekleyeceği alan çocuk şubedir. Bunun dışındaki kolluk birimlerinde çocuğun yetişkinlerle bir arada tutulması hukuka aykırıdır.

İFADE VERME İŞLEMİ BAKIMINDAN SUSMA HAKKI

CMK 147. maddesine göre ifadede uyulması gereken usuller ve ifade verecek olan kişiye tanınan haklar belirtilmiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasının e bendine göre şüphelinin yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmaması kanunî hakkıdır. Kanun koyucu tarafından böyle bir düzenlemenin yapılmasının amacı kişinin kendi veya yakınları aleyhine ifade vermeye zorlanması yasağıdır. Kimse kendi veya yakınları aleyhine delil vermekle yükümlü kılınamaz.

Şüpheli ifade verme işlemi sırasında sorulan soruları cevaplamak zorunda değildir. Şüphelinin yanıtlamakla yükümlüğü olduğu tek kısım kendi kimliğine ilişkin kısımlardır. Kanuna göre şüpheli kimlik bilgilerini doğru bir şekilde vermekle yükümlüdür.

Susma hakkının kolluk aşamasında kullanılması halinde kişi isterse savcı veya hâkim karşısında ifade verebilir, sorguya çekilebilir. Kişinin susma hakkını kullanması kendisi aleyhine hiçbir zaman yorumlanamaz, mahkûmiyetine neden olamaz. Susma hakkının kullanılması halinde ifade verilmişçesine diğer işlemlere devam edilir.

Böylesine önemli bir süreç olan ifade verme işlemi bir avukat eşliğinde yapılması ifade veren kişinin yargılama sürecinde nasıl davranması gerektiğine oldukça yardımcı olacaktır.

Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kayseri avukatlık büromuz Polat Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.