Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Adli Yardım Talebi Hakkında Önemli Bilgiler

Adli Yardım Talebi Hakkında Önemli Bilgiler

ADLİ YARDIM NEDİR?

Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğine göre adli yardım; bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların avukatlık hizmetlerinden yararlandırılmasıdır. Buna göre hak arama yollarına başvurmakta yeterli maddi imkânlara sahip olmayan kişiler adli yardımdan faydalanarak gereken başvuruları yapabilecektir.

KİMLER ADLİ YARDIMDAN YARARLANABİLİR?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.334’e göre; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.

Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri yukarıda saymış olduğumuz şartlar dışında ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.

Kanunda yer alan ve yukarıda belirttiğimiz kişiler dışında kalan kimseler adli yardımdan yararlanamaz. Buna göre kanunda belirtilen şartları taşıyan dernek ve vakıflar haricinde tüzel kişiler adli yardımdan yararlanamaz.

ADLİ YARDIMIN KAPSAMI NEDİR?

HMK’ da yer alan tanımdan anlaşılacağı üzere adli yardımdan yalnızca idari yargı, hukuk davaları ve icra takiplerinde yararlanılabilir. Buna göre ceza hukuku alanında klasik anlamda adli yardım müessesesinden yararlanabilmek mümkün değildir. Ceza hukuku alanında ücretsiz hukuki destek verilmesi için farklı bir sistem getirilmiştir. Dolayısıyla makalemizde yer alan açıklamalar ceza hukuku uyuşmazlıklarını kapsamamaktadır.

HMK m.335’e göre adli yardım kapsamında;

  1. Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerini

  2. Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermemeyi

  3. Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesini

  4. Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini yer almaktadır.

ADLİ YARDIMA NASIL BAŞVURULABİLİR?

Adli yardım, dava açılmadan önce barolara veya davanın açılacağı mahkemeye, dava açıldıktan sonra barodan ve asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.

Mahkemeye adli yardım talebinde bulunulması halinde; talep eden iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Bu durumda kişi adli yardıma neden ihtiyacı odluğunu açıklar ve uygulamada sıkça rastlandığı üzere muhtarlıktan alınan fakirlik belgesi ile mali durumunu gösteren delilleri sunar.

Kanun yollarında adli yardımdan yararlanılması halinde ise talep eden kişi yukarıda yer alan bilgi ve belgeleri ilgili bölge adliye mahkemesine, bölge idare mahkemesine; Yargıtay veya Danıştay’a sunması gerekmektedir.

Mahkemeler adli yardım talebi için duruşma yapılmadan karar verebilir. Ancak talep edilmesi başvuru hakkında duruşma yapılacaktır.

Baroya adli yardım için başvuru yapılması halinde;  talep eden, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgilerini, aylık kazancını, ailevi durumunu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısını ve buna benzer bilgi ve belgeleri ilgili adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine teslim eder.

Mahkemeye yapılan adli yardım başvurusunun reddi halinde bir hafta içerisinde kararı veren mahkemeye ret kararı için itiraz edilebilir. Baroya yapılan adli yardım talebinin reddedilmesi halinde ise, tebliğden sonra 10 gün içerisinde baro başkanına yapacağı yazılı veya sözlü başvuru ile itiraz edebilir.

Adli yardım talebinin kabul edilmesi halinde talep eden kişi, yargılama giderlerinden kısmen veya tamamen muaf tutulur ve tarafına avukat yardımında bulunulur.

DAVANIN KAYBEDİLMESİ HALİNDE ADLİ YARDIMDAN YARARLANAN TARAF YARGILAMA GİDERLERİNİ KARŞILAMAK ZORUNDA MIDIR?

Adli yardımdan yararlanılarak yürütülen yargılamalar neticesinde haksız çıkan tarafa yargılama boyunca Devlet tarafından karşılanan yargılama giderleri yükletilir. Yargılama boyunca adli yardımdan yararlanan taraf yargılama sonunda haksız çıkarsa, mahkemenin uygun görmesi halinde yargılama giderleri adli yardımdan yararlanan kişi tarafından en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir(HMK m.339). Ancak yargılama giderlerinin adli yardımdan yararlanan kişiye yükletilmesi açık bir mağduriyete neden olacağı yönünde mahkemede kanaat oluşmuşsa adli yardımdan yararlanan kişi yargılama giderlerinden kısmen ve tamamen muaf tutulabilir.

ANAYASA MAHKEMESİNİN 07.06.2023 TARİH VE 2021/14356 BAŞVURU NUMARALI ATALAY YILDIZ KARARI

“…Yargılama makamları başvurucunun söz konusu tutarı ödemesi hâlinde kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde güçleştireceği iddiasını desteklemek için ne diğer belgelere ne de muhtarlıktan aldığı belgeye itibar etmiştir. Başvurucu üzerine kayıtlı taşınmazın varlığından ve niteliğinden Mahkemeyi haberdar etmiştir. Mahkeme yaptırdığı diğer araştırmalara ve ibraz edilen belgelere rağmen başvurucu üzerine kayıtlı bir taşınmazın varlığının hangi nedenle adli yardımdan faydalandırmama için gerekçe oluşturduğunu belirtmeden salt taşınmaz sahibi olmanın adli yardımdan faydalanmaya engel olacağı şeklinde katı ve kategorik bir yorum yapmış, başvurucunun itirazı üzerine inceleme yapan mahkeme de bu yorumu benimsemiştir. Bu şekildeki kategorik yaklaşım, adli yardım kararı verilmesinde ilgililerin gerçek mali durumlarının dikkate alınmasını önlemektedir. Başvurucuların talep ve itiraz aşamalarında ileri sürdüğü iddiaların doğruluğu araştırılmadan sırf taşınmaz sahibi olmalarından hareketle mali güçlerinin yargılama giderlerini karşılayacak düzeyde olduğu sonucu çıkarılamayacağı gibi mahkemeye erişime yapılan müdahalenin gözetilen meşru amaç ile korunmak istenen hak yönünden gerekli ve orantılı olduğu da söylenemez. Bu durumun başvurucu üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu ve yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır…”

Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kayseri avukatlık büromuz Polat Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.