Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Cezası Nedir?
MADDE 261- (1) İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek, kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle de olsa, zorla tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Koruduğu Hukuki Değer
Madde metninde, kamu görevlilerinin maddede gösterilen fiilleri icra suretiyle kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerindeki tasarruf haklarım ortadan kaldırmaları veya sınırlandırmaları suç olarak tanımlanmaktadır. Madde, aynı zamanda kamulaştırma hususundaki kurallara uymadan kişilerin mallarına elkonulmasım da cezalandırmaktadır.
Suçla korunan hukuki değer, zor kullanılmak suretiyle mülkiyet hakları ellerinden alınan kişilerin irade özgürlükleri ve dolayısıyla kamu idaresinin dürüstlük ve saygınlığıdır, güvenilirliğidir.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Maddi Öğesi
Suçun faili kamu görevlisi olabilir. Özgü suçtur. Diğer kişiler suça TCK’nın 38. ve 39. maddesinde öngörüldüğü biçimde azmettiren ve yardım eden olarak katılabilirler.
Burada söz konusu olan kamu görevlisi herhangi bir kamu görevlisi değildir. Taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde tasarrufta bulunabilecek yetki ve görevi bulunan kamu görevlileri suçun faili olabilirler.
Taşınır veya taşınmaz mallan üzerinde, karşılık Ödenmek suretiyle de olsa, zorla tasarrufta bulunulan kişiler suçun mağduru olabilir.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Konusu
Kişilerin taşınır veya taşınmaz mallarıdır.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Hareket ve Neticesi
İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek, kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle de olsa, zorla tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluştunnadığı takdirde 261. madde uyarınca cezalandırılır.
Suçun cezalandırılması, eylemin daha ağır bir cezayı gerektirmemesi koşuluna bağlı tutulmuştur. 261. madde hükmü tamamlayıcı nitelikte bir hükümdür.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunun Manevi Öğesi
Suç doğrudan kastla işlenebilir.
Madde metninde ifade edildiği gibi, failin kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu “bilerek” eylemi işlemesi gereklidir. Yasal koşullara uygun olduğu ya da mağdurun rızasının bulunduğu bilinç ve iradesi ile işlenmiş olan eylemde failin kasten hareket ettiğinden söz edilemez. TCK’nın 30/1. maddesi uyarınca fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz.
Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçunda Kovuşturma Ve Görevli Mahkeme
Suçun kovuşturulması şikayet koşuluna bağlı değildir.
Kamu görevlisi fail, eylemi görevi sebebiyle işlemiş olması dolayısıyla 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca soruşturulur. 4483 sayılı Kanunun 2. maddesine göre “Bu kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır.”
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. maddesi uyarınca yargılamayı yapmakla görevli mahkeme sulh ceza mahkemesidir.