Kayseri Yurtdışı Boşanma Davası – Tebligat
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi
Esas: 2011 / 15508
Karar: 2012 / 11806
Karar Tarihi: 03.05.2012
ÖZET: Yargılamanın iadesi isteğinin haklı sebebe dayandığının kabul edilmesi durumunda, işin esasıyla ilgili tarafların delillerinin, toplanıp, yabancı ilamın tenfiz ve tanıma şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Yabancı ilamın kesinleşip kesinleşmediği konusu da bu ikinci aşamada incelenebilecek bir husustur. Öyleyse, tarafların gösterdikleri delillerin, yargılamanın iadesi talebinin dayandırıldığı lehine hüküm verilen tarafın hükme müessir hile kullanmış olması çerçevesinde değerlendirilmesi, ileri sürülen sebebin doğru ve varit olduğu sonucuna ulaşılması halinde, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesi ve asıl dava hakkında tarafların delillerinin de toplanması suretiyle yeni bir karar verilmesi gerekir.(1086 S. K. m. 445)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalının 31.07.2009 tarihinde açtığı dava sonucunda, tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiş, bu karar 21.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Tenfiz davasının <davalısı> olan kadın, <yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tenfizine> ilişkin karara karşı 21.05.2010 tarihinde yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. Yargılamanın iadesi isteğine ilişkin dava dilekçesinde; tenfiz davasında dava dilekçesi ve duruşma gününün kendisine tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinde gösterilen adreste hiç oturmadığını ve bulunmadığını, sürekli Fransa’da yaşadığını, bu durumun davacı tarafça da bilindiğini, davacının bilerek yanlış adres gösterip, bu yanlış adreste 13.08.2009 tarihinde <aynı konutta birlikte oturan> açıklamasıyla, E. O. isimli bir şahsa tebligat yaptırdığını, mahkeme kararının da aynı adreste <bizzat kendisine> tebliğ edilmiş gibi gösterildiğini, kararın tebliğine ilişkin 06.10.2009 tarihli tebliğ mazbatasındaki <S. D.> ismi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını; bu tebliğ evrakının sahte olduğunu, posta dağıtıcısının davacı ile birlikte işbirliği yaparak mahkemeyi yanılttığını, dağıtıcı Bünyan’da görevli olduğu halde, yetkili olduğu alan sınırları dışına çıkarak Kayseri‘de tebligat yaptığını, gösterilen ve tebligatların yapıldığı adreste davacının kardeşi ve yengesinin oturduğunu, bu suretle yokluğunda savunma hakkı kısıtlanarak tenfiz kararının elde edildiğini, ayrıca yabancı mahkeme kararının kesinleşmediği halde, tenfiz kararı verildiğini ileri sürerek tenfiz kararının yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılmasını ve davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Bu açıklamalara göre, yargılamanın iadesi talebi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/7. maddesindeki <lehine hüküm verilen tarafından hükmün esasına etkili tebligat hilesi kullanılmış olması> sebebine dayanmaktadır. İleri sürülen hilenin yargılamanın iadesi sebebi olabilmesi için bir ceza mahkemesi kararı ile saptanmış olması gerekli değildir. Bu iddia yargılamanın iadesi davasına bakan mahkemece incelenir. Yargılamanın iadesi isteğinin haklı sebebe dayandığının kabul edilmesi durumunda, işin esasıyla ilgili tarafların delillerinin, toplanıp, yabancı ilamın tenfiz ve tanıma şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Yabancı ilamın kesinleşip kesinleşmediği konusu da bu ikinci aşamada incelenebilecek bir husustur. Öyleyse, tarafların gösterdikleri delillerin, yargılamanın iadesi talebinin dayandırıldığı <lehine hüküm verilen tarafın hükme müessir hile kullanmış olması> (HUMK. md.445/7) çerçevesinde değerlendirilmesi, ileri sürülen sebebin doğru ve varit olduğu sonucuna ulaşılması halinde, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesi ve asıl dava hakkında tarafların delillerinin de toplanması suretiyle yeni bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03.05.2012