Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Kamulaştırmasız El Atma Davası

Kamulaştırmasız El Atma Davası

T.C YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2017/ 5-2925
Karar: 2017 / 1289
Karar Tarihi: 01.11.2017

ÖZET: Mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır. Mahkemenin, usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

(6100 S. K. m. 294) (YHGK. 19.06.1991 T. 1991/2-323 E. 1991/391 K.) (YHGK. 05.12.2007 T. 2007/3-981 E. 2007/936 K.) (YHGK. 23.01.2008 T. 2008/14-29 E. 2008/4 K.) (YHGK. 05.10.2011 T. 2011/20-607 E. 2011/604 K.)

Bozma Kararı İle İlk Hüküm Hayatiyetini Yitirdiğinden Ona Atıf Suretiyle Hüküm Tesisinin İsabetsiz Oluşu

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.03.2015 gün ve 2014/380 E. 2015/145 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.02.2016 gün ve 2015/12999 E. 2016/2794 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Usulün Öngördüğü Niteliklere Haiz Bulunmayan Kısa Kararın Usule Uygun Olmadığı

Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:

Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

6100 sayılı HMK’nın 294. maddesinin 3 fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır.

Nitekim Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.6.1991 gün 323-391 sayılı; 10.09.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün 981-936 sayılı; 23.01.2008 gün 29-4 sayılı; 05.10.2011 gün 607-604 kararları).

Direnme Kararının Bozulması

Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece “Mahkememizin 19/03/2015 tarih 2014/380 E. 2015/145 K. Sayılı ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2015/12999 E. 2016/2794 K. Sayılı bozma ilamına DİRENİLMESİNE” denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.

Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.

Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.

Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir.

Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 01.11.2017 gününde, oybirliği ile karar verildi.