İstinaf Mahkemesi Kararının Diğer Sanıklara Etkisi
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARININ DİĞER SANIKLARA ETKİSİ (SİRAYET)
Kanun yoluna başvuran sanık lehine verilecek karardan, kanun yoluna başvurmayan, süresinden sonra başvuran veya başvurmakla beraber başvurusu kabul edilmeyen sanıkların da yararlanmalarına, “bozmanın sirayeti”, “bozma kararının genişleme etkisi” ya da “yayılma etkisi” denilmektedir.
İstinaf kanun yoluna başvuran sanık lehine verilen karardan diğer sanıkların da yararlandırılmasına ilişkin bir düzenleme daha önce Kanun’da yer almamaktaydı. Ancak 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile CMK’nın 280. maddesine eklenen 3. fıkrasına göre; “Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar.” Bu şekilde istinaf başvurusu üzerine verilen kararın yayılma etkisi kabul edilmiştir.
İstinaf yoluna başvurmayan veya süresinden sonra başvuran ya da başvurusu reddedilen sanıklar lehe karardan yararlanacaktır. Diğer taraftan istinaf istemini geri alan sanığm da yararlanmasına yasal bir engel yoktur.
Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlardan uygulama olanağı varsa diğer sanıklar da yararlanabilir.
Son olarak, bölge adliye mahkemesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek, açılan duruşma sonunda, başvuran sanığın lehine verilen kararın sonuçlarından, uygulama olanağı varsa diğer sanıkların da yararlanması gerekir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi istinafa başvuran sanık hakkında yeni bir karar verdikten sonra CMK’nın 280/3. maddesi uyarınca aynı karar ile hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan sanık hakkmdaki hükmü de, bu sanık başvurmuş- çasma kaldırıp yeni bir karar vermelidir.
Bölge adliye mahkemesinin kararında, hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan sanıklardan hangilerinin lehe karardan yararlanacağını göstermesi gerekir. Ancak gösterilmemiş olması yararlandırmaya engel değildir. İlk derece mahkemesi kanun gereği bu durumu gözetmek zorundadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hakkında kurulan hükmü temyiz etmeyen sanığın, temyiz isteminde bulunan diğer sanık hakkmdaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle, yerel mahkemece sirayet nedeniyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığına karar vermiştir. İstinaf kanun yolunda da, lehe kararın sirayeti nedeniyle CMK’nın 280. maddesinin 3. fıkrası uyarmca hakkında yeni bir karar verilen sanığın da bu ikinci karara karşı olağan kanun yoluna başvuru hakkı yoktur.