Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İsim Düzeltilmesi Davasında Haklı Neden

İsim Düzeltilmesi Davasında Haklı Neden

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2011/3049
KARAR NO. 2011/5810
KARAR TARİHİ. 28.4.2011

>ADIN VE SOYADIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEMİ–TANIK BEYANI–HAKLI NEDEN

4721/m.27

ÖZET : 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında kişinin bilinip tanındığı ve kullandığı ad ve soyadını değiştirmesi haklı sebep sayılmaktadır. Somut olayda davacı çevresinde Ayşegül adı ile bilinip tanındığını ileri sürüp, bu sebeple kayıtlarda Meryem yazılı adının Meryem Ayşegül olarak düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece tüm kanıtlar toplanıp, bu bağlamda davacının göstereceği tanıklar da dinlendikten sonra oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, hiç bir araştırma yapılmadan davacının göstereceği tanığın davacının talebine aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına ters olup tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı belirtilerek tanık dinlenmeden kişinin dilediği ismi kullanmasının Anayasal bir hak olup kayden engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacının adının değiştirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

DAVA : Davacı dava dilekçesinde, “Meryem” olan adının “Meryem Ayşegül” olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dava dilekçesinde, “Meryem” olan adının çevresinde Ayşegül olarak bilindiğini bu sebeple isminin “Meryem Ayşegül” olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında kişinin bilinip tanındığı ve kullandığı ad ve soyadını değiştirmesi haklı sebep sayılmaktadır. Somut olayda davacı çevresinde Ayşegül adı ile bilinip tanındığını ileri sürüp, bu sebeple kayıtlarda Meryem yazılı adının Meryem Ayşegül olarak düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece tüm kanıtlar toplanıp, bu bağlamda davacının göstereceği tanıklar da dinlendikten sonra oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, hiç bir araştırma yapılmadan davacının göstereceği tanığın davacının talebine aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına ters olup tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı belirtilerek tanık dinlenmeden kişinin dilediği ismi kullanmasının Anayasal bir hak olup kayden engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacının adının değiştirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.