İletişimin Tespiti Nasıl Yapılır?
Geriye dönük olarak, hangi numaranın hangisi ile hangi sıklıkla görüştüğünün listesinin belirlenmesi olan iletişimin tespitinde (CMK 135/6), görüşmenin içeriği bilinmez. Ancak, iletişimin tespitinde adeta bir sosyal ilişkiler ağı çizilmektedir. Bir kişinin belli bir süreç içerisinde en çok kiminle telefon trafiği yaşadığı belirlenirse, bundan yakın çevresi ve ilişkileri hakkında önemli bilgiler elde edilir.
Bu tür bilgiler kişiye ilişkin olduğu için kişisel veri niteliğindedir.
Bu tedbir kişi haklarına müdahale ettiği için, sulh ceza hakimliğinin kararı gerekli görülmüştür. İletişimin tespiti kararı, soruşturma evresinde hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir (CMK “2014-6572” 135/6)
İletişimin tespiti için başlangıç şüphesi yeterlidir
Özel hayatın konut dışındaki gizli alanını oluşturan iletişimin tespitinden elde edilen verilerin elde edilmesi için Ģüphenin kuvvet derecesi, basit başlangıç şüphesi olmalıdır.
CMK yürürlüğe girdiğinde 135. maddedeki iletişimin denetlenmesi yöntemleri (dinleme, kayda alma, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve iletişimin tespiti) açısından ortak bir düzenleme yapılmış ve tümü açısından “kuvvetli Ģüphe sebebi” aranmıştı. Ancak 2014-6572 sK ile yapılan değişiklikle, maddede 6. fıkra ile iletişimin tespiti ayrıca düzenlendi ve soruşturmanın başlamış olması yeterli görüldü. CMK 135/1 de aranan “somut delillere dayanan kuvvetli Ģüphe sebeplerinin varlığı” ile, “başka surette delil elde edilmesi imkanının bulunmaması” koşullarından vazgeçildi.
İletişimin tespitinin delil olma değeri
İletişimin tespitinden elde edilen, kimin kiminle ne kadar süre konuştuğunu gösteren liste bir belirti delili niteliğindedir. Konuşmanın içeriği konusunda herhangi bir bilgi vermemekle birlikte, konuşmanın yapıldığı zaman kesin olarak öğrenilir. Buradan, başka delillerle bütünleşen bilgilerin desteklenmesi söz konusu olacaktır.
Mobil Telefonun Yerinin Tespit Edilmesi
Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri tespit edilebilir (CMK 135/5). Bu işlem sulh ceza hakiminin kararı ile yapılır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı da karar verebilir. Kanun savcının kararının hakime onaylattırılmasını öngörmemiştir.
Kanun, tespit işleminin en çok iki ay için yapılabileceğini, bu sürenin bir ay daha uzatılabileceğini kabul etmiştir (CMK 135/5).
Mobil telefonun bulunduğu yerin tespiti için başlangıç şüphesi yeter
2014-6572 sK ile yapılan değişiklikle, maddede 6. fıkra ile iletişimin tespiti ayrıca düzenlendi ve soruşturmanın başlamış olması yeterli görüldü. CMK 135/1 de aranan “somut delillere dayanan kuvvetli Ģüphe sebeplerinin varlığı” ile, “başka surette delil elde edilmesi imkanının bulunmaması” koşullarından vazgeçildi.
Delil olarak kullanılamama
“İletişimin tespiti” kavramının, mobil telefonun bulunduğu yerin tespiti ile karıştırılmaması da gerekir. Zira mobil telefonun bulunduğu yerin tespitinde sadece telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan son kullanıcının belirlenmesi söz konusudur. Ayrıca mobil telefonun bulunduğu yerin, telefon numarasının tespiti, “amaca bağlı” olarak yani sadece failin yakalanması için kullanılabilecek bir şekilde düzenlenmiştir.
Bundan, mobil telefondan elde edilen bilgilerin “delil” olarak kullanılamayacağı sonucu çıkar. Zira 135/1. maddede Kanun sınırlı olarak, “iletişimin tespiti”, “dinleme”, “kayda alma” ve “sinyal bilgilerinin değerlendirilmesini” saymış, mobil telefonu zikretmemiştir.
Fakat mobil telefon hakkında iletişimin denetlenmesi kararı verilmişse, karar uyarınca iletişim kayda alınır, iletiĢim tespiti yapılır ve sinyal bilgileri değerlendirilirken elde edilen veriler, tabii ki delil olarak kullanılabilecektir.