Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi nasıl olur?
Gizli soruşturmacı
Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir.
Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir (CMK 139/1).
CMK 139 ve CMK 140 değiştirilmiş ve bu tedbirlerin uygulanması için iletişimin denetlenmesi için uygulanan standartlar öngörülmüştür: şüphenin kuvvet derecesi, basit şüphedir: fakat bu basit şüphenin “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri” biçiminde olması gerekmektedir.
Karar verecek olan makam sulh ceza hakimidir ve bu tedbirler yalnızca ilgili maddesinde belirtilen katalog suçlar açısından uygulanabilecektir.
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunmalıdır
CMK 139 uyarınca, soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi koşullarının gerçekleşmesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Buna hâkim karar verir.
Gizli soruşturmacıya ilişkin yasal düzenlemeler
Gizli soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Soruşturmacı bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belgeler hazırlanabilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir (CMK 139/2).
Soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler ilgili Cumhuriyet Başsavcılığında muhafaza edilir. Soruşturmacının kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulur (CMK 139/3). SEGBiS uygulaması giderek genişlemektedir. Bunun son örnekleri 25 Ağustos 2017 tarihli KHK 694 ile bu fıkraya eklenen cümle ile görülmüştür: “Soruşturmacı, kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenmesinin zorunlu olması halinde, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan veya ses ya da görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenir. Bu durumda 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9 uncu maddesi hükmü kıyasen uygulanır”.
Soruşturmacı, faaliyetlerini izlemekle görevlendirildiği örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve bu örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamakla yükümlüdür (CMK 139/4).
Soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemez, fakat görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamaz (CMK 139/5).
Soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle elde edilen kişisel bilgiler, görevlendirildiği ceza soruşturması ve kovuşturması dışında kullanılamaz. Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhâl yok edilir (CMK 139/6).
Bu madde hükümleri ancak kanunda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir: Türk Ceza Kanununda yer alan; örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315), Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar (CMK 139/7).
Diğer taraftan, 2014-6526 sK ile Ceza Muhakemesi Kanununun 139 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve altıncı fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmişti: “(1) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oy birliği aranır.” “Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhâl yok edilir.”
Daha sonra 2016-6763 sayılı Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanununun 139 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle” ibaresi “hâkim tarafından” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve yedinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “Uyuşturucu” ibaresi “Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın uyuşturucu” şeklinde değiştirilmiştir.
OHAL Uygulamaları
Gizli soruşturma yöntemlerinde OHAL dönemi için ayrık düzenlemeler yapılmış ve savcılara yaklaşık 10 günlük bir serbesti verilmiştir.
Buna göre, Türk Ceza Kanununun ikinci Kitap Dördüncü Kısmı Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, 12/4/1991 tarihli ve 3713 saydı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlar bakımından, olağanüstü halin devamı süresince; Ceza Muhakemesi Kanununun 135, 139 ve 140 maddeleri uyarınca yapılacak olan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme tedbirlerine hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısı, kararını beş gün içinde görevli hâkimin onayına sunar. Hâkim, kararını beş gün içinde açıklar; aksi halde tedbirler kendiliğinden kalkar (668 s. KHK m. 3/1-k).