İhalenin Feshi Davası
T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2009 / 29548
Karar: 2010 / 114
Karar Tarihi: 11.01.2010
ÖZET: Şirketin iç ilişkilerinden olan sermayelerinin kanuni süre içinde arttırılmaması sebebiyle şirketin münfesih duruma düşmesi, kayyım atamasının derdest olması, kanunun öngördüğü koşullarda yapılan ihalenin feshine neden olmaz. Mahkemece, ihalenin feshi isteminin reddine karar vermek gerekir.(7201 S. K. m. 11) (1086 S. K. m. 62, 63, 64, 65) (1136 S. K. m. 42)
Şirketin İç İlişkilerinden Olan Sermayelerinin Kanuni Süre İçinde Arttırılmaması
Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Şirketin Münfesih Duruma Düşmesi
Karar: 1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlular vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kural olarak vekille takip edilen işlerde bütün tebligatlar vekile yapılır. (7201 S. Tebligat Yasası’nın 11. maddesi, HUMK.’nun 62-66. maddeleri, Avukatlık Yasası’nın 42. maddesi) Başka bir anlatımla mahkeme nezdinde tarafı, usulüne uygun vekalette vekil kılınmış olan avukat temsil eder.
Kayyım Atamasının Derdest Olması
Nitekim somut olayda da gözlendiği gibi, borçlu şirketin avukatları İ.A., A.T. ve A.T. tarafından temsil edildiği görülmektedir. İncelenen satış dosyasında ihalenin feshini gerektirecek herhangi bir eksikliğe rastlanılmamıştır. Takip dosyası ve satış dosyası ile ilgili bütün tebligatlar, dosya içerisinde mevcut vekaletleri bulunan vekillere yapıldığından geçerlidir. Bu durumda, şirketin iç ilişkilerinden olan sermayelerinin kanuni süre içinde arttırılmaması sebebiyle şirketin münfesih duruma düşmesi, kayyım atamasının derdest olması, kanunun öngördüğü koşullarda yapılan ihalenin feshine neden olmaz.
İhalenin Feshi Nedeni Bulunmadığı
Mahkemece, açıklanan sebeplerle ihalenin feshi isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne dair hüküm tesisi doğru değildir.
Sonuç: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.