İhalenin Feshi Davası
İzmir BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 27
Karar: 2016 / 77
Karar Tarihi: 18.10.2016
ÖZET: İİK.nun 134/2.maddcsi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Buna göre, ihalenin feshi istemi reddedilmiş olmakla mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek para cezası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırıdır.
(2004 S. K. m. 129, 134)
Yasanın Hükmünün Emredici Nitelikte Olup Kamu Düzenine İlişkin Bulunduğu
DAVA: Davacı vekili tarafından İzmir 3. İcra Müdürlüğünün 2016/1584 ta. sayılı dosyası kapsamında yapılan 10/06/2016 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı A. Davanın reddini talep etmiş, davalı şirket duruşmalara katılmamış ve herhangi bir beyan sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yapılan yargılama sonucu İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2016/450-398 E. K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf istinaf dilekçesinde; ihale sırasında yaşanan bir takım aksaklıklar ve hatalı işlemler nedeniyle ihale konusu aracın değerinin 150.000.00 TL. kadar altında değere ihale edilmesinin olağan dışı olduğunu, bu nedenle hem borçlunun ve hem de alacaklının zarara uğradığını, ihale ile elde edilmek istenen hukuki yararın gerçekleşmediğini beyan ederek İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2016/450-398 E. K. sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ihalenin feshi davasıdır. Yapılan bir ihalenin hangi şartlarda fesih edilmesi gerektiği İİK’nın 134. Maddesinde belirtilmiş ancak teker teker sayılmamıştır. İhalenin feshi ancak, ihale tarihine kadar gerçekleşen usulsüzlükler ve ihale sırasındaki fesat nedeniyle istenebilir. İhalenin bozulma nedenleri olarak uygulamada ve istikrarlı Yargıtay kararlarında belirlenen sebepler ise ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının malın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması olarak belirtilebilir.
İhalenin Feshi İstemi Reddedilen Davacı Aleyhine Para Cezasına Hükmedilmesi Gereği
Davacı taraf dava ve istinaf dilekçesinde yapılan ihale sonucunda davaya konu malın satış bedelinin muhammen bedelin altında kalmış olması nedeniyle ihale ile elde edilmek istenen hukuki yararın gerçekleşmediğini beyan ederek ihalenin feshini talep etmektedir. Takip kapsamındaki fiili haciz ve kıymet takdir işlemi sonucu aracın muhammen bedeli 550.000.00 TL. olarak belirlenmiştir. İhale ise 401.710.00 TL’ye yapılmıştır. İİK. 129. Madde hükmü nazara alındığında ihale bedelinin muhammen bedelin üstüne çıkması gibi bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. İhale bedelinin İİK 129 maddesindeki şartı da karşıladığı açıktır. O halde salt ihale bedelinin muhammen bedelin altında kalmış olması ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilmez.
Bir an için davacı tarafın malın muhammen bedeline itirazı olduğu ve bu bedelin aracın rayiç bedeline güre düşük olduğunu iddia ettiği kabul edilse dahi malın muhammen bedelinin yazılı olduğu satış ilanının davacı alacaklıya satış ilanının davacı alacaklıya satış gününden önce tebliğ edilmiş olması ve davacı tarafın bu ilana ve ilandaki bedel karşı herhangi bir yola başvurmamış olması hususları nazara alındığında bu yöndeki bir iddiaya da itibar etmek mümkün değildir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde tüm dosya kapsamından ihalenin İİK 112 ve devamı maddelerinde belirlenen usule uygun olarak yapıldığı, ihalenin feshini gerektirecek herhangi bir eksiklik bulunmadığı, satışın yapılma usulünün yasaya uygun olduğu, yapılan ihalede satış kararının, satış kararının ilanının, ilgililere tebliğinin, satışın yapılma usullerinin belirtilen maddelerdeki düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirildiği, ihale bedelinin yasada öngörülen şartlara uygun olduğu, davacı taratın dav a dilekçesinde belirttiği somut iddiaların da ihalenin feshini gerektirir mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle incelemeye konu mahkeme kararının yerinde olduğu düşünülmüştür.
İİK.nun 134/2.maddcsi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Buna göre, ihalenin feshi istemi reddedilmiş olmakla mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek para cezası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırıdır.
Bütün hu açıklama çerçevesinde istinaf incelemesine konu mahkeme kararının esas yönüyle yerinde olduğu ancak hükme İİK 134/2. maddesi uyarınca para cezasına ilişkin kısmın eklenmesi gerekliği anlaşıldığından bu kısım hükme eklenmek suretiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Bu Hususun Gözardı Edilerek Para Cezası Konusunda Olumlu Ya Da Olumsuz Bir Karar Verilmemesinin İsabetsizliği
HÜKÜM: 1- İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/450 E., .2016/398 K. nolu kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-l maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- İncelen hükme 1 nolu bentten sonra gelecek şekilde “davacının feshini istediği ihale bedeli olan 401.710.00 TL nin %10 u oranında para cezasına mahkum edilmesine” ibaresinin eklenmesine,
3- İstinaf sargılaması için yapılan masrafların istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
4- Peşin alınması gereken 79.70-TL. istinaf harcının istinaf yoluna başvuru sırasında tahsil edilen 143.50-TL’den mahsubu ile bakiye 63,80- TL.’nin talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18.10.2016