Hapis Cezasının Ertelenmesi Nasıl Yapılır?
Ceza hukukunun niteliği gereği, verilmiş bir ceza mahkumiyetinin derhal infazı gerekir. Ancak kimi hallerde, sanığın; mahkumiyetinin ağırlığı, geçmişteki durumu ve suç işleme eğiliminin dikkate alınması suretiyle ve belirli bir süre iyi hal göstermesi koşuluyla cezanın infazının ertelenmesine imkan tanınmıştır. İşte 647 sayılı Kanunun 6. maddesinde düzenlenmiş olan hapis cezasının ertelenmesi müessesi, 5237 sayılı Kanunun 51. maddesinde düzenlenmiştir. Yeni düzenleme ile erteleme, bir koşullu af olmaktan çıkarılıp, ecza infaz kurumu hâline getirilmiş ve erteleme sadece hapis cezası bakımından öngörülmüştür. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 50. maddesi uygulanmak suretiyle hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilenlerin cezası ertelenemez. Yine gerek hapis cezasıyla birlikte ve gerek yalnız adli para cezasına mahkumiyet durumunda adli para cezasının ertelenmesi mümkün değildir.
Yeni düzenleme ile ertelemede denetim süresi içersinde hükümlü bakımından söz konusu olabilecek yükümlülükler açısından da bazı yenilikler getirilmiştir. Örneğin erteleme sadece mağdurun değil, kamunun uğradığı zararın da tamamen tazmini koşuluna bağlanabilir hâle getirilmiştir. Ayrıca, cezanın ertelenmesi hâlinde denetimli serbesti tedbirinin daha etkin bir şekilde uygulanabilmesini sağlamak örneğin denetimli serbesti süresi içinde bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine; bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına; ya da, onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, özellikle bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine karar verilebilir. Getirilen diğer bir yenilik de, denetim süresi içinde hükümlüyle ilgili olarak uzman bir kişinin görevlendirilmesidir.
İleride inceleneceği gibi, tekerrür için “infaz edilme” şartı kaldırıldığından, 5237 sayılı Kanunun gereğince verilen ve ertelenen hapis cezaları da tekerrüre esas teşkil edecektir. Bu hususa aşağıda leh ve aleyhe değerlendirme konusunda tekrardan dönülecektir.190
647 SAYILI YASANIN 6. MADDESİNİN UYGULAMA ŞARTLARI
Mahkum Olunan Ceza Miktarına İlişkin Şartlar
İşlediği suçtan dolayı ağır veya hafif para veya bir yıla kadar (bir yıl dahil) ağır hapis veya iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis veya hafif hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenebilir.
Bu süre suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olanlar ile 65 yaşını ikmal etmiş bulunanların mahkum oldukları ağır hapis cezası iki yıldan, hapis veya hafif hapis cezası üç yıldan fazla olmadığı hallerde erteleme kararı verilir.
Uygulama yasası gereğince ağır hapis cezası, hapis cezasına; ağır para cezası,adli para cezasına; hafif para cezası ise idari para cezasına dönüştürüldüğü dikkate alınmalıdır.
Önceki Mahkumiyete ve Durumuna İlişkin Şartlar
Bir hükümlü hakkında verilen cezanın ertelenebilmesi için; hükümlünün daha önce işlediği bir suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkum olmaması gerekir. Hapis cezasının süresi önemli değildir.
Hapis cezasının, para cezasına çevrilmesi veya doğrudan doğruya para cezası verilmesi halinde sonuç ceza 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenebilir.
Bazı suçlara ilişkin cezalar ile askeri suçlar ve disiplin suçlarına ilişkin cezaların ertelenemeyeceğine dair özel kanun hükümleri saklıdır.
Koşullu Erteleme
Yukarda belirtilen hapis cezasının ertelenebilmesi için hükümlünün geçmişteki hali ve suç işleme hususunda eğilimine göre cezanın ertelenmesi ileride suç işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat edilmesi şarttır. Bu halde ertelemenin sebebi hükümde yazılır.
765 SAYILI TCK.NUN 95. MADDESİNİN UYGULAMA ŞARTLARI
765 sayılı TCK.nun 95. maddesi erteli hapis veya para cezasının çektirilmesine karar verilme şartlarını hükme bağlamıştır.
Bu madde hükmüne göre; erteli cezanın nevine göre belirlenen süre içerisinde başka bir suçtan dolayı mahkum olmaması halinde ertelenen mahkumiyet hükmü esasen vaki olmamış sayılır.
Eski uygulamada bulunan cürüm ve kabahat ayrımı göz önüne alınarak düzenlenen madde hükmüne göre;
a – Kabahat ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene içinde bir cürümden veya evvelki hükmün verildiği mahaldeki Asliye mahkemesinin kazası dairesinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir cezaya,
b – Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer hir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa,
cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır.
5237 SAYILI TCK.NUN 51. MADDESİNİN UYGULAMA ŞARTLARI
Mahkum Olunan Ceza Miktarına İlişkin Şartlar
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşından küçük veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından üç yıldır (m.51/lf.).
Önceki Mahkumiyete ve Durumuna İlişkin Şartlar
Mahkum olunan cezanın ertelenmesinde, mahkum olunan suçtan dolayı verilen ceza bakımından bir kısım koşullar aradığı gibi, kişinin bu suçu işlemeden önceki durumunun da göz önünde bulundurulmasını aramıştır. Buna göre erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması gerekir. Bu cezanın infaz edilmiş olup olmaması önemli değildir. Ayrıca sanık daha önce işlemiş olduğu bir suçtan dolayı kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlardan örneğin para cezasına çevrilmiş ise bu durum cezanın ertelenmesine engel teşkil etmez. Yine adliye mahkemeleri dışındaki mahkemelerce verilen mahkumiyet hükümleri ertemeye engel teşkil etmediğinden, yabancı mahkemelerce ya da sırf askeri suçlardan dolayı askeri mahkemelerce verilen üç ayı geçen mahkumiyet kararları hapis cezasının ertelenmesine engel teşkil etmez.
- Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşturmuş olması gerekir. Sanığın işlemiş olduğu suçtan dolayı pişman olup olmadığı her somut olaya göre ve dosya içerisindeki delillere göre hakim re’sen tayin ve takdir eder.
Koşullu Erteleme
Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir (m. 51/2 f.). Bu şekilde hapis cezasının ertelenip ertelenmesi hakimin takdirine bağlıdır.
Denetim Altında Bulundurma
Yürürlükten kaldırılan 2253 sayılı Kanununun 38. maddesine benzer bir düzenleme getiren 5237 sayılı 51. maddesinin 3. fıkrası ile hakimin takdirine bağlı olamayan bir denetim süresi belirlenir.Bu hükme göre, hakim tarafından cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkum olunan ceza süresinden az olamaz. Daha öncede işaret edildiği gibi, denetim altında bulundurma hakimin takdirine bağlı bağlı değildir. Denetim süresi hakkında mutlaka karar verilecektir. Hakimin takdirinde olan, yalnızca denetim süresinin ne kadar olacağı ve denetim süresinin her hangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesi hususlarıdır. Denetim süresi içerisinde hükümlü hakkında uygulanacak kümlülüklerin neler olduğu 51. maddenin 4. fıkrasında hükme bağlanmıştır. Buna göre;
- Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
- Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel ırak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
- Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmemi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
Mahkemece karar verilebilecektir. Bu konuda karar verilmesi hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkeme, hükümlünün kişiliğinin ve sosyal durumunu göz ünde bulundurularak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine de karar verebilir, (m. 51/6 f.)
Uzman Kişinin Görevlendirilmesi
Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edeçek bir uzman kişiyi görevlendirebilecektir. Denetim görevlendirilmesi zorunlu değildir. Hakimin takdirine bağlıdır. Başka bir ifade ile mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin uzman kişi görevlendirmeden girilmesine karar verebilir (m. 51/6 f.). 5237 sayılı Kanunun 51. maddesinin 5. fıkrasına göre hükümlüye rehberlik edecek bu uzman kişinin görevleri şu şekilde açıklanmıştır: Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hak ıda üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.
Tedbire Aykırı Davranmak
765 sayılı Kanunun 95. maddesine karşılık hükme bağlanan 5237 sayılı Kanun 51. maddenin 7. fıkrasında hangi hallerde ertelenen cezanın aynen infazına karar verileceği açıkça belirtilmiştir. Bu hükme göre hükümlünün denetim süresinde;
- Kasıtlı bir suç işlemesi,
- Kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen, uymamak ısrar etmesi,
hallerinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çekli nesine karar verilir. Kasıtlı bir suçtan dolayı hapis veya adli para cezasına hükmedilmiş olması 51/7. madde hükmünün uygulanması bakımından bir fark bulunmaktadır. Ertelenen cezayanm çektirilmisine dair karar son suça ait yargılama sonucu verilecek hükümle birlikte verileceği için, çektime kararı son hükümle birlikte temyize konu edilebilir. Bu halde 765 sayılı Kanunun 94 ve 95. maddelerinin uygulanmasında izlenen usul takip edilecektir. Başka bir ifade ile son suçun yargılanmasını yapan yargı merci, sanığa ait adli sicil kaydında erteli cezasının bulunduğu ve 5237 sayılı Kanunun 51/7. maddedeki şartların gerçekleştiğini tespit etmesi halinde söz konusu erteli cezanın aynen infazına karar verilerek, erteli cezayı veren mahkemeye durumu bildirir. Bunun üzerine erteli hapis cezasını veren mahkemece cezanın tamamen ve kısmen çektirilmesine evrak üzerinde karar verir, verilen bu karar itiraza kabil bir karardır. Ayrıca 765 sayılı Kanunun uygulanmasında 94 ve 95. madde gereğince yapılan ihtarat, yeni uygulama bakımından 51/7. madde ve fıkra hükmünce yapılması gerekir.
Daha önce verilen ve erteli bulunan para cezaları hakkında nasıl hareket edileceği hususu aşağıda leh ve aleyhe değerlendirme başlığı altında incelenecektir.
Cezanın İnfaz Edilmiş Sayılma
5237 sayılı Kanunun 51. maddesinin 8. fıkrası gereğince, denetim süresinin hükümlü tarafından yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirilmesi durumunda, ceza infaz edilmiş sayılacaktır.
Leh ve aleyhe değerlendirme açısından 647 sayılı Kanun 6. ve 765 sayılı Kanunun 95. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 51. maddesinin karşılaştırılması sonucunda şu sonuçlara varılabilir.
Yukarda da belirtildiği gibi, erteleme bir infaz hukuku müessesi olarak kabul edilir. Bu nedenle lehe olan hükmün tespitinde her iki yasa 647 sayılı Kanunun 6. ve 765 sayılı Kanunun 95. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi hükümlerinin karşılaştırılmasından sonra eski veya yeni Kanunun hükümlerinin tespitinden sonra, hangi Kanununun hükmü lehe ise o kanun gereğince cezasının ertelenmesine karar verilmelidir. Başka bir ifade ile örneğin yeni yasa sanığın lehine ise, hakkında verilen hapis cezası da bu kanun gereğince ertelenecektir.
Başka bir örnek verilecek olursa adli para cezaları açısından 647 sayılı Kanun 6. maddesi, 5237 sayılı Kanunun 51. maddesine nazaran daha lehine bir hükümdür. Çünkü eski madde hükmüne göre para cezaları ertelebilme ihtimali bulunmasına karşın yeni düzenleme ile adli para cezaları 51. madde gereğince ertelenme imkanı bulunmamaktadır. Bu hususun doğal sonucu olarak 1. 6.2005 tarihten önce işlenen suçlar açısından verilen adli para cezası koşullan var ise 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelebilecektir.
Hapis cezaları yönünden 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi, 647 sayılı Kanunun 6. maddesine nazaran daha lehe hükümler taşımaktadır. Şöyle ki;
- 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince cezanın ertelenebilmesi için, sanığın daha önce para cezasından başka bir ceza ile mahkum olmaması gerekir. Yeni düzenleme ile verilen hapis cezasının ertelenebilmesi için daha önce kasıtlı bir suçlan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması şarttır. Dikkat edilecek olursa eski düzenlemeye göre sanık hakkında daha önce bir gün dahi hapis cezası verilmiş olması halinde, bu durum cezanın ertelenmesine engel teşkil etmesine karşılık, yeni düzenle ile sanığın daha önce kasıtlı suçtan dolayı üç aydan az veya taksirli suçtan dolayı aldığı üç aydan fazla hapis cezası da alsa diğer şartların bulunması halinde verilen hapis cezası ertelenebilecektir.
- 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasında bulunan “Bazı suçlara ilişkin cezalar ile askeri suçlar ve disiplin suçlarına ilişkin cezaların ertelenemeyeceğine dair özel kanun hükümleri saklıdır” hükmü, 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi hükmüne alınmamıştır. Bunun doğal sonucu olarak, bazı kanunlarda cezaların ertelenemeyeceğine dair hükümler, yeni düzenleme karşısında uygulama kabiliyetini yitirmiş bulunmaktadır. Örneğin 765 sayılı Kanunun 243 ve 245. maddelerinde, İcra İflas Kanunu, Askeri Ceza Kanunu gibi özel kanunlarda cezaların ertelenemeyeceğine dair hükümler, sanığın lehine düzenlemeler getiren 5237 sayılı kanunun 51. maddesi maddesi karşısında uygulama kabiliyeti kalmamıştır. Çünkü yeni düzenleme sanığın daha lehinedir.
– 5237 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.6.2005 tarihinden önce işlenen ve 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince verilen erteli para cezası ile hapis cezasının 765 sayılı Kanunun 95. maddesi ile mi yoksa 5237 sayılı Kanunun 51. maddesinin 7. fıkrası gereğince mi aynen çektirilmesine karar verileceği hususun yapılacak leh ve aleyhe değerlendirmede 765 sayılı Kanun 95 ve 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin bir bütün kabul edilerek, 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi ile karşılaştırılması gerekir. Bu halde de karma uygulama yapılmaması gerektiğine işaret etmek isterim. Örneğin 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenen hapis cezasının aynen infazı bakımından 5237 sayılı Kanunun 51/7. madde hükmünce yapılması gerekir. Çünkü söz konusu 51/7. madde, 765 sayılı Kanunun 95. maddenin paraleninde bir düzenleme getirmiştir. Ayrıca 5237 sayılı Kanunun 51/7. madde ve fıkra hükmü gereğince, daha önce verilen ve ertelenen para cezasının aynen infazı karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzu bildirmek isterim.
Yeni TCK sisteminden erteleme sadece hapis cezası içindir adli para cezasının ertelenmesi söz konusu değildir. Yeni sistemde erteleme bir infaz rejimi olarak düzenlenmiş olduğu için erteleme süresinin sonunda ceza infaz edilmiş hale gelecek tir. Bu nedenle yeni kanundaki erteleme hükmü ETCK ve 647 S.K na göre daha aleyhedir.
Erteleme 647 S.K na göre verilmiş ise; deneme süresi içinde yeni bir suç işlenmediği takdirde eski kanun hükümleri kişinin lehinedir. Buradaki deneme süresi nedir? Deneme süresi hangi kanuna göre belirlenecektir? Erteleme 647 S.K na göre yapıldığına göre deneme süresi de ETCK nun 95. maddesinde yer alan bir yıllık ve beş yıllık süreler geçerli olacaktır. Bu süreler içinde suç işlenirse aynen infaza karar vermek gerekir. Ancak bu kez yeni kanunların hükümlerinin de olaya bir bütün olarak uygulanması ve sonuca bakılarak hangi kanunun lehine olduğu belirlenip hüküm ona göre kurulmalıdır. Kişi deneme süresi içinde bir suç işlediğine göre yeni kanunun erteleme hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Örneğin evrakta sahtecilik suçu ETCK da ağır hapis cezasını gerektiren bu suçtu ve kişi bu suçu işleyince örneğin iki yıl ağır hapis cezası ile cezalandırıldı. İki yıllık ağır hapis cezasının eski dönemde ertelenmesi mümkün değildi. Yeni sistem de ise ağır hapis – hapis ayrımı ortadan kalkmıştır. Buna göre yapılan değerlendirmede, yeni TCK da lehe düzenleme getirilmediği sonucuna varılıp eski TCK ya göre verilen hüküm uygulanır ve faile iki yıl ağır hapis cezası verilir. Ancak yükümlülük kanunu uyarınca ağır hapis cezası hapis cezası getirildiği için verilen bu ceza hapis cezası olarak kabul edilir ve bu şekilde hapis cezasına dönüştürülen ceza ertelenebilir hale gelir.
Kişiye eski kanun uyarınca ağır para cezası verilmiş ve ertelenmiş ise bu karnı sanık lehinedir ve erteli para cezası verilmelidir. Ağır para cezaları yürürlük kanunu uyarınca adli para cezası haline aldığı için bu şekilde dönüştürülür ve bu şekildi belirlenen adli para cezası eski kanun döneminde ertelenebilir olduğundan yine ertelenebilecektir ve erteleme kararı 647 S.K nun 6. maddesi uygulanacaktır.