Hak Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
HAK KAVRAMI
Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanınan menfaattir.
HAKLARIN ÇEŞİTLERİ
Para İle Ölçülebilen Değeri Bulunup Bulunmaması Açısından
Malvarlığı Hakları
Para ile ölçülebilen bir değeri olan haklara malvarlığı hakları denir. Haklar, malvarlığının aktif kısmını, borçlar ise pasif kısmını tekil eder. Malvarlığı hakları alacak hakları, ayni haklar, maddi değeri olan yenilik doğuran haklar ve mali yönleri itibariyle fikri haklardır.
Alacak Hakları
Bir kimseye (alacaklıya), bir başkasından bir edimi yani bir şey vermesini, yapmasını veya yapmamasını isteme yetkisi sağlayan haklara “alacak hakları” denir.
Ayni Haklar
Ayni haklar, bir kimseye bir mal üzerinde doğrudan doğruya hâkimiyet sağlayan ve bu sebeple herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Ayni haklar eşya üzerinde sağlanır. Hukuki anlamda eşya, üzerinde bireysel hâkimiyet sağlanabilecek, ekonomik bir değer taşıyan, somut varlıklardır.
- Eşya Üzerinde Sağlanan Yetki: Ayni haklar, alacak hakkından farklı olarak sınırlı sayıdadır. Yani kanunda öngörülen tipler dışında ayni hak tesis edilemez. Ayni haklar eşya üzerinde sağladığı yetkiye göre iki büyük gruba ayrılır:
- Hakkın sağladığı yetki en geniş şekilde ise (tam ise) bu ayni hak mülkiyet hakkıdır. Sahibine hakkın konusu olan şeyi kullanma, semerelerinden yararlanma ve tüketme yetkisi sağlar.
- Mülkiyete konu olan malın türüne göre taşınır mülkiyeti ve taşınmaz mülkiyeti olarak ikiye ayrılır.
- Mülkiyet hakkı hak sahibinin adedi bakımından tek şahıs mülkiyeti ve birlikte mülkiyet olarak ikiye ayrılır. Birlikte mülkiyet de kendi içinde iki alt gruba ayrılır. Paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti. Birden fazla kişi bir eşya üzerinde mülkiyet hakkına belirli hisseler halinde paylı biçimde sahip iseler “paylı mülkiyet”, birden fazla kişi aralarındaki ortaklık ilişkisi sebebiyle ortaklığa giren malların tümüne yaygın bir biçimde mülkiyet hakkına sahip bulunuyorsa “elbirliği mülkiyeti” var demektir. Eğer ortaklığı tüzel kişiliği varsa tek şahıs mülkiyeti söz konusudur.
- Eğer bir ayni hakkın eşya üzerinde sağladığı yetki sınırlı ise “sınırlı ayni hak” söz konusudur. Bu ikinci grup ayni haklar sahibine mülkiyette bulunan yetkilerden birini veya ikisini sağlar. Sınırlı ayni ayni haklar da çeşitli gruplara ayrılır.
- İrtifak Hakları: Bunlar, malın malikin, mülkiyete ait bazı yetkileri kullanmama veya bu yetkiyi sınırlı ayni hak sahibinin kullanmasına müsaade etmek külfeti yükleyen ve böylece hak sahibine malı kullanma, ondan yararlanma yetkisi sağlayan ayni haklardır. Hak sahibinin maldan yararlanması aktif şekilde olursa “olumlu irtifak hakkı”, malikin yetkilerini kullanmasını engelleme tarzında olursa “olumsuz irtifak hakkı” söz konusu olur. Sağladıkları yetkiye göre irtifak hakları çeşitli isimler alır. Bir malı kullanma ve semerelerinden yararlanma hakkı sağlayan irtifak hakkına “intifa hakkı” denir. Böylece intifa hakkı mülkiyete çok yakın yetki sağlar. Bir evde veya evin bir kısmında oturma yetkisi veren irtifak hakkına “oturma hakkı” denir. Hak sahibine bir gayrimenkulde inşaat yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi sağlayan irtifak hakkına “üst hakkı” , bir gayrimenkuldeki kaynaktan yararlanma yetkisi sağlayan irtifak hakkına “kaynak hakkı”, bir gayrimenkulden geçme yetkisi sağlayan irtifak hakkına “geçit hakkı” denir.
İrtifak haklarından intifa hakkı ve oturma hakkı ancak belirli bir şahıs lehine kurulabilirler. Bu haklar başkasına devredilemeyeceği gibi hak sahibinin ölümü ile de sona ererler, mirasçılara geçmezler. Bundan dolayı bu irtifaklara şahıs irtifakı denir. Üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifak hakları ise belirli bir kişi lehine kurulabileceği gibi gayrimenkul lehine de kurulabilirler. Şahıs lehine tesis edildiği zaman şahsi irtifak (şahsa bağlı irtifak), gayrimenkul maliki lehine irtifak arzi irtifak (eşyaya bağlı irtifak) söz konusudur. Şahsa bağlı irtifak başkasına devredilemiyorsa “şahsa kaim irtifak” söz konusudur. İntifa ve oturma hakları böyledir. Buna karşılık aksi kararlaştırılmadıkça üst hakkı ve kaynak irtifakı başkasına devredilebilir, mirasçıya intikal eder. Fakat bunun aksi kararlaştırılabilir. Diğer şahsa bağlı irtifaklar ise aksi kararlaştırılmamış ise devredilemez ve mirasçıya geçmez. İrtifak hakkı eşyaya bağlı hak olarak tesis edilmiş ise hakkın tanındığı gayrimenkule kim malik olursa irtifak hakkına da o sahip olur.
- Rehin Hakları: hak sahibinin bir alacağını teminat altına alan ve alacak tahsil edilmediği zaman alacağın, rehin konusu malın satılması suretiyle elde edilecek paradan karşılanması yetkisini sağlayan haklardır. Rehin hakları da hakkın konusu malın türüne göre “taşınır rehni” “taşınmaz rehni” adını alır. Taşınmaz rehni de 3 tpiten birine uygun olarak tesis edilebilir. İpotek, irad senedi, ipotekli borç senedi. İpotek, sadece temnat fonksiyonunu ifa eden bir rehin şekli iken, ipotekli borç senedi ve irad senedinde teminat altına alınan alacak kıymetli evrak niteliğinde bir senede bağlanır ve böylece taşınmazın devrinin tedavülü imkanı da sağlanmış olur.
- Taşınmaz Yükü: Bir taşınmaz malikinin mülkü dolayısıyla o taşınmaza karşılık teşkil etmek üzere bir başka kişi lehine bir şeyi vermeye veya bir şey yapmaya zorunlu tutulmasıdır. Örn; bir taşınmazın malikinin bir tuğla fabrikasına toprak verme borcu altında olması ve gayrimenkulün de bu borcun teminatı olması. Taşınmaz yükü, borcu doğuran taşınmazla teminat altına alınmış bir eşyaya bağlı borçtur. Teminat sağlayan bir ayni haktır.
- Eşya Üzerine Doğrudan Doğruya Hakimiyet: Ayni haklar hak sahibine hakkın konusu eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlar. Yani hiç kimsenin araya girmesine ihtiyaç yoktur hak sahibinin hakkını kullanması için. Taşınmazlardaki hakimiyet şeklini yukarıda anlattık. Taşınırlarda bu hakimiyet, zilyetlik adı verilen fiili tasarruf, taşınmazlarda ise hakimiyeti açıklayan tapu sicilindeki kayıt (tescil) dir. Ayni haklarda hak sahibi herkesten bu doğrudan doğruya sahip olduğu hakimiyeti ihlal etmemesini isteyebilir. Bu sebeple ayni hakların “mutlak hak” niteliği de vardır.
- Herkese Karşı İleri Sürülebilirlik: Ayni hakların eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlamasının temel sonucu, herkesin bu hakimiyet sağlayan hakka uyma, o hakkı ihlalden kaçınma mecburiyetidir. Bu hak mülkiyet hakkı bakımından TMK da şu şekilde ifade edilmiştir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. İstihkak davası, malikin haksız olarak malını elinde tutan kimseden bunu geri almasını; elatmanın önlenmesi davası ise mülkiyete yönelik ve devam eden tecavüzün engellenmesini sağlar.
Maddi değeri Olan Yenilik Doğuran Haklar
Bir kısım haklar vardır ki, bunlar hak sahibine, tek taraflı irade beyanında bulunarak, yeni bir hukuki ilişki kurmak, mevcut bir hukuki ilişkiyi değiştirmek veya sona erdirmek yetkisi verirler. Örn; bir boşanma sebebi ortaya çıkınca bu sebebe dayanarak boşanma davası açmak yenilik doğuran bir haktır, evlilik ilişkisini sona erdirme yetkisi sağlar.
Fikri Haklar
Kişilerin, zeka, düşünce ve yaratıcılık yani fikir ürünleri üzerindeki haklarına fikri haklar denir. Buluş, keşif, kitap, heykel, ticaret unvanı, marka..vs.
Şahıs Varlığı Hakları
Şahıs varlığı hakları, değeri para ile ölçülemeyen, malvarlığı hakları dışında kalan, şahsın daha çok manevi dünyasına ilişkin haklardır. Haysiyet, vücut bütünlüğü, ismi, sırları, resmi..vs. Velayet hakkı da bunlardandır. Şahıs varlığı hakları kural olarak başkasına devredilemediği gibi mirasçıya da geçmez.
İleri Sürülebileceği Çevre Açısından (Mutlak Haklar – Nisbi Haklar)
Mutlak Haklar
Mutlak haklar, hak sahibi tarafından hakkı ihlal etmesi söz konusu olan herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Herkes bu haklara uymaki bu hakları ihlal etmemek yükümlülüğü altındadır. Kişilik hakkı, velayet hakkı…vs. gibi.
Nisbi Haklar
Nisbi haklar belirli bir kişiye veya sınırlı bir grup halindeki belirli kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır. Örn; yenilik doğuran haklar, alacak hakkı ..vs. Kanunun tanıdığı şerh mekanizmasıyla nisbi hakların bazılarının ileri sürülebileceği çevre genişletilebilir. Bu açıdan nisbi haklar kendi içinde “alelade nisbi haklar” ve “etkisi kuvvetlendirilmiş nisbi haklar” olarak 2 alt gruba ayrılır.
Alelade Nisbi Haklar
Ancak belirli bir kişiye veya kişilere karşı ileri sürülebilen, daha geniş bir kitleye karşı kullanılma imkanı olmayan, sıradan nisbi haklardır.
Etkisi Kuvvetlendirilmiş Nisbi Haklar
Bunlar tapu siciline “şerh” adı verilen bir kayıt yapılması imkânı tanınan nisbi haklardır. Bunlara “şerh edilebilir şahsi haklar” da denilmektedir. Şerh verilebilecek haklar, ancak kanunen öngörülenlerden ibarettir. Örn; önalım, alım, geri alım haklar… vs. Şerh, sadece şerh verilen şahsi hakkın, taşınmazın sonraki maliklerine ve o taşınmaz üzerinde şerhten sonra hak iktisap eden diğer şahıslara karşı ileri sürülmesi ve böylece şahsi hak sahibinin bu kişilere karşı korunması imkanını sağlar.
Kullanılmasının Etkisi Bakımından ( Alelade Haklar – Yenilik Doğuran Haklar)
Bir kısım haklar (ayni haklar, kişilik hakları), hak konusu üzerinde bir hâkimiyet sağladığı, bir kısım haklar (alacak hakkı), bir şahıstan bir edimi talep yetkisi verdiği halde bir kısım haklar kullanılmakla yeni bir durumun ortaya çıkması sonucunu doğururlar. Ortaya çıkan yeni durum, yeni bir hukuki ilişkinin kurulması, mevcut bir hukuki ilişkinin kurulması, mevcut bir hukuki ilişkinin değiştirilmesi veya sona erdirilmesi şeklinde olabilir. Bunlara yenilik doğuran haklar denir.
Yenilik Doğuran Hakların Çeşitleri
Yöneldiği Sonuç Açısından (3 gruba ayrılır)
- Kurucu yenilik doğuran haklar; Bunlar hakkın kullanılmasıyla yeni bir hukuki ilişkinin doğmasını sağlarlar. Alım, önalım, geri alım hakları bu gruba örnek gösterilebilir. Alım hakkı, hak sahibine tek taraflı bir beyanla bir gayrimenkulün alıcısı olabilme yetkisi verir. Önalım hakkı ise bir gayrimenkulün bir 3. Şahsa satılması halinde şufa hakkı sahibine tek taraflı beyanla 3. Kişiye nazaran öncelikli biçimde gayrimenkulün alıcısı olabilme yetkisi verir. Geri alım hakkı, gayrimenkulünü başkasına devretmiş olan kişiye belirli şartlar çerçevesinde tek taraflı irade beyanıyla o gayrimenkulü geri alabilme yetkisi sağlar.
- Değiştirici yenilik doğuran haklar; Bunlar, hakkın kullanılması ile mevcut bir hukuki ilişkide değişiklik meydana getirirler. Örn; seçimlik borçlarda seçim hakkı.
- Bozucu yenilik doğuran haklar; Bunlar, hakkın kullanılması ile mevcut bir hukuki ilişkinin sona ermesini sağlarlar. Örn; vekili azil hakkı, sözl.yi fesih hakkı.
Hakkın Kullanılış Tarzı Bakımından
Yenilik doğuran hakların bir kısmı, doğrudan doğruya karşı tarafa yöneltilen bir irade beyanıyla kullanılabilirken –yenilik doğuran beyan-, diğerleri bir kamu makamına ve özellikle mahkemeye müracaatla –yenilik doğuran dava- kullanılırlar.
Yenilik Doğuran Hakların Ortak Özellikleri
Yenilik doğuran hakların kullanılmasına ilişkin beyanın hüküm ifade etmesi kural olarak şarta bağlı tutulamaz.
Yenilik doğuran haklar için prensip olarak zamanaşımı işlemez.
Yenilik doğuran haklar usulüne uygun biçimde kullanılmakla sona ererler.
Yenilik doğuran hak kullanılıp sonuç meydana geldikten sonra bundan geri dönülemez. ( taraflar aksine sözl. yapabilirler).
Kullanma Yetkisi Açısından (Şahsen Kullanılması Zorunlu –Münhasıran Şahsa Bağlı Olan Ve Olmayan Haklar
Hakların çoğunluğunun kullanılması şahsen zorunlu olmayı hakkın kullanılması için başka bir kişiyi yetkili kılmak mümkündür. Bir kısım haklarda hakkın kullanılmasına mutlaka hak sahibinin kendisinin karar vermesi, hakkın kullanılmasının onun iradesine dayanması gerekir. Bunlara “şahsen kullanılacak haklar veya kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar” denir. Örn; manevi tazminat. Bunların kullanılmasına hak sahibi karar verir.
Şahsen kullanılacak hakkın kullanılması kararını alma konusunda yetkili bir temsilci tayin edilemez ve hakkın kullanılıp kullanılmayacağı kararını ona bırakamaz. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir. Yasal temsilcinin kişiye sıkı sıkıya bağlı hakkı kullanırken rızası aranmasa da buna istisna TMK 118 Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.
Bazı şahsi hakları kullanmaya karar verme yetkisi sadece hakkın sahibinde olmakla birlikte hakkın uygulanmasına ilişkin işlemler için temsilci tayin edilebilir. Örn; Boşanma davası için bir avukata yetki verme. Ancak birçok şahsi hakkın kullanılmasında başkasına yetki verilemez. Örn; evlilik beyanında bulunma.
Şahsen kullanılacak haklar başkasına devredilemez ve mirasçıya da geçmez.
Bağımsız Olup Olmama Açısından (Bağımsız haklar – Bağlı Haklar)
Hak sahibinin doğrudan doğruya sahip olduğu haklara bağımsız haklar, böyle olmayanlara da bağlı haklar denir.
Bağımsız Haklar
Bunlar hak sahibinin doğrudan doğruya sahip olduğu haklardır, onun şahsına tanınmıştır. Örn; kişilik hakkı, alacak hakkı, fikri hak.
Bağlı Haklar
Bunlar bağlı oldukları hak ve ilişkiye göre çeşitli ayrımlara tabi tutulurlar.
Eşyaya Bağlı Haklar
Bunlar bir kimsenin şahsı itibariyle değil de bir mala malik olması sebebiyle, o malın mülkiyetini elinde bulundurması sayesinde sahip oldukları haklardır. Örn; eşyaya bağlı geçit irtifakı hakkı.
Alacağa Bağlı Haklar
Bir şahıs, bir alacak hakkına sahip olduğu için aynı zamanda başka bazı haklara da sahip olabilir. Örn; rehin, kefalet, faiz. Bir alacak hakkına bağlı haklara “fer’ i haklar” denir.
Borç İlişkisine Bağlı Haklar
Bazı haklar alacağa değil, borç ilişkisine taraf olmaya bağlanmıştır. Örn; kira sölz.de kiralayanın fesih hakkı.
Bir Topluluğa Mensup Olmaya Bağlı Haklar
Bu haklar, bir topluluğun üyesi olma sıfatına bağlı ve ona özgüdürler.