Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Görünür Şekilde Mastürbasyon Yapmak

Görünür Şekilde Mastürbasyon Yapmak

T.C
YARGTAY
14.CEZA DAİRESİ
ESAS NO.2011/10210
KARAR NO.2012/9547
KARAR TARİHİ.5.10.2012

Marmaris 1. Sulh Ceza Mahkemesi 12.2.2009 gün, 2006/308 Esas 2009/284 karar sayılı ilamı CEZA DAİRESİ KARARI İLE ONANMIŞTIR.

“Tanık S.’ın sanığın cinsel organını çıkarmış bir vaziyette mastürbasyon yaparken gördüğünü beyan ettiği, bu beyanın bütün aşamalarda tutarlı bir şekilde tekrarladığı, tanık I.’in S.Tn yanında bulunup, sanığı orada gördüğünü beyan ettiği, tanık N.’nin sanıkla konuşmak istemesine rağmen sanığın kayıtsız kalıp aracı ile hızlıca kaçtığını beyan ettiği, bilirkişi beyanına göre tanıklar S.ve İ.’in beyanlarına itibar edileceği, bu lanıklar ile sanıklar arasında sanığa iftira etmelerini gerektirir bir husumet bulunmadığı anlaşıldığından sanığın suçu işlediği kabul edilmiştir. Sanık müdafi sanığın tanık S.’ın aracını park etliği iddia edilen yerde aracın bulunması halinde yolun trafiğe kapanacağını beyan etmiş ise de yolun genişliği 3.4 m. Olduğu yolun kenarındaki kaldırımın zemin ile arasındaki yüksekliğin kısa olduğu, arabaların ninin ortalama 1.50-170 m arasında olduğu düşünüldüğünde ikinci bir arabanın bu aracın yanından geçebileceği anlaşılmıştır. Kaldı ki tanık S.Tn arabanın tam olarak park ettiği yeri hatırlamaması aradan uzun bir süre geçmesi sebebiyle doğaldır.

Mahallinde suç konusu yerin tespiti açısından keşif yapılmıştır. Keşifte tanıklara gösterdiği sanığın uygunsuz hareketler yaptığı yerin apartmanın bahçesi olduğu, bahçenin 50 cm yükseklikte duvar ile çevrili olduğu, bitişiğinde başka bir apartmanın bulunduğu görülmüştür.

Bilirkişi raporunda; sanığın aracının bulunduğu ve aracından inip hayasızca hareketlere devam ettiği yerin her iki apartmanda oturan şahıslar ve yoldan geçenler tarafından görülebileceği tespit edilmiştir. Sanığın suç işlediği yerin aleni bir yer olduğu kabul edilmiştir.

TCK 225 maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunun oluşması için, kişinin alenen cinsel ilişkide bulunması veya teşhircilik yapması gerekmektedir. Sanığın cinsel organını açık bir şekilde çıkartarak mastürbasyon yapması teşhircilik hareketidir. Bu suçun maddi unsurlarından İkincisi aleniyettir. Fiilin görülebilme imkanının somut olarak mevcut olması gerekir. Oradan geçenlerce hiçbir çaba harcanmadan eylemin görülebilirle imkanı varsa veya görülmemekle birlikte fail kendini göstermiş ve etrafta bulunanlarca görülmesini sağlamışsa aleniyetin varlığı kabul edilmelidir. Olayımızda sanığın cinsel organını gösterdiği yerin oradan geçenlerce hiçbir çaba harcanmadan görülebilecek bir yer olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Suçun unsuru olan aleniyet yargılamasını yaptığımız eylemde mevcuttur.

Sanığa sabıkasına konu ilamlar celp edilmiştir. TCK’nın 58/6 maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgün infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mtikerirr hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı öngörülmektedir. Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı kanunun 108. Maddesinde ise yalnızca ınükcrrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun 106. Maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan (adli para cezasının) infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Adli para cezalarının infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamayacağı da açıktır. Bu durumda 5237 sayılı TCK’nın 58, 5275 sayılı kanunun 106 ve 108. Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, hükümlülük kararında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanığa hükmolunan cezasının niteliği itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın 58 maddesinin 6. Fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilememiştir.

Sanığın savunması, tanık ifadeleri, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında, sanığın üzerine atılı alenen hayasızca hareketlerde bulunmak suçundan sii- but bulan eylemine uyan TCK 225/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”