Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir? Unsurları Nelerdir?

Görevi Kötüye Kullanma Suçu Nedir? Unsurları Nelerdir?

Suçun Kanunilik Unsuru

Türk Ceza Kanunu’nun 257/1. maddesine göre, “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hare­ket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere hak­sız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı ay­dan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. ”

Söz konusu maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hal­ler dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişile­re haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalan­dırılır. ”

Ayrıca bu suçun esasen genel norm niteli­ğinde olduğuna, suçla tanımlanan fiilin kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmış başka ve daha özel bir normu ihlal etmesi durumunda o normun uygulanmasının gerektiğine dikkat edilmelidir.

Korunan Hukuki Yarar, Fail ve Mağdur

Suçla kamu idaresinin düzenli bir biçimde işlemesi ve kamu görevlilerinin görevlerinin ge­reklerine uygun davranmaları sağlanması isten­mektedir. Dolayısıyla bu suçların hukuki konusu, yasama hariç kamusal görevlerin düzenli, etkili ve dürüst bir biçimde yerine getirilmesine ilişkin devlete ait menfaattir.

Suçun faili kamu görevlisidir. Bu nedenle söz konusu suç özgü suçlardandır.

Suçun mağduru ise özellik göstermektedir. Gerçekten söz konusu suç kamu idaresinin gü­venilirliğine ve işleyişine karşı suçlar bölümünde yer almakla suçun mağdurunun kamu idaresi olduğu söylenebilir. Ancak buradaki mağdurun bazı hâllerde suçtan zarar gören olarak anlaşıl­ması daha doğru olacaktır.

Suçun Maddi Unsuru

Metinde esasen iki ayrı suç, iki ayrı hareket düzenlenmektedir. Bunlardan ilki “icrai hareketle görevi kötüye kullanma”, İkincisi ise “ihmali hare­ketle görevi kötüye kullanma”dır

İcrai Hareketle Görevi Kötüye Kullanma

Suçun hareket kısmı, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesidir. Böylece bu suç ancak icrai bir hareketle işlene­bilecek, suçun ihmali bir hareketle işlenebilmesi mümkün olmayacaktır. Ayrıca suç serbest hare­ketli bir suçtur.

Suçun oluşabilmesi için Kanun hükmü gere­ğince ortaya çıkması gereken netice ise kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağ­lanmasıdır. Böylelikle bu suç bir zarar suçu hâlini almıştır.

İhmali Hareketle Görevi Kötüye Kullanma

Suçun bu şekli seçimlik hareketli suçtur. Bu itibarla, ilk hâlinden farklı olarak, fail suçun bu şeklini istediği hareketle değil ancak Yasa’da se­çimlik olarak öngörülmüş olan “ihmal” veya “ge­cikme gösterme” suretiyle işleyebilecektir.

İhmalden anlaşılması gereken yapılması gereken işin hiç yapılmaması, geç yapılmasın­dan anlaşılması gereken ise zamanından sonra işin yapılmasıdır. Örneğin kamuda avukat olarak görev yapan bir avukatın asliye hukuk mahkeme­sinde görülen alacak davasında cevap dilekçesi­ni dava dilekçesinin kuruma tebliğinden 2 hafta geçtikten sonra yazması hâlinde ihmali hareket­le görevi kötüye kullanma suçu kasten hareket etmiş olması durumunda oluşacaktır (tabi bu fiil başka bir suça vücut vermiyorsa). Yasa’da özel bir süre belirlenmediği durumlarda ise “makul süre” ölçütüne başvurulması gerekir.

Suçun bu şekli bakımından da kişilerin mağ­duriyetine veya kamunun zararına neden olun­malı ya da haksız bir menfaat sağlanmalıdır.

Suçun Manevi Unsuru

Gerek icrai gerek ihmali hareketle işlenen suçun manevi unsuru kasttır. Ancak uygulamada ne yazık ki özellikle de ihmali şekli için suçun bu unsuruna çok önem verilmediğine bazen şahit olunmakta, adeta taksir yeterli kabul edilebilmek­tedir. Bunun ise mevzuata aykırı olduğu tartış­masızdır. Taksir hâli olsa olsa (diğer şartları da mevcutsa) kamu görevlisinin disiplin sorumlulu­ğuna yol açabilir.

Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru

Hukuka aykırılığı ortadan kaldırabileceği düşünülebilse de ne amirin emri ne de ilgilinin rızası hukuka uygunluk sebepleri bu suçta hukuka ay­kırılığı ortadan kaldırır.

Örneğin bir Cumhuriyet savcısı­nın birkaç dosyada vermiş oldu­ğu kararlar hazır olduğu hâlde bunları UYAP’ta kendi onayında bekleterek, kendince verdiği ka­rarların boşa gitmemesi gerekçe­siyle, terfi döneminde onaylaması görevi kötüye kullanma suçunun ihmali davranışla işlenmesine ti­pik örnek olarak verilebilir.

Suçun Özel Görünüş Şekilleri

Teşebbüs

Suç, bir zarar suçudur. Bu açıdan, görevi kö­tüye kullanma suçu kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı bir davranışta bulunması ya da görevin gereklerini yerine getirmede ihmal veya gecikme göstermesinden dolayı kişisel mağdu­riyet ya da kamu zararının ortaya çıkması veya haksız bir kazancın sağlanması ile birlikte ta­mamlanır. Görevin gereklerine aykırı davranışta bulunulmasına veya görevin gereğini yerine ge­tirmede ihmal/gecikme gösterilmesine rağmen, engel bir nedenle bu neticeler ortaya çıkmamış ise suç teşebbüs aşamasında kalmış olur.

İçtima

Kanun’un 257. maddesi genel ve tamamla­yıcı bir hüküm olduğu için görevi kötüye kullanma suçuna unsur olarak yer veren daha özel nitelik­te bir başka hüküm olduğu takdirde, söz konusu hükümde yer alan ceza daha hafif olsa bile fail hakkında TCK m. 257 değil, daha özel nitelikte olan ilgili hüküm uygulama alanı bulur.

Öte yandan, aynı suç işleme kararının mev­cut olması koşuluyla birden fazla işlenen görevi kötüye kullanma suçu zincirleme suç oluşturabi­lir. Zira suçun aynı kişiye karşı işlenmesi şartı da sağlanmış olacaktır.

İştirak

Suç, fail bakımından özgü suç olduğu için bu suçlara iştirake ilişkin kurallara göre (TCK m. 40/2: “Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine işti­rak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur:’) iştirak mümkündür.