Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik Suçu
SANIĞIN ÇEKLERİ YAPTIĞI ALIŞVERİŞ KARŞILIĞINDA KATILAN ŞİRKETE VERDİĞİ – ÇEKLERİN SAHTE İSİMLERLE KURULAN ŞİRKET İSMİ İLE AÇILMIŞ ÇEK HESAPLARINA AİT OLDUĞUNUN ANLAŞILDIĞI – HÜKMÜN ONANDIĞI
T.C YARGITAY
15.Ceza Dairesi
Esas: 2013 / 21303
Karar: 2016 / 18
Karar Tarihi: 11.01.2016
ÖZET: Sanığın, ….. Şubesi’ne ait ..keşide tarihli, TL bedelli ve ….. Şubesi’ne ait .keşide tarihli, TL bedelli çekleri yaptığı alışveriş karşılığında katılan şirkete verdiği, söz konusu çeklerin sahte isimlerle kurulan şirket ismi ile açılmış çek hesaplarına ait olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Hükmün onanmasına karar verilmiştir.
(5237 S. K. m. 53, 157, 204) (ANY. MAH. 08.10.2015 T. 2014/140 E. 2015/85 K.)
Dava ve Karar: Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, ….. Şubesi’ne ait 15/07/2005 keşide tarihli, 5.300 TL bedelli ve ….. Şubesi’ne ait 10/09/2005 keşide tarihli, 7.000 TL bedelli çekleri yaptığı alışveriş karşılığında katılan şirkete verdiği, söz konusu çeklerin sahte isimlerle kurulan şirket ismi ile açılmış çek hesaplarına ait olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sonuç: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçların sübutuna ve eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.