Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Nasıl Yapılır?

Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Nasıl Yapılır?

Çocuk Koruma Kanununa göre verilen koruyucu ve destekleyici tedbirlerinin neler olduğu ve kararların verilme usulü daha önce incelenmiş olup; bu kararların nasıl infaz edileceği ile ilgili olarak da bu bölüme atıf yapılmıştır.

Bu bölümde, seçenek yaptırımlardan sayılmayan, çocuğun yararı göz önünde bulundurularak, öncelikle kendi aile ortamında korunmasının sağlanması ile yaşına ve gelişimine uygun eğitim ve öğreniminin desteklenmesini, kişiliğinin ve toplum­sal sorumluluğunun geliştirilmesini sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık veya barınma gibi koruyucu ve destekleyici tedbirleri içeren mahkeme karar­ları hangi kurum veya kuruluşa gönderileceği ve söz konusu kararların nasıl yerine getirileceği inceleme konusu yapılacaktır.

Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen 5237 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca verilen güvenlik tedbirleri ile koruyucu ve destekleyici tedbirleri içeren mahkeme kararları, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerinde ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu Ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmelik’te hükme bağlanan usul dairesinde yerine geti­rilir.

Yukarda da işaret edildiği gibi; soruşturma aşamasında koruyucu ve destekle­yici tedbir kararları, kural olarak çocuk mahkemesince verilir. Çocuk mahkeme­sinin bulunmadığı yerlerde ise söz konusu tedbir kararı, aile mahkemelerince veri­lir. Kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan ceza mahkemesince tedbir kararına hükmedilir.

İşte soruşturma veya kovuşturma aşamasında verilen koruyucu ve destekleyici kararlarının hangi merciye gönderileceği ve nasıl yerine getirileceği aşağıda ayrın­tıları ile incelenecektir.

Tedbirlerin Gönderileceği Kurum ve Kuruluşlar

Hemen belirtmek isterim ki; koruyucu ve destekleyici tedbirlerin ilgili kurum veya kuruluşlara gönderilebilmesi için mahkeme kararının kesinleştirilmesi bek­lenmez. Derhal uygulanması gerekir.

Yine kural olarak tedbir kararları, kararı veren mahkemenin veya çocuk hâ­kimliğinin bulunduğu yerde uygulanır. Ancak, tedbir kararının uygulanmasının, kararın gönderildiği ildeki kurum veya kuruluşlar tarafından yerine getirilmesi mümkün olmadığı taktirde çocuğun yararı gözetilerek tedbir kararını yerine getirmekle sorumlu kurum tarafından tedbirin nerede yerine getirileceğine karar verilir.

Soruşturma aşamasında aile mahkemesince veya çocuk mahkemesince, veya çocuk mahkemsince, kovuşturma aşamasında yargılamayı yürüten mahkemece verilen koruyucu ve destek­leyici tedbir kararları şu mercilere gönderilir:

  • Danışmanlık ve barınma tedbir kararları, ilgisine göre il millî eğitim müdürlükleri, ilçe veya il sosyal hizmetler müdürlükleri ya da yerel yönetimlere,
  • Eğitim tedbiri kararı, ilgisine göre il millî eğitim müdürlüklerine veya Ça­lışma  ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerine.
  • Bakım tedbiri kararı, ilçe veya il sosyal hizmetler müdürlüklerine
  • Sağlık tedbiri kararı,il sağlık müdürlüklerine

Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesi

Danışmanlık Tedbiri

Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk ye­tiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözü­münde yol göstermeye yönelik rehberlik tedbirleridir.

Danışmanlık tedbirleri, çocuğun ailesi yanında korunmasını sağlamak veya çocuk hakkında verilen tedbir kararlarının uygulanması sırasında onu desteklemek ya da uygulanması muhtemel tedbirler hakkında bilgilendirmek amacıyla uygula­nır.

Özel veya kamu sosyal hizmet kurum veya kuruluşlarında ya da ailesi yanında kalmakta olan ve hakkında danışmanlık tedbirine karar verilen çocukların bedensel, zihinsel, psiko-sosyal, duygusal gelişimini desteklemek, okul, aile ve sosyal çevre­si ile uyumunu güçlendirmek ve yeteneklerine uygun bir meslek sahibi olarak hayata hazırlanmalarını sağlamak amacıyla okul başarısını arttırma, madde kullanımı, davranış bozukluğu, ergenlik sorunları, aile içi iletişim gibi çocuğun, ailesinin ve çocuğun bakımını üstlenen kişilerin ihtiyaçlarına uygun konularda uzmanlaşmış bir veya birden fazla kişi danışman olarak görevlendirilebilir.

Çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere; anne baba eğitimi, aile danışmanlığı, aile tedavisi gibi konularda danışmanlık hizmetleri sunulur. Ayrıca, davranış değişikliği için bu anne ve babalar aile eğitimi programlarına yönlendirilebilir.

Danışmanlık hizmeti, kurumlarda görevli sosyal çalışma görevlileri ile alanında meslekî eğitim almış görevlilerce yürütülür. Danışmanlık hizmeti verecek uzman kişilerin uygulayacakları meslekî çalışmalar ve programlara ilişkin standartlar, uygulama esasları ve değerlendirme ölçütleri tedbiri yerine getirecek kurumlar tarafından belirlenir. Uzmanlar alanları da belirtilmek suretiyle tedbiri yerine ge­tirmekle sorumlu kurumların taşra birimleri tarafından, il ve ilçelerdeki koordinasyon makamlarına, mahkeme veya çocuk hâkimlerine bildirilir.

Danışmanlık hizmeti verecek olan kişilerin konularında meslekî eğitim almış olmalarının yanı sıra yeterliliklerini sertifikaları ile belirten ve alanlarında çalıştıklarını hizmet belgesi ile ispat edenler öncelikli olarak tercih edilir.

Danışmanlık tedbiri, Millî Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilir.

Eğitim Tedbiri

Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; bu şekilde eğitim alması mümkün olmayan çocukların evde eğitim almalarına, özel eğitim almaları gereken çocukların eğitsel ihtiyaçları doğrultusunda ilgili eğitim kurumuna devamına, kendilerine, ailelerine, öğretmenlerine ve okul personeline; uzman personel, araç gereç sağlanmasına yönelik tedbirler ile çocuğun iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanma yahut kamu ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine yönelik tedbirlerdir.

Soruşturma aşamasında çocuk mahkemesi veya aile mahkemesi, kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yürüten mahkeme veya çocuk hâkimi, eğitim tedbirine  karar vermeden önce çocuğun eğitim alacağı kişi, kamu veya özel kurumlardan bu konuda bilgi isteyebilir.

Halk eğitimi ve mesleki merkezleri ile Türkiye İş Kurumu il müdürlükleri, açtıkları ve açacakları kurs ya da programlar hakkında süre, konu, hedef kitle gibi hususları içeren listeleri oluşturarak periyodik olarak mahkeme veya çocuk hâkimi ile il ve ilçelerdeki koordinasyon makamlarına bilgi verir.

Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, özel eğitime gereksinim duyan engelli çocuklar için eğitim tedbirinin uygulanmasına ilişkin gerekli önlemleri alır. Bu konuda ilde yapı­lan faaliyet ve programlar hakkında mahkeme veya çocuk hâkimi ile il ve ilçeler­deki koordinasyon makamlarına periyodik olarak bilgi verilir.

Eğitim tedbiri kararının verilmesinde onbeş yaşını doldurmamış çocuklar ba­kımından uluslararası sözleşmeler ve kanunların öngördüğü sınırlar dikkate alınır. Bunlar hakkında eğitimlerinin devamına ilişkin tedbir kararı verilebilir.

Onbeş yaşını doldurmuş çocuk hakkında, iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine, meslek sahibi bir ustanın yanına ya­hut kamu ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine yönelik verilen tedbir kararında; Milli Eğitim Bakanlığınca yerine getirilmesinin hükme bağlandığı hâl­lerde bu Bakanlığın koordinasyonunda meslekî eğitim merkezleri, Çalışma ve Sos­yal Güvenlik Bakanlığınca yerine getirilmesinin hükme bağlandığı hâllerde ise Türkiye îş Kurumu Genel Müdürlüğünce geliştirilen işgücünün istihdam edilebilir­liğini artırmaya yönelik işgücü yetiştirme, meslekî eğitim ve işgücü uyum prog­ramlarına yönlendirilmek suretiyle yerine getirilir. Bu eğitim programlarına eri­şimde güçlük yaşanıyorsa, tedbir kararı verilen çocuğun Türkiye îş Kurumuna Ge­nel Müdürlüğüne müracaatı sonrasında vasıflarına uygun işçi arayan özel işyerleri ile bağlantısı sağlanır. Kamuda işe yerleştirme ise, kamuda işe alınacaklarla ilgili kanun hükümleri çerçevesinde yerine getirilir.

Hiç eğitim almamış veya zorunlu eğitimini yarıda bırakmış, zorunlu eğitim yaşını tamamlamış olup haklarında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen çocukların; eğitimlerini sürdürebilmeleri, kapasitelerini geliştirebilmeleri, iş ve meslek edinebilmeleri amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Gü­venlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünce gerekli önlemler alı­nır.

Eğitim tedbiri, Millî Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan­lığının ilgili birimleri tarafından yerine getirilir.

Bakım Tedbiri

Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir ne­denle görevini yerine getirememesi hâlinde, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çocuğun resmî veya özel bakım yurduna yerleştirilmesi ya da koruyucu *aile hizmetlerinden veya Kurumun bu kapsamda yürüttüğü hizmet mo­dellerinden yararlandırılmasına yönelik tedbirdir.

Bakım veya barınma tedbir kararı alınan ve ihmal veya istismara uğrayan, psiko-sosyal sorunları nedeniyle uyum sorunu yaşayanlar ile olumsuz yaşam denetimlerini devam ettirmeleri nedeniyle rehabilitasyona ihtiyacı olduğu tespit edilen çocukların, rehabilitasyonu sağlanıncaya kadar korunma ihtiyacı olan diğer çocuk­luklarla aynı ortamda bakılmamaları esastır. Bu çocukların öncelikle Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bu amaçla kurulmuş merkezlerde rehabili­tasyonları sağlanır.

Sağlık ve bakım tedbirinin birlikte uygulanacağı hallerde, öncelikle suça sürüklenen veya korunma ihtiyacı olan çocuklardan tedavisi gereken ağır ruhsal hastalığı veya madde bağımlılığı nedeniyle fiziksel sorunları olanların rehabilitasyonu bu amaçla kurulmuş resmi veya özel sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilir. Bunlardan bakım tedbirini gerektirenleri yatarak tedavileri tamamlandıktan sonra bakım amacıyla aile yanına veya bu amaçla kurulmuş resmî veya özel kuruluşa yerleştiri­lir.

Bakım tedbiri kararı verilen çocukların kolluk kuvvetlerince Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim edileceği hâllerde, çocuğun ilk sağlık kontro­lü yapıldıktan sonra teslimi sağlanır. Bulaşıcı hastalığı olan çocukların tedavisi Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilir. Bu durumdaki çocuklar hakkında derhâl sağlık tedbiri alınması için mahkeme veya çocuk hâkimine başvurulur.

Bu tedbirin uygulanmasında Kurum tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde yabancı uyruklu çocukların vatandaşı olduğu ülkenin konsoloslukları ile irtibat sağ­lanır.

Sağlık kontrolü ve tedaviye ilişkin hizmetlerden doğan tüm giderler Sağlık Bakanlığınca karşılanır.

Bakım tedbiri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yeri­ne getirilir.

Bakım tedbirinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan kolluk hizmetle­ri ilgili birimlerden talep edilir. Kolluk birimleri, bu talepleri geciktirmeksizin yeri­ne getirir.

Bakım tedbir kararı alınan kişiler ile çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve diğer bakanlıkların görev alanına giren hususlarla ilgili olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan her türlü yardım ve destek talepleri Millî Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıkları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından geciktirilmeksizin yerine getirilir.

Barınma Tedbiri

Barınma tedbiri, yaşamını devam ettirmek için yeterli ve sağlıklı bir barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlar ile bunların çocuklarına uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirlerdir.

Barınma tedbiri uygulanan kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.

Barınma tedbiri kararı verilen kimselerin, kolluk kuvvetlerince tedbir kararını uygulayacak Kuruma teslim edileceği hâllerde, bu kimselerin ilk sağlık kontrolü yapıldıktan sonra teslimi sağlanır. Bulaşıcı hastalığı olanların tedavisi Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilir. Bu durumdaki kimseler hakkında derhâl sağlık tedbir alınması için mahkeme veya çocuk hâkimine başvurulur.

Bu tedbirin uygulanmasında kurum tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde ya­bancı uyruklu kimselerin vatandaşı olduğu ülkenin konsoloslukları ile irtibat sağlanır.

Sağlık kontrolü ve tedaviye ilişkin hizmetlerden doğan tüm giderler Sağlık Bakanlığınca karşılanır.

Barınma tedbiri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Millî Eğilim Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilir.

Barınma tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan kolluk hizmetleri ilgili birimlerden talep edilir. Kolluk birimleri, bu talepleri geciktirmeksizin yerine getirir.

Barınma tedbir kararı alınan kişiler ile çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve diğer bakanlıkların görev alanına giren hususlarla ilgili olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan her türlü yardım ve destek talepleri Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından geciktirilmeksizin yerine getirilir.

Sağlık Tedbiri

Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonu ile madde bağımlısı olan­ların tedavilerinin yapılmasına yönelik tedbirdir.

Suça sürüklenen veya korunma ihtiyacı olan akıl hastası çocuklar hakkında ruhsal sağlığının tedavisi için öncelikle sağlık tedbirine karar verilmesi esastır.

Mahkeme veya çocuk hâkimi acil korunma kararı veya koruyucu ve destekle­yici tedbir kararlarını vermeden önce çocuğun sağlık durumu hakkında sağlık kuru­luşlarından rapor isteyebilir.

Akıl hastalığı veya madde bağımlılığı sebebiyle sağlık tedbirine hükmetmeye ve kısıtlamaya resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Ancak, çocuğun akıl hastalığı veya madde bağımlılığının açıkça belli olduğu hallerde; kendisi veya anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin tedavi talep etmesi üzerine veya re’sen rapor alınmadan da sağlık tedbirine karar verilebilir.

Sağlık kurulunca düzenlenen rapora göre toplum açısından tehlikeli olan suça sürüklenen veya korunma ihtiyacı olan akıl hastası çocuklar hakkında sağlık tedbiri, yüksek güvenlikli sağlık kuramlarında korunma ve tedavi altına alınmak suretiy­le yerine getirilir.

Akıl hastası çocuk hakkında toplum açısından tehlikeliliğinin devam edip et­mediği veya önemli ölçüde azalıp azalmadığı hususunda en geç üçer aylık dönem­ler hâlinde mahkeme veya çocuk hâkimine bilgi verilir.

Yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısın­dan tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya çocuk hâkimi kararıyla çocuğun yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına ilişkin karar kaldırılarak çocuk ser­best bırakılabilir.

Sağlık kurulu raporunda akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre gü­venlik bakımından çocuğun tıbbî kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gereki­yor ise bunun süre ve aralıkları belirtilir.

Tıbbî kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, çocuğun ana, ba­ba ,vasisi, bakım ve gözetimini üstlenen kimseler ya da hakkında bakım veya barınma tedbiri verilmiş ise bu tedbiri yerine getirmekle yükümlü kurum ya da kuru­luşlarca bu çocukların teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.

Tıbbî kontrol ve takipte, çocuğun akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak sağlık tedbirine hükmedilir. Bu durumda, yukarıdaki iş­lemler tekrarlanır.

Yatarak tedavisi tamamlanan çocuklardan haklarında bakım veya barınma tedbir kararı bulunanlar, kararı uygulamakla görevli kurum tarafından aile yanına, kuruma veya bu amaçla kurulmuş resmî veya özel kuruluşlara yerleştirilir.

Sağlık tedbirleri kapsamında uygulanan tedavinin özelliklerine bağlı olarak bu aile veya kurum yanında bakımı gereken çocuklar hakkında verilen sağlık ve bakım tedbirleri birlikte uygulanılanır. Bunun için ilgili kurum veya kuruluşlar işbirliği yapar.

alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı olan çocukların, koruyucu ve destekleyici sağlık tedbiri olarak verilen kararların yerine getirilmesinde tedavi için çocuğun rızası aranmaz. Tedbirin uygulama süresince ilgili kurum uzmanı tarafından, çocuğa uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kul­lanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgi verilir, sorumluluk bilincinin gelişme­sine yönelik olarak öğütte bulunulur ve yol gösterilir.

Sağlık Bakanlığı, il sağlık müdürlükleri marifetiyle sağlık tedbirinin yerine getirileceği uygun sağlık kurum veya kuruluşunu belirleyerek, çocuğun bu kuruma ilk müracaatını sağlamak zorundadır. Ayakta tedavisi uygun görülen çocukların te­davisi; ana, baba, vasisi, bakım ve gözetimini üstlenen kimseler ya da haklarında bakım ve barınma tedbiri verilmiş ise bu tedbiri yerine getirmekle yükümlü kurum ya da kuruluşlarca belirlenen sağlık kuramlarına gönderilmeleri ile sağlanır. Gerek­tiğinde kolluk birimlerinden güvenliğin sağlanması için yardım istenebilir.

Sağlık tedbiri, Sağlık Bakanlığı tarafından yerine getirilir.

Tedbir Kararlarının Uygulanması, Takibi ve Denetimi

Yukarda açıklanan tedbir kararlarının uygulanması, takibi ve denetimi Çocuk Korama Kanununa Göre Verilen Koruyucu Ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, tedbir kararlarının uygulanmasında dikkat edilecek hususlar şunlardır:

Tedbir kararlarını yerine getirmekle görevli kişi, kurum veya kuruluşlarca, bu tedbir kararlarının nasıl yerine getirileceği konusunda bir plân hazırlanarak uygu­lamaya konulur. Bu plân çocuğun teslim edildiği ya da teslim alındığı tarihten itibaren en geç on gün içerisinde mahkeme veya çocuk hâkiminin onayına sunulur Mahkeme veya çocuk hâkimi, gerektiğinde uygulama plânının değiştirilmesini isteyebilir.

Uygulama plânı hazırlanırken çocuk hakkında düzenlenmiş sosyal inceleme raporundan da yararlanılabilir.

Uygulama plânında, kararın uygulanmasından sorumlu kişi, tedbirin türü ve süresi, tedbirin uygulanmasında hangi kuramlarla işbirliği yapılacağı ve hangi hi/ metlerin sağlanacağı, nelerin amaçlandığı ve ilerlemenin nasıl ölçüleceğine ilişkin bilgilere yer verilir.

Tedbir kararını veren mahkeme veya çocuk hâkimi, tedbir kararlarının uygulanmasını, tedbirden beklenen gayenin gerçekleşip gerçekleşmediğini, uygulanan tedbirin çocuğun gelişimini hangi yönde etkilediğini en geç üçer aylık sürelerle incelettirir.

Tedbirlerin uygulanmasına ilişkin inceleme, mahkemede görevli sosyal çalışma görevlilerine yaptırılır.

Hakkında bakım ve barınma tedbiri kararı verilen ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda bulunan çocukla ilgili inceleme görevi öncelikle bu kurumda çalışan sosyal çalışma görevlilerine yaptırılır. Ancak, çocuğun yüksek yararının gerektirdiği durumlarda inceleme görevi mahkemeye atanan sosyal çalışma görevlilerine de yaptırılabilir.

Sosyal çalışma görevlilerinin bulunmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında fiili ya da hukukî bir engel bulunması hâlinde, 5395 sayılı Kanunim 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri haiz olmak şartıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan veya serbest meslek icra eden sosyal çalışma görevlileri, inceleme için görevlendirilebilir.

Sosyal çalışma görevlerinin görev alanı haricinde başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması halinde,5395 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında ön görülen nitelikleri haiz olmak şartıyla mahkemece, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra edenlere de inceleme yapma görevi verilebilir.

Yukarda belirtilen kişiler arasından temin edilemediği takdirde inceleme yap­tırmak için denetimli serbestlik görevlisi olarak istihdam edilen sosyal çalışma gö­revlisinden de yararlanılabilir.

Görevlendirme yapılırken bilirkişilerin iş durumu gözetilerek 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adlî Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan listelerden yararlanılır.

Bu şekilde yapılan görevlendirmelerde, incelemeyi yapanlara mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücret Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenir.

İncelemeyi yapan sosyal çalışma görevlisi ya da uzman, inceleme sonucunda bir rapor düzenleyerek on gün içinde mahkemeye veya hâkime verir. Gerekli gö­rüldüğünde raporu düzenleyen uzman dinlenebilir. Rapor yeterli görülmezse yeni­den inceleme yaptırılır.

Kanunda yazılı tedbirlerin uygulanması amacıyla özel ve resmî kişi, kurum ve kuruluşlarca verilecek hizmetler, Kanunun ilgili tedbiri yerine getirmekle sorumlu tuttuğu Bakanlığın denetiminde yürütülür. Ancak bu tedbirlerin yerine getirilme­sinde ceza infaz kurumlarına herhangi bir görev yüklenemez.

Haklarında bakım veya barınma tedbiri kararı verilen ve uygulanması amacıy­la kurum ve kuruluşlara teslim edilen çocuklara ilişkin nakiller, kuruluştan izinsiz ayrılan çocuklara ilişkin işlemler ile izin, ziyaret, harçlık, giyim, kuşam, kırtasiye ve benzeri işlemler, tedbiri uygulayan kurum veya kuruluşların kendi mevzuatı çerçevesinde yürütülür.

Tedbir Kararlarının Kayıt İşlemleri

Koruyucu ve destekleyici kararlarının yerine getirilmesi, hükmü veren mah­kemeye ait olup; söz konusu kararların infaz amacıyla Cumhuriyet savcılığına gönderilemez. Örneğin soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine şüpheli veya mağdur çocuk hakkında 5395 sayılı Kanunun 5. Maddesindeki tedbir­lerden birine veya bir kaçma hükmedilmesi için talepte bulunması üzerine verilen karar aşağıda belirtileceği şekilde koruyucu ve destekleyici tedbir kararları defteri­ne kayıt edilerek, yerine getirilmesi için gereken iş ve işlemleri bizzat kararı veren mahkemece verilecektir. Talepte bulunan Cumhuriyet savcılığına sadece de karar­ılan bir suret gönderilmesi ile yetinilecektir.

Bu nedenle koruma tedbirlerine hükme yetkisi ve görevi bulunan her mahke­me koruyucu ve destekleyici tedbir kararları defteri tutmakla yükümlüdür.

Koruyucu ve destekleyici tedbir kararları defteri; koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının aksamayacak şekilde yerine getirilmesini sağlamak amacıyla tedbir kararını veren mahkeme veya çocuk hâkimince tutulan bir defterdir. Bu def­ter; sıra numarası, hakkında tedbir uygulanan çocuğun Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, kimliği, kararın tarih ve numarası, tedbirin türü, süresi, kararın gönderil­diği tarih, kararı uygulayacak kurum, kararın uygulanmasına başlanıldığı, bitirildiği t.irili ve yapılan işlem ile düşünceler sütunlarını içerir (Yön. m. 23,1-II).

Ayrıca her mahkeme koruyucu ve destekleyici tedbir kararları kartonu da tut­makla yükümlüdür. Koruyucu ve destekleyici tedbir kararları kartonu; çocuk hâki­mi veya mahkemelerce verilen, koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının düzenli bir şekilde tarih ve karar sırasıyla konulduğu kartondur. Bu kartonlara konulacak karar nüshalarında ilgisine hakim veya mahkeme başkanı ile zabıt katibin imzalarının ve mahkeme mührünün bulunması zorunludur.(Yön. m. 24.)

Koruyucu ve destekleyici tedbir kararları, hâkim veya mahkemelerce tutula­cak koruyucu ve destekleyici tedbir kararlan defterine kaydedilir. Bir hüküm ile aynı çocuk hakkında birden fazla koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesi hâlinde bu tedbirlere ait kararlar ayrı ayrı numaralara kaydedilir (Yön. m. 22, I – 23, III).

Koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarını yerine getirmekle görevli kişi, ku­rum veya kuruluşlar, mahkeme veya hâkim tarafından verilen kararın kendilerine bildirildiği veya tebliğ edildiği tarihten itibaren çocuğu teslim alarak derhâl gerekli işlemleri başlatır.

Çocuğun bulunamaması hâlinde durum ilgili kolluk birimlerine bildirilir. Mahkeme veya çocuk hâkimi tedbir kararının yerine getirilmesi için çocuğun bu­lunması ve ilgili kuruma tesliminin kolluğun çocuk birimi tarafından sağlanmasına karar verebilir. 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yaka­lama, Gözaltına Alma ve îfade Alma Yönetmeliğinin 5 inci maddesi hükmü saklı­dır. Yakalanan çocuklar ilgili kurumlara teslim edilir. Tedbir kararını uygulayacak kurumlar çocuğun teslim alınması için kolluk birimleri ile işbirliği ve koordinasyon içerisinde hareket ederek gerekli önlemleri alır.

Haklarında bakım veya barınmaya ilişkin tedbir kararı alman ve tedbirin uygulanacağı kurum veya kuruluşa teslim edilen çocukların, izinsiz olarak kurum veya kuruluştan ayrılmaları durumunda tutanak tutulur. Durum, en seri iletişim araçları ile kolluk birimine bildirilir. Bildirim, en kısa sürede yazılı hâle getirilir. Ayrıca mahkeme veya çocuk hâkimine de bilgi verilir. Bu durumda yukarıdaki gibi hareket edilir.

Denetim Kararlarının Yerine Getirilmesi

  • Çocuğun mahkeme kararı ile denetim altına alınması hâlinde, şube müdürlüğü veya büro, Yönetmelikte belirtilen diğer görevlere ek olarak bu bölüm deki görevleri de yerine getirir. Ancak korunma ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde oniki yaşını bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile çocuğun aileye tesli mine dair karar verilmesi hâlinde bu çocuklar hakkında denetim görevi, gözetim esaslarına göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilir. Bu hâlde mahkeme kararı Cumhuriyet başsavcılığı aracılığı ile doğrudan bu kuruma gönderilir. (Yön. m. 52)

Denetim altına alma kararı ile denetimli serbestlik görevlisinin belirlenmesi

5395 sayılı Kanun gereğince çocuklar hakkında;

  1. 9 uncu maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kanın onanan,
  2. 23 üncü maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen,

çocuklar hakkında denetim altına alınmasına karar verilmesi hâlinde bu bölümdeki hükümler uygulanır.

Çocuğun denetim altına alınmasına dair karar, mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet başsavcılığınca karar denetimli serbestlik gem l defterine kaydedildikten sonra şube müdürlüğü veya büroya gönderilir.

Şube müdürlüğü veya büro, kararı çocukların denetimine ilişkin deftere kaydederek denetim altına alınan çocuğa bir denetimli serbestlik görevlisi görevlendirir. Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate alınır ve çocukla iyi iletişim kurabilecek olanlar tercih edilir.

Çocuklar için; şube müdürlükleri veya büroda görev yapan öncelikle sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sosyolog, öğretmen; bu uzmanların bulunmaması hâlinde kamu kurum ve kuruluşlarındaki yukarıda belirtilen uzmanlar ile psikolojik danış­man ve rehber, özel eğitim uzmanından biri denetimli serbestlik görevlisi olarak belirlenir.

Denetimli serbestlik görevlisinin görevleri

Denetimli serbestlik görevlisinin görevleri şunlardır:

  1. Kararla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesi için çocuğun eğitim, aile, kurum, iş ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak üzere onu desteklemek, yardımcı olmak, gerektiğinde önerilerde bulunmak.
  2. Çocuğa eğitim, iş, destek alabileceği kurumlar, hakları ve haklarını kul­lanma konularında rehberlik etmek.
  3. İhtiyaç duyacağı hizmetlerden yararlanmasında çocuğa yardımcı olmak.
  4. Kaldığı yerleri ve ilişki kurduğu kişileri ziyaret ederek çocuğun içinde ya­şadığı şartları, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini, eğitim ve iş durumunu, boş zamanla­nın değerlendirme faaliyetlerini yerinde incelemek.
  5. Alınan kararın uygulanmasını, bu uygulamanın sonuçlarını ve çocuk öze­lindeki etkilerini izlemek, tâbi tutulduğu yükümlülüklerin yerine getirilmesini de­netlemek.
  6. Çocuğun gelişimi hakkında, üçer aylık sürelerle Cumhuriyet savcısı veya mahkemeye rapor vermek.

Denetimli serbestlik görevlisi, görevini yerine getirirken gerektiğinde çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse ve öğretmenleriyle iş birliği yapar.

Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse çocu­ğun devam ettiği okul, işyeri veya çocukla ilgili bilgiye sahip kurumların yetkilileri denetimli serbestlik görevlisine yardımcı olmak, görevi gereğince istediği bilgi­leri vermek zorundadır.

Çocuğun yakınları denetimli serbestlik görevlisinin yetkilerine müdahale edemezler. (Den. Ser. Yön. m. 54)

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi hâlinde yapılacak işlemler

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi halinde şüpheliye Yönetmeliğin 53 İllini maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası gereğince denetimli serbestlik görev­le.i görevlendirilir. Denetimli serbestlik görevlisi Yönetmeliğin 54 üncü maddesinde  belirtilen görevleri yerine getirir. (Den. Ser. Yön. m. 55)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hâlinde yapılacak işlemler

5395 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi hâlinde, çocuk beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulur.

Sanık hakkındaki karar, mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet başsavcılığınca denetimli serbestlik genel defterine kaydedildikten sonra şube müdürlüğü veya büroya iletilir. Şube müdürlüğü veya büro bu kararı çocukların denetimine ilişkin deftere kaydeder.

Denetim süresi içinde çocuğun bir eğitim kurumuna devam etmesine, belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir.

  1. Çocuğun bir eğitim kurumuna devam etmesine karar verilmesi hâlinde Yö­netmeliğin 32 nci maddesi gereğince işlem yapılır.
  2. Çocuğun belli yerlere gitmekten yasaklanmasına karar verilmesi hâlinde Yönetmeliğin 33 üncü maddesi hükümleri uygulanır.
  3. Çocuğun belli yerlere devam etmesi yükümlülüğü; mahkeme kararında be­lirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, çocuğun belli yerlere devam etmesini ifade eder. Bu yükümlülük, çocuğa veya yasal temsilcisine mahkeme kararının bildiril­diği tarihte başlar. Karar şube müdürlüğü veya büro tarafından çocuğun yasal tem­silcisine, çocuğun yokluğunda verilmesi hâlinde kendisine de bildirilir. Ayrıca mahkeme kararında belirtilen yere de bildirim yapılır. Çocuğun belli yerlere devam etmesi şube müdürlüğü veya büro tarafından her zaman denetlenir. Çocuğun mah­keme kararında belirtilen belli yerlere devam etmesinin denetimi öncelikle şube müdürlüğü veya büro tarafından ancak, ulaşım güçlüğü veya güvenlik gibi neden­lerin bulunması hâlinde ilgili kurum ve kuruluşlar ile kolluğa yazı yazılması sure­tiyle yerine getirilir. Şube müdürlüğü veya büronun çocuğun ailesi veya sosyal çev­resi ile iş birliği yapmasının gerekli olduğu durumlarda her aşamada özel hayatın gizliliğine tam saygı gösterilir. Çocuğun belli yerlere devam etmemesinin şube müdürlüğü veya büroca tespiti veya kararda belirtilen yer ile kolluk tarafından şube müdürlüğü veya büroya iletilmesi hâlinde durum, mahkemeye iletilmek üzere der hal Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Denetim süresinin sona ermesi veya yükümlülüğe uyulmaması hâlinde şube müdürlüğü veya büro ilgili yer, kolluk ile il gili kurum ve kuruluşlardan evrakı isteyerek kaydı kapatır.
  4. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, suçun işlenmesi ile mağ­durun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Mahkeme kararın da belirtilen koşulun yerine getirilmemesi durumunda denetimli serbestlik süresince; suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aylık taksitler hâlinde ödenerek tamamen giderilmesi veya suçun işlenmesi ile kamunun uğradığı zarar miktarının belirlenememesi hâlinde mahkemece takdir edilecek miktarda paranın aylık taksitler hâlinde maliye veznesine yatırılması yükümlülüklerinden bin ne karar verilebilir. Bu hâlde şube müdürlüğü veya büro tarafından çocuğun yasal temsilcisine on gün içinde mahkeme kararında belirlenen ilk taksit miktarını maliye veznesine yatırması için bildirim yapılır. Çocuğun yasal temsilcisi belirlenen ili taksidi maliye veznesine yatırdıktan sonra makbuzu şube müdürlüğü veya büroyu ibraz eder. Taksitlerin tamamının ödenmesinden sonra defterdeki kayıt kapatılarak evrak Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Şube müdürlüğü veya büro, taksitin den birinin süresinde ödenmemesi hâlinde durumu mahkemeye iletilmek üzere derhal Cumhuriyet başsavcılığına bildirir. Bu hâlde kayıt kapatılır. (Yön. m. 56)

Sosyal inceleme raporu

Sosyal inceleme raporu; şüpheli veya sanık çocuğun fiziksel, sosyal ve kültürel koşullarını sistemli bir bakış açısıyla suça yönelme açısından değerlendiren, çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili olanı! davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığını irdeleyen, şüpheli veya sanık çocuğun korunması, tedavi ve rehabilite edilmesi gibi amaçlara hizınrt eden; çocuğun toplumla bütünleşmesi açısından gereksinim duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynaklarla ilgili müdahaleyi öneren uzman raporudur.

Gerektiğinde Cumhuriyet başsavcısı veya hakim ayrıca sosyal araştırma raporunun düzenlenmesini isteyebilir.

Denetim planı ve raporu

Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetimli serbestlik görevlisi, sosyal incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdindeki sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir planla belirle­nir.

Denetim planı hazırlanırken;

  1. Çocuk hakkında alman tedbirin amacı, niteliği ve süresi,
  2. Çocuğun ihtiyaçları,
  3. Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,
  4. Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tara­fından çocuğa verilen desteğin derecesi,
  5. Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahi­yeti,
  6. Çocuğun görüşü,

dikkate alınır.

Denetim planı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhal uygulanır. Denetimli serbestlik görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerin­deki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve iste­nen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk hâkimine rapor verir. (Den. Ser Yön. m. 58)

Denetimin sona ermesi

Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de kaldırılabilir.

Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının yerine getirilmesine başlanmakla sona erer. (Den. Ser. Yön. m. 59)

Denetim raporları hakkında bilgi edinme

Denetim planı ve raporunun birer örneğini çocuğun avukatı veya yasal temsil­cisi Cumhuriyet savcısından, mahkemeden veya çocuk hâkiminden alabilir. Çocu­ğa raporun içeriği hakkında bilgi verilir.

Ancak, çocuk ve avukatı hariç olmak üzere birinci fıkrada gösterilen kişilerin denetim planı ile raporu hakkında bilgi sahibi olmasının çocuğun yararına aykırı olduğuna kanaat getirilirse, bunların incelenmesi kısmen veya tamamen yasaklana­bilir. (Den. Ser. Yön. m. 60)