Akıl Hastalarına Özgü Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Nasıl Yapılır?
Tüzüğün 60. maddesi uyarınca; mahkemece, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirini içeren ilâm, Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Bu ilâm, Cumhuriyet başsavcılığınca ayrı bir infaz defterine kaydedilir. Bu tedbir, 5237 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde belirtilen esas ve usullere göre infaz edilir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 18.10.2011 tarih ve 6 nolu infaz ve denetimli serbestlik işlemleri başlıklı genelgesinde; akıl hastası olan ve hakkında 5237 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilen kişinin, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınır. Ancak ülkemizde henüz yüksek güvenlikli sağlık kurumlarının kurulamamış olması nedeniyle, bu kurumların kurulmasına kadar açıklama bölümünde belirtilen tanıma uygun donanım ve özelliklere en fazla sahip mevcut sağlık kurumlarının, ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanelerinin özel bölümlerinden birinde tedavi ve koruma altına alınması suretiyle ilamın infazının yerine getirilir.
Adalet Bakanlığı Ceza îşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.09.2007 tarih ve 2007/46156 sayılı görüş yazısında aynı husus vurgulanmıştır:
“… 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57’nci maddesi uyarınca koruma ve tedavi amaçlı olarak akıl hastalıklarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilen ve infaz için sağlık kurumlarına gönderilen ilâmların, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarının oluşturulmaması nedeniyle infazının bu yerlerde yapılamadığı, koruma ve tedavinin düşük güvenlikli servislerde sürdürüldüğü, anılan maddenin uygulanabilirliği açısından yüksek güvenlikli sağlık kurumlarının belirlenmesi talebini içeren ilgi yazı ile Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 01/05/2007 tarihli 2006/171 E.-2007/20 K sayılı yazısı ve ekleri incelendi Bilindiği üzere; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri” kenar başlıklı 57’nci maddesinin birinci fıkrasında; “(1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yük sek güvenlikli sağlık kurulularında koruma ve tedavi altına alınırlar.” 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında; “(1) Akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar Türk Ceza Kanununun 57’nci maddesinde belirtilen sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınır. Sağlık kurumunda geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır.” Hükümleri yer almaktadır. Yüksek güvenlikten ne anlaşılması gerektiği yasalarda belirtilmemektedir. Bu boşluğun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleriııııı İnfazı Hakkında Kanun’un 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının kıyasen uygulanması suretiyle doldurulabileceği değerlendirilmekte olup, anılan maddede yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlan; “İç ve dış güvenlik görevlilerine sahip firara karşı teknik, mekanik, elektronik ve fiziki engellerle donatılmış, oda ve koridor kapıları sürekli kapalı tutulan, ancak mevzuatın belirttiği, aynı oda dışındaki hükümlüler arasında ve dış çevre ile temasların geçerli olduğu, sıkı güvenlik rejimine tabi hükümlülerin bir veya üç kişilik odalarda barındırıldıkları tesislerdir. Bu kurumlarda bireysel veya grup halinde iyileştirme yöntemleri uygulanır” şeklinde tanımlanmıştır. -Bu çerçevede söz konusu kurumların, çevresinin özellikle akıl hastalarının kaçmasını önleyecek, içeride de birbirlerine ve görevlilere zarar vermesini engelleyecek fizikî, elektronik ve güvenlik donanımları ile düzenlenmesi ayrıca iç ve dış güvenlik personeline sahip olması gerekmektedir. – Diğer yandan; Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 09.08.2006 tarihli ve B. 10.0.THG.0.10.00.02-251.99/15108 sayılı yazılarında, Bakanlıklarına bağlı ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerinde yüksek güvenlikli birim oluşturulamadığı bildirilmiştir. – Bakanlığımızca, akıl hastası olan ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57’nci maddesinin birinci fıkrası gereğince, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilen kişinin, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınması gerektiği, ancak ülkemizde henüz yüksek güvenlikli sağlık kurumlarının kurulamamış olması nedeniyle, bu kurumların kurulmasına kadar, yukarıdaki tanımda belirtilen donanım ve özelliklere en fazla sahip mevcut sağlık kurumlarının, ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanelerinin özel bölümlerinden birinde tedavi ve koruma altına alınması suretiyle ilâmın infazının yerine getirilebileceği görüşü bazı yer Cumhuriyet başsavcılıklarımıza bildirilmiştir. – İlgi yazıya istinaden, yeniden Genel Müdürlüğümüzün 07/06/2007 tarihli ve 2007/29960 sayılı yazısıyla Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden, geçen süre zarfında yüksek güvenlikli sağlık kurumlarının oluşturulup oluşturulmadığı, bu konuda yapılan çalışmalar ile gelinen aşama hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi istenmiştir. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alman 01/08/2007 tarihli ve 99/16244 sayılı yazının bir sureti ilişikte sunulmuştur…”
5237 sayılı TCK.nun 57. maddesi uyarınca hükmedilen güvenlik tedbirine ilişkin karar infaz kaydı üzerinden infaz edilir.
Yukarda da belirtildiği gibi sağlık kurulunca düzenlenen rapora göre toplum açısından tehlikeli olan hükümlü hakkında verilen güvenlik tedbiri, yüksek güvenlikli sağlık kuramlarında veya iç ve dış güvenlik görevlilerine sahip, firara karşı teknik, mekanik, elektronik ve fiziki engellerle donatılmış, oda ve koridor kapıları sürekli kapalı tutulan, bir veya üç kişilik odaları olan sağlık kuramlarının, ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanelerinin özel bölümlerinden birinde tedavi ve koruma altına alınması suretiyle ilâmın infazının yerine getirilir.
Akıl hastası hükümlünün toplum açısından tehlikeliliğinin devam edip etmediği veya önemli ölçüde azalıp azalmadığı hususunda en geç üçer aylık dönemler halinde Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilir.
Yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme kararıyla hükümlünün yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına ilişkin karar kaldırılarak hükümlü serbest bırakılabilir.
Sağlık kurulu raporunda akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre güvenlik bakımından hükümlünün tıbbî kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise bunun süre ve aralıkları belirtilir.
Tıbbî kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, Cumhuriyet Başsavlııvcılığınca, hükümlünün teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.
Tıbbî kontrol ve takiple, hükümlünün akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak sağlık tedbirine hükmedilir. Bu durumda, yukarıdaki işlemler tekrarlanır.