Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Unsurları
YARGITAY 15. Ceza Dairesi
Esas: 2013/6938
Karar: 2015/995
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın, sanık Y…’ya aldığı borç karşılığında kendisi tarafından imzalı ancak vade ve bedel kısmı boş bırakılmış şekilde bono verdiği, daha sonra bu bononun bedelini Y…’a ödemesine rağmen Y…’un bu bonoyu tekrar tahsil etmek için sanık F…’a verdiği, F…’ın söz konusu bonoyu borcunun ödendiğini bilmesine rağmen sanık D…’ya icraya koyması hususunda anlaşarak verdiği, sanıkların söz konusu bononun bedelinin ödendiğini bilmelerine rağmen D… aracılığı ile icraya koyduklarının iddia edildiği olayda, katılanın söz konusu senedi imzalayıp boş olarak teslim etmesi, senet bedelini ödediğini belirtmesine rağmen buna ilişkin herhangi bir delil ibraz edememiş olması, sanık D…nın katılana vermiş olduğu borcun ödenmemesi üzerine katılandan aldığı bonoyu icra takibine koyduğuna dair beyanına karşın, katılanın bu beyanın aksini kanıtlar şekilde delil sunamaması karşısında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 tarih ve 1998/1 Esas, 1989/2 Karar sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatlanmasının zorunlu olmasına rağmen, katılanın borcunu ödediğine dair yazılı delil ibraz edememesi hususları gözetilerek, mahkeme tarafından sanıklar hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup, katılanın bonoya imza atıp vermiş olması karşısında TCK’nın 209/2. maddesinde belirtilen açığa imzanın kötüye kullanılmasının söz konusu olmaması nedeniyle, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.