Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru İle İlgili Açıklamalar
Mahkemenin (A.İ.H.M.) Görev Alanı
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan temel haklarının çiğnenmesinden şikayetçi olan bireylerin başvurularını belirli koşullar altında değerlendiren bir uluslararası mahkemedir. Uluslararası bir antlaşma olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa devletlerinden birçoğu, bireylerin bazı temel haklarına saygı gösterme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu haklar, Sözleşme’de ve sadece bazı ülkelerce kabul edilmiş olan, Sözleşme’ye Ek 1, 4, 6, 7 ve 13 numaralı Protokollerde gösterilmiştir. Mahkeme’ye başvuruda bulunurken, bazı devletlerin ilgili çekincelerini incelemeniz tavsiye olunur.
- Sözleşme’ye taraf bir devletçe, bu temel haklardan biri veya birkaçının ihlalinden ötürü kendinizi şahsen ve doğrudan mağdur olarak değerlendiriyorsanız, Mahkeme’ye şikayette bulunabilirsiniz.
- Mahkeme, ancak Sözleşme ve Ek Protokollerinde yer alan hakların ihlaline ilişkin şikayetleri inceleyebilir. Mahkeme, ulusal yargı organlarına göre bir istinaf mahkemesi konumunda değildir ve onlar tarafından verilen kararları ne ortadan kaldırabilir, ne de değiştirebilir. Mahkeme’nin şikâyet konusu olan makam nezdinde, lehinize doğrudan bir müdahalede bulunma yetkisi de yoktur.
- Mahkeme ancak Sözleşme’yi ve ilgili Protokolü onamış devletlere karşı yapılan ve belirli bir tarihten sonraki olaylara ilişkin başvuruları kabul eder. Bu tarih, şikâyet edilen devlete ve şikayetin hangi metin (bizzat Sözleşme ya da Ek Protokollerinden biri) ile güvence altına alındığına göre değişir.
- Mahkeme’ye ancak, bir kamu otoritesinin (Parlamento, idare, mahkeme vb) sorumluluk alanına giren işlemlerinden dolayı şikâyette bulunabilirsiniz. Mahkeme özel kişi veya kuruluşlara karşı yapılan şikâyetlere bakmaz.
- Sözleşme’nin 35. maddesi 1. paragrafı gereğince, Mahkeme’ye ancak iç hukuk yolları tüketildikten ve nihai karar tarihinden itibaren altı ay içinde başvurulabilir. Bu kabul edilirlik koşullarına uymayan bir başvuru Mahkeme tarafından incelenemez.
- Bu nedenle, Mahkeme’ye başvurmadan önce ilgili devletin hukuk sisteminin sunduğu ve şikayetinizin konusunu oluşturan duruma çözüm getirebilecek tüm hukuk yollarını denemiş olmanız şarttır. Aksi halde, bu yolların etkisiz kaldığını kanıtlamanız gerekecektir. Dolayısıyla önce, en yüksek dereceli mahkemeye kadar tüm yetkili ulusal yargı organlarına başvurmanız ve onlar önünde Mahkeme’ye sunmayı düşündüğünüz şikayeti, en azından özü itibariyle dile getirmiş olmanız gereklidir.
- İç hukuk yolları tüketilirken, ulusal mevzuatın öngördüğü usule ve özellikle de süreye ilişkin kurallara uygun hareket edilmelidir. İç hukuk yollarını tüketmek üzere yaptığınız başvurular, size yükletilebilecek bir kusurla, örneğin süre, görev veya usul yönünden reddedilirse, Mahkeme başvurunuzu inceleyemeyecektir.
- Bununla birlikte, bir mahkeme kararından, özellikle bir mahkûmiyetten şikayetçi iseniz, olağan kanun yollarını kullandıktan sonra muhakemenin iadesi yoluna başvurmanız şart değildir. Ayrıca, af talebinde bulunmuş olmak, ya da yargı dışı çözüm yolu aramak da gerekli değildir. Bu çerçevede parlamentoya, devlet başkanına, hükümete, bakanlıklara veya “kamu denetçisi”lere sunulan dilekçeler, kullanılması şart iç hukuk yolu niteliğinde sayılmaz.
- Yetkili en yüksek ulusal yargı merciinin verdiği karardan itibaren Mahkeme’ye başvurmak için altı aylık süreniz vardır. Bu süre, muhakemenin iadesi, af ve veya herhangi bir başka mercie yaptığınız yargı dışı çözüm talebinin reddinden itibaren değil, ulusal yargı usulünün olağan akışında nihai kararının size veya avukatınıza tebliğinden itibaren işlemeye başlar.
- Altı aylık süre Mahkeme’ye sunduğunuz ve özet olarak da olsa şikayetinizin konusunu açıklıkla dile getirdiğiniz ilk mektupla veya doldurulmuş başvuru formunun gönderilmesiyle kesilir. Sadece bilgi isteyen bir mektup altı aylık süreyi kesmez.
- Bilginiz açısından, Mahkeme tarafından incelenen başvurulardan % 90’ının, yukarıda belirtilen şartlardan biri veya birkaçına uyulmadığı için kabul edilemez bulunduğu konusuna dikkatinizi çekerim.
Mahkemeye (A.H.İ.M.’ye) Nasıl Başvurulur
- Mahkeme’nin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca’dır, ancak size daha kolay geliyorsa, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne Sözleşme’yi imzalamış devletlerin resmi dillerinde de yazabilirsiniz. Usulün ilk aşamasında Mahkeme’den bu dilde yazılmış mektuplar alabilirsiniz. Fakat daha sonraki aşamalarda, özellikle de sunduğunuz şekli ile Mahkeme’nin başvurunuzu kabul edilemez bulduğunu belirtmediği ve aksine şikayetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in yazılı görüşünü almaya karar verdiği aşamadan itibaren, Yazı İşleri Müdürlüğü’nden gelen tüm mektup ve belgeler İngilizce veya Fransızca olacaktır. Aynı şekilde sizden veya temsilcinizden gelecek yazışmaların da İngilizce veya Fransızca dillerinde olması istenecektir.
Mahkeme’ye yapılan başvurular yalnızca posta yolu ile gönderilebilir (telefonda yapılan başvurular kabul edilmez.) Faks veya elektronik posta ile yapılacak başvurular daha sonra posta ile gönderilecek başvuru metniyle teyit edilmedikçe geçerli sayılmayacaktır. Şikayetinizi sözlü olarak açıklamak için Strasbourg’a bizzat gelmenize gerek yoktur.
Başvurunuzla ilgili bütün yazışmalar aşağıdaki adrese gönderilmelidir:
Monsieur le Greffier de la
Cour europeenne des Droits de 1’Homme
Conseil de l’Europe
F-67075 STRASBOURG CEDEX.
Mahkeme’ye gönderdiğiniz yazışma ve belgeleri birbirine tutturmak için lütfen zımbalamayınız, yapışkan bant ile veya herhangi bir başka madde ile yapışmayınız veya bağlamayınız. Tüm sayfaları sırasına göre numaralandırınız.
İlk mektubunuz veya başvuru formunuzun alınmasından sonra, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü, adınıza açılan dosyanın numarasını size bildirecektir. Bu numara, daha sonraki bütün yazışmalarda yer almalıdır. Daha sonra, sizden şikayetinize ilişkin belge, bilgi veya tamamlayıcı açıklamalar talep edilebilir. Bununla birlikte, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü şikayetçi olduğunuz devletin yürürlükteki hukuku hakkında bilgi veremeyeceği gibi, ulusal hukukun yorumu ve uygulanmasına ilişkin hukuki mütalaada da bulunamaz.
Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü ile yazışmalarınızda sizden istenenleri zamanında ve tam olarak yerine getirmeniz yararınıza olacaktır. Yanıt vermemeniz veya her türlü gecikme dosyanızın incelenmesinin devamı ile ilgili iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açabilir.
Eğer şikayetlerinizin Sözleşme veya Ek Protokoller ile güvence altına alınan haklarla ilgili olduğunu ve yukarıda sayılan koşulları yerine getirdiğinizi düşünüyorsanız, başvuru formunu özenle ve okunaklı bir biçimde doldurarak, başvurunuzun incelenmesi için gerekli olan belgelerin bir örneğini de ekleyerek, en kısa sürede ve en geç Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nün ilk mektup tarihini izleyen altı ay içinde gönderiniz. Başvuru formu ve ilgili belgeler belirtilen süre içinde Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne geri gönderilmezse, dosyanızın incelenmesinin devamı ile ilgili iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açacak ve başvuru dosyanız yok edilecektir.
Mahkeme İç Tüzüğü’nün 47. maddesi gereğince başvuru formu aşağıda belirtilenleri kapsamalıdır:
- Şikayetlerinizin, ve dayandıkları olayların özeti,
- Sözleşme ile güvence altına alınan haklarınızdan hangilerinin ihlal edildiğini düşündüğünüz konusunda açıklama,
- İç hukuk yollarını tüketmek için hangi makamlara başvurduğunuz konusunda bilgi,
- Şikâyet konusu olayla ilgili olarak kamusal mercilerce verilmiş kararların bir listesi. Bu listede, ilgili kararların tarihi, kısa özeti, kararı alan makamın adı da yer almalıdır. Mektubunuza bu kararların birer kopyası eklenmelidir. (Gönderdiğiniz belgeler size iade edilmeyeceğinden, belgelerin asıllarmı değil, yalnızca suretlerini göndermeniz rica olunur).
- Mahkeme İç Tüzüğü’nün 45. maddesine göre, başvuru formu bizzat tarafınızdan veya temsilciniz tarafından imzalanmış olmalıdır.
- Kimliğinizin açıklanmasını istemiyorsanız, bunu belirtmeniz ve yargılamanın aleniyeti ilkesinin istisnası niteliği taşıyan bu talebi gerekçelendirmeniz gereklidir. Mahkeme kimliğin saklı tutulması taleplerini istisnai durumlarda ve ancak gerekçesini haklı bulursa kabul edebilir.
- Başvurunuzun ilk aşamasında, bir avukat tarafından temsil edilmeniz ya da sizi temsil eden kişinin mutlaka avukat olması gerekmez. Ancak Mahkeme’nin şikâyetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in yazılı görüşünü almaya karar verdiği aşamadan itibaren, usul gereğince, bir avukat tarafından temsil edilmeniz istenecektir. Özel muafiyet durumları hariç, bu kişi, Sözleşme’yi imzalamış devletlerde avukatlık mesleğini icra ile yetkilendirilmiş olmalı ve Mahkeme’nin resmi dillerinden birini (İngilizce ve Fransızca) en azından anlama düzeyinde kullanabilmelidir. Bu aşamadan itibaren, Mahkeme’den gelecek yazışmalar iki resmi dilden biri ile yapılacaktır. Aynı şekilde, sizden ya da temsilcinizden gelecek mektupların da, resmi olmayan bir dilde yazışma yapılması konusunda özel izin alındığı durumlar haricinde, iki resmi dilden biri ile yapılması gerekmektedir. Mahkeme’ye bir avukat veya temsilci aracılığıyla başvurmak isterseniz, başvuru formuna ek olarak bir yetki belgesi sunmanız gereklidir. Bir tüzel kişiyi (şirket, demek vb.) veya bir grup bireyi temsil eden kişi, yasal temsilcilik sıfatını kanıtlamalıdır.
- Mahkeme başvurunuzun hazırlanması amacıyla avukat tutmanız için adli yardım sağlamaz. Mahkeme önündeki usulün ileri aşamalarında (başvurunun davalı hükümete yazılı görüş alınması amacıyla iletilmesi kararından sonra) avukat tutmak için maddî imkânınız yoksa ve Mahkeme davanızın görülebilmesi için gerekli buluyorsa, adli yardımdan yararlanabilirsiniz.
- Mahkeme’de başvurular ücretsiz İncelenmekte olup, dosyanızın gidişatı ile ilgili bilgiler size Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından bildirilecektir. Usul, en azından başlangıçta yazılıdır ve bu nedenle Mahkeme’ye bizzat gelmeniz gerememektedir.
Başvuru İçin Çok Önemli Açıklama
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokollerinde yer alan hakların ihlaline ilişkin şikayetleri inceleyebilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurularda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokollerinde yer alan maddelerden hangi maddeye ilişkin olarak haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız muhakkak bu durumu belirtmelisiniz.
Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmenin sıkça ihlal edilen adil yargılanma hakkını düzenleyen 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Madde 6 Adil yargılanma hakkı
- Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basma ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
- Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.
- Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
- Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı, olarak haberdar edilmek;
- Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak;
- Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir avukatın yardımından yararlanmak ve eğer avukat tutmak için mali olanaklardan yoksunsa ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek;
- İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağrılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek;
- Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşmadığı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak. ”
Eğer başvurucu tarafından sözleşmenin 5 ncı maddesinde düzenlenen haklarının ihlal edildiği düşüncesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunmak istiyorsa o zaman muhakkak Sözleşmenin 6 ncı maddesindeki haklarının ne suretle ihlal edildiğini başvuruda belirtmesi zorunludur. Dolaysıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince sebep ikamesi yapılmamaktadır. Yani, başvurucu tarafından 6 ncı madde yerine 7 nci maddedeki haklarını ihlal edildiğini iddia etmiş ise böyle bir durumda Mahkeme başvuranın 7 nci maddedeki hakları değil de 6 ncı maddedeki hakları ihlal edilmiş olduğu gerekçesiyle başvuruyu 6 ncı madde yönünden inceleyelim şeklinde bir karar vermemektedir. Mahkeme böyle bir durumda, başvuranın 7 nci madde yönünden hakları çiğnenmemiş olduğundan başvurunun reddine karar verecektir.
Bir diğer husus ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idari yargı kararlarının ne zaman kesinleşeceği hususudur. Çünkü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ancak iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonraki altı ay içinde başurulması gerekmektedir. Bu altı aylık süre, iç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren, yani iç hukukta olağan kanun yollarının tamamlanmasından itibaren başlamaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idari yargı kararları için en son karar düzeltme isteminin reddedilmesi kararının tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde başvurunun yapılması gerekmektedir. Ceza hukuku açısından ise temyiz kararının tebliği üzerine altı aylık başvuru süresi başlamaktadır.
İç hukukta içtihatlarının birleştirilmesi yoluna başvurulması, yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına bozma gibi kanun yollarına başvurulması durumları da başvuru süresini etkilemeyecektir. Bu yollara başvurulup karar verildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular kesin olarak reddedilmektedir.