Arama Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
ARAMA KARARINA İTİRAZ
Kolluk tarafından hukuka aykırı arama işlemlerine haksızlığa uğrayan şahıslar tarafından itiraz edilebilir. Önceki makalelerimizde yer almış olduğu gibi hukukumuzda, önleme ve adli arama olmak üzere 2 çeşit arama bulunmaktadır. Adli arama delillerin elde edilmesi ve şüpheli, sanık veya hükümlünün yakalanması adına yapılırken; önleme araması ise güvenlik amacıyla veya suçun işlenmesinin önlenmesi amacıyla yapılmaktadır.
Arama işleminin diğer tüm ceza muhakemesi işlemleri gibi hukuka uygun bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kanunlara veya yönetmeliklerde yer alan düzenlemelere aykırı olacak şekilde gerçekleştirilen arama işlemleri hukuka aykırılık teşkil edecektir. Yapılan hukuka aykırı arama işlemine karşı 7 gün içerisinde ilgili Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edilmelidir.
Hukuka aykırı olarak yapılan arama işlemine itiraz oldukça önemlidir. Zira hukuka aykırı olarak yapılan arama işlemi sonucunda elde edilen deliller geçersiz sayılacaktır. Bir arama işleminin hukuka aykırı olup olmadığı CMK m.116 ve devamı maddelerinden, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde yer alan düzenlemelerin yerine getirilip getirilmediğinden anlaşılacaktır. Hakkınızda yapılan arama işleminin hukuka uygunluğunu yukarıda belirtmiş olduğumuz mevzuatlarda yer alan düzenlemelerden anlayabilirsiniz. Ancak ceza hukuku özel ilgi isteyen spesifik bir alan olduğundan yaşamış olduğunuz hukuka aykırı arama işlemi için bir avukattan hukuki destek almanızı tavsiye ederiz.
ARAMA KARARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
… SULH CEZA HÂKİMLİĞİNE
DOSYA NO : …
İTİRAZ EDEN : Ad/ Soy ad(TC Kimlik No: …)
KONU :… Cumhuriyet Savcılığının / Sulh ceza hâkimliğinin ….. sayılı arama ve el koyma kararına itirazımdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1-…Cumhuriyet Savcılığı/ Sulh Ceza Hakimliği tarafından …. tarihinde … Sayılı arama kararına dayanılarak evimde/ bahçemde/ arabamda arama işlemi gerçekleştirilmiştir. Ancak yapılan arama işlemi ve arama sonucunda elde edilen eşyalar üzerine el koyma kararı hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
2- (Bu kısımda yaşamış olduğunuz hukuka aykırı arama işleminin neden hukuka aykırı olduğunu olayın gerçekleşme durumuna göre ve kanuni düzenlemelerde yer alan hususlara göre açıklayınız.)
3- (Bu kısma yaşamış olduğunuz hukuka aykırı arama işlemine benzer arama işlemlerinin ve elde edilen eşyanın el konulması kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin verilen örnek Yargıtay kararlarını ekleyebilirsiniz.)
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve hâkimliğinizin resen takdir edeceği nedenler ile:
1-Hukuka aykırı olarak alınan arama ve el koyma kararının KALDIRILMASINA karar verilmesini talep ederim.
İtiraz eden Ad Soy ad
İmza
ARAMA İŞLEMİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
YARGITAY CEZA GENEL KURULU T:26.6.2018 2016/20-761 E. 2018/305 K.
“…2559 Sayılı PVSK’nun Ek 4. maddesi uyarınca, bir suçla karşılaştığında hizmet branşına bağlı olmaksızın suça el koymak ve delilleri tespit edip, muhafaza altına almak ile görevli ve yetkili olan görevlilerin, mesleki tecrübelerine ve içinde bulundukları durumdan edindikleri izlenime göre, daha önceden hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapıldığı için tanınan sanığın davranışları, cadde üzerinde beklemekte olan tanığın yönetimindeki araca binmesi ve söz konusu aracın da hareket edip yakındaki bir sokağa girmesinden dolayı işlenmekte olan bir suçun varlığından şüphelendikleri, görevlilerce söz konusu sokağa gidilip park hâlindeki araca yaklaşıldığında sürücü koltuğunda oturan tanığın elinde 20 TL olduğunun, sanığın da tedirgin davranışlar sergilediğinin görülmesinin işlenmekte olan bir suçun varlığına dair şüpheyi daha da arttığı, bu makul sebep sebebiyle görevlilerce sanık ile tanığın araçtan inmelerinin istendiği, sanık ile tanığın üzerinde ve söz konusu araçta silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşya bulunabileceği hususunda yeterli şüphenin oluşması sebebiyle PVSK’nun 4/A maddesinin verdiği yetkiye dayalı olarak alınması gereken tedbirler kapsamında aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünen kısımları kontrol edildiğinde, sürücü koltuğu ile sağ ön koltuk arasında açıkta ve görünür şekilde bulunan suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, sanığın temadi eden satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği şüphesiyle yakalandığı, bu durumda CMK’nun 2. maddesinin (j) bendi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımı yapılan “suçüstü” hâlinin mevcut olduğu, görevi suçun işlenmesini önlemek ve kamu düzeni ile güvenliğini sağlamak olan kolluğun olay yerinde gerçekleştirdiği devriye görevi sırasında, sanık ve işlenen suçla ilgili önceden alınmış bir ihbar ya da istihbari bilgi olmaksızın, ilk defa işlenmekte olan bir suçla, diğer bir anlatımla “suçüstü” hâli ile karşılaşması nedeniyle, CMK’nun 90/4. maddesiyle PVSK’nun 13/1-A ve Ek 6. maddelerinin verdiği yetkiye dayanarak, suç delillerinin kaybolmaması için derhâl gerekli tedbirleri alıp uyuşturucu maddeleri muhafaza altına aldıktan sonra, uyguladığı tedbirler ile somut olay hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verdiği, müteakiben emirleri doğrultusunda soruşturma işlemlerinin başladığı, yine PVSK’nun Ek 6. maddesini açıklayıcı nitelikte olan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8. maddesinin (f) bendindeki düzenlemeye göre de; suçüstü hâlinde ayrıca bir arama emri ya da karar alınmasına gerek bulunmadığı, dolayısıyla suçun delili ve konusunu oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilip muhafaza altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve hukuka aykırı bir delilden söz edilemeyeceği anlaşıldığından, Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır…”
YARGITAY CEZA GENEL KURULU 17.10.2019 T. 2017/1045 E. 2019/609 K.
“…Sanığın pantolonunun arka cebinde bulunan ve suç konusu uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ele geçirildiği cüzdan içerisinde yapılan arama işleminin, kaba üst yoklamasını aşması nedeniyle PVSK’nın 4/A maddesi kapsamında yoklama ve kontrol olarak değerlendirilemeyeceği, üzerlerinde yoklama yapılan kişilerin yanlarında bulunan eşyasında gerçekleştirilecek arama işlemi için, CMK’nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca hâkimden karar veya Cumhuriyet savcısından yazılı emir alınması ya da PVSK’nın 9. maddesi gereğince usulüne uygun olarak alınmış bir önleme araması kararının gerekli olduğu, ancak dosya kapsamında bu tür bir arama kararı ya da yazılı arama emrinin bulunmadığı, suç konusu uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olması durumunda Anayasanın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağı da dikkate alındığında, sanığın cüzdanında arama yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve hukuka uygun bir delilden söz edilemeyeceği kabul edilmelidir…”
Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kayseri avukatlık büromuz Polat Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.