Arabuluculuk Sürecinin Planlanmasında Arabuluculuk İlkelerinin Gözetilmesi
Arabuluculuk faaliyetlerinin tasarlanması ve uygulanmasında arabuluculuğun temel ilkelerine uyulması gerekir. Arabuluculuk ilkeleri, süreç boyunca nasıl hareket edileceğine dair tüm soruların cevaplanmasında temel kılavuz olarak kullanılmalıdır. Aşağıda sürecin planlanmasında temel ilkelerin çeşitli uygulamaları açıklanmıştır.
Uyuşmazlık çözüm sürecinin yürütücüsü olarak arabulucu, sürecin esas sahibinin taraflar olduğunu ve arabuluculuğun her aşamasında onların onaylarının alınması gerektiğini akılda tutmalıdır. Bu şekilde gönüllülük ve tarafsızlık ilkesine uygun hareket edilmiş olunur. Gönüllülük ilkesi, tarafarın kendi kararlarını verebilmesinin dikkate alınmasını gerektirir ve tarafsızlığın korunmasını da sağlar.
Etkililik ilkesi, sürecin sonuç odaklı bir yaklaşımla yürütülmesini gerektirir. Bu amaçla; arabulucunun her uyuşmazlığı kendi özel durumu içerisinde ve farklılıkları çerçevesinde ele alarak akıllı bir planlama yapması, arabuluculuğun amaçlarına ve hedeferine odaklanması, tarafarın rahat etmesini sağlaması, gerektiğinde süre ve maliyet tasarrufu için tedbir alması ve gizliliği sağlaması gerekir. Gizlilik ilkesi, tarafarın ihtiyaç ve menfaatlerini açıkça ortaya koyabilmelerini sağlaması ve güven ilişkisinin gelişimi açısından etkililik ilkesiyle birlikte düşünülebilir.
Esneklik ise arabulucunun tarafların rızası ile olası bütün iletişim yollarının açmasını sağlar. Diğer taraftan, bu ilke sayesinde arabulucu ilk planın beklendiği kadar yararlı olmadığını fark edebilir ve planı yeniden değerlendirebilir. Esneklik aynı zamanda, arabulucunun tarafarı farklılıklarıyla birlikte kabul etme konusunda esnek bir anlayış geliştirebilmesi; yani, kalıp yargılardan kaçınabilmesi olarak da ele alınmaktadır.
Hakkaniyet ilkesi, gönüllülük ilkesi ile eş değer ölçüde dikkate alınmalıdır. Arabulucu adil bir şekilde hareket etmeli ve tarafarın çeşitli nedenlerle dezavantajlı konuma düşmesine neden olmamalıdır.