Alacak Davası (Haksız İktisap Nedeniyle Sebepsiz Zenginleşme) Nasıl Açılır?
(6098 s. TBK. m. 77, 78, 79, 80, 81, 82.112,121)
Görevli mahkeme
1-Asliye Hukuk mahkemesi
2-Asliye Ticaret Mahkemesi
Yetkili Mahkeme
1-Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (6100 s. HMK. m. 6/1).
Yerleşim yeri, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir (6100 s. HMK. m. 6/2).
2-Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (6100 s. HMK. m.7)
3-Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. . (6100 s. HMK. m.10/1)
4-Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. . (6100 s. HMK. m. 12/1)
5-Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi (6100 s. HMK. m. 16/1).
6-Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır (6100 s. HMK. m. 17/1)
7-İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. (6100 s. HMK. m. 12)
8-Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir. . (6100 s. HMK. m.9)
Zamanaşımı
1-Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. (6098 s. BK. m. 82/1)
2-Sözleşmeden doğan alacak davaları kural olarak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 147. madde hükmü saklıdır.
Açıklamalar
Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. (6098 s. TBK. m.77/1)
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. (6098 s. TBK. m.77/2)
Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. (6098 s. TBK. m.78/1)
Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez. (6098 s. TBK. m.78/2)
Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır. (6098 s. TBK. m.78/3)
Haksız zenginleşen, zenginleşmeyi kötü niyetle elden çıkarmış ise elden çıkardığı bu zenginleşmeyi iade tarihinde olması gereken durumuyla ve tam olarak iade etmekle yükümlüdür.
Haksız zenginleşen kötü niyetli ise elden çıkardığı zenginleşmeyi de elde kalan zenginleşme ile birlikte iadeye mecbur tutulmuştur.
Haksız zenginleşenin iyi niyetli sayılıp sayılmayacağı, zenginleşmeyi iyi veya kötü niyetle mi elden çıkarttığı husus iyiniyet hükümleri uyarınca belirlenecektir.
Haksız zenginleşen elde ettiği yararın geçerli bir sebebe dayanmadığını ve iade ile yükümlü olduğunu biliyor veya bilebilecek durumda ise iyi niyetli sayılmayacaktır.
Kural olarak iade alacaklısı, iade borçlusu zenginleşenin iyi niyetli olmadığını ispat etmelidir.
İade borcunun kapsamı tayin edilirken olumlu ve olumsuz zenginleşmenin tamamı dikkate alınmalıdır. Olayın özellikleri zenginleşenin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor ise ayrıca bu yönün ispatına gerek bulunmamalı, iddianın ispat edilmiş olduğu kabul edilmelidir.
Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete mal edilmesine karar verebilir. (6098 s. TBK. m. 81).
Gayri ahlaki bir amacı sağlamak için verilen şeylerin geri alınması mümkün değildir.
6098 sayılı TBK. madde 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlı- ğından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya Gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 77. Madde gerekçesi- 818 sayılı Borçlar Kanununun 61 inci maddesini karşılamaktadır.
Tasarının iki fıkradan oluşan 76 ncı maddesinde, sebepsiz zenginleşmenin koşulları düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununda, 61 inci maddeyle başlayan “Üçüncü Fasıl / Haksız bir fiil ile mal iktisabından doğan borçlar” seklindeki üst baslığın öğretide eleştirildiği göz önünde tutularak, bu üst baslık, Tasarıda “Üçüncü Ayırım / Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri” şekline dönüştürülmüştür. 818 sayılı Borçlar Kanununun 61 inci maddesinin kenar baslığında kullanılan “A. Şartlar / I. Umumiyet itibariyle” seklindeki ibareler, Tasarıda “A. Koşulları / I. Genel olarak” seklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 61 inci maddesinde, “Haklı bir sebep olmaksızın aharın zararına mal iktisap eden kimse, onu iadeye mecburdur” denildiği hâlde, öğreti ve uygulamada ortaya çıkan yeni anlayışa uygun olarak Tasarının 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında “Haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” Denilmektedir.
Tasarının 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, başlıca sebepsiz zenginleşme çeşitleri sayılmıştır.
818 sayılı BK. madde 61- Haklı bir sebep olmaksızın aharın zararına mal iktisabeden kimse, onu iadeye mecburdur.
Hususiyle muteber olmayan veya tahakkuk etmemiş bulunan bir sebebe yahut vücudu nihayet bulmuş olan bir sebebe müsteniden ahzoiunan şeyin, iadesi lazımdır.
6098 sayılı TBK. madde 112- Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 112. Madde gerekçesi – 818 sayılı Borçlar Kanununun 96 ncı maddesini karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 111 inci maddesinde, borcun ifa edilmemesi durumunda, gene/ olarak giderim borcu düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 96 ncı maddesinin kenar baslığında kullanılan “A. Borcun ifa Edilmemesi/1. Borçlunun mesuliyeti /1. Umumiyet itibariyle” şeklindeki ibare, Tasanda “A. Borcun ifa edilmemesi/1. Giderim borcu /1. Genel olarak”şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 96 ncı maddesinde kullanılan “Alacaklı, hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde”şeklindeki ibare, Tasanda “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse”şekline dönüştürülmüştür.
Maddede, borçlunun borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumunda, alacaklının ifaya olan menfaatinin (olumlu zararının) karşılanması amaçlanmıştır.
Maddede borçlunun, “kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe” borca aykırılık nedeniyle alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlü o/duğu belirtilmektedir. Burada, borca aykırı davranış söz konusu olduğu için, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 6 acı maddesinde öngörülen genel ispat kuralından farklı olarak kusursuzluğunu ispat yükü, tazminat sorumluluğundan kurtulmak isteyen borçluya yükletilmiştir.
Metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
818 sayılı BK. madde 96- Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur.
6098 sayılı TBK. madde 121- Faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür.
Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur.
Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121. Madde gerekçesi – 818 sayılı Borçlar Kanununun 104 üncü maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 120 nci maddesinde, faiz, irat ve bağışlamalarda temerrüt faizi düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 104 üncü maddesinin kenar baslığında kullanılan “b. Faizin, mütedahii taksitlerin, bağışladığı mebaliğin tediyesinde mütemerrit olan borçlu” seklindeki ibare, Tasanda “b. Faizlerde, iratlarda ve bağışlamada temerrüt faizi” seklinde değiştirilmiştir.
Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar
Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
818 sayılı BK. madde 104- Faiz veya mütedahii iratların yahut hibe ettiği bir miktar paranın tediyesinden temerrüt eden borç/u bunlar için geçmiş günler faizini ancak icraya veya mahkemeye müracaat gününden itibaren tediyeye mecburdur.
Bunun aksine olan her şart, cezai şart hakkmdaki hükümlere tevfikan takdir olunur.
Geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi He faiz yürütülemez.
Alacak Davası (Haksız İktisap Nedeniyle Sebepsiz Zenginleşme) Dava Dilekçesi Örneği
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE
DAVACI :…………………………. (T.C. Kimlik no:……………….. )
Adres :…………………………………
VEKİLİ : Av……………………………
Adres :…………………………………
DAVALI :…………………………………
Adres :…………………………………
DAVA DEĞERİ : … TL.
KONU : … TL. Alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili talebidir.
AÇIKLAMALAR :1- Müvekkilimiz, … plakalı … model … marka arabasını tarihinde davalıya satmıştır. Aralarında yaptıkları yazılı anlaşmaya göre, davalı araç bedelinin …TL.’lik kısmını peşin ödemiş, kalan … TL için ise üç vade halinde ödeme konusunda anlaşmışlardır. (EK-1)
- Müvekkilimiz davalıya, aracı söz verdiği günde teslim etmiş ve noterden satışını da vermiştir. (EK-2)
3-Davalı tarihinde vermesi gereken ilk taksit bedelini ve devam eden aylara ait taksit bedellerine ödemediği gibi çekilen ihtarnameye de cevap vermemiştir. Böylece davalı sözleşme şartlarına aykırı hareket etmiştir.(EK-3)
4-Sözleşme gereği davalının ödemesi gereken … TL. tutarındaki alacağının taksit tarihlerinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte ödemesini sağlamak amacıyla işbu davayı açmak zorunluluğu doğmuştur.
DELİLLER : …/…/… tarihli satış sözleşmesi, İhtarname, tanık beyanları ve diğer deliller.
HUKUKİ SEBEPLER : 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 112, 121 ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davamızın kabulü ile … TL’ lik alacağın taksit tarihlerinden itibaren hesap olunacak yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. .. Davacı Vekili
Av……………
EKLER:
Ek-1 Satış sözleşmesi
Ek-2 tarihli Noter satış sözleşmesi
Ek-3 İhtarname
Ek-4 Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi, Ek-5 Onaylı vekâletname
Alacak Davası (Haksız İktisap Nedeniyle Sebepsiz Zenginleşme) Dilekçesi Örneği 2
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE
DAVACI :……………………… (T.C…. Kimlik no:……………. )
Adres :………………………………..
VEKİLİ : Av……………….
Adres :………………………………..
DAVALI :………………………………..
Adres :………………………
DAVA DEĞERİ : … TL.
KONU : Yapılan Harcamaların Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Geri
Alınması İstemimizden İbarettir.
AÇIKLAMALAR :1- Dava dışı müteahhit………………….. , davalı……… ile imzalamış olduğu
kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kendisine verilen bağımsız bölümlerden, … ada … parselde bulunan bağımsız bölümü, … Noterliği’nin …/ …/ … tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile müvekkilimize satmıştır. … yılında, dava dışı müteahhit, yaşadığı ekonomik kriz nedeni ile inşaatı terk etmiş ve bu yüzden inşaat… ay durmuştur. Müvekkilimiz, satın aldığı bağımsız bölümün inşaatını kendi imkânları ile tamamlamıştır. (EK-1), (EK-2) (EK-3).
2-Davah, …/ …/ … tarihinde … Hukuk Mahkemesi’nde açmış olduğu dava neticesinde, müvekkilimizin, dava dışı müteahhitten almış olduğu bağımsız bölüme ait tapu iptal edilmiştir. … Hukuk Mahkemesi’nin …/ … E. …/ … K. sayılı kararını ekte sunuyoruz.(EK-4)
3-6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77. maddesinde aşağıdaki düzenleme yer almaktadır;
“Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.”
4-Müvekkilimiz, dava dışı müteahhitten almış olduğu ve … Hukuk Mahkemesi’nin iptal kararına konu olan bağımsız bölümün inşaatını bitirmek için … TL harcamıştır. Yukarıda yer alan mevzuat düzenlemesi gereği, müvekkilimizin yapmış olduğu harcamaların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsil edilmesi için mahkemenize başvurulması zorunluluğu hâsıl olmuştur.
DELİLLER : … Noterliği’nin …/ …/ … tarihli Taşınmaz Satış Sözleşmesi, … Hukuk Mahkemesi’nin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı kararı ve diğer deliller.
HUKUKİ NEDENLER : 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77 ve ilgili mevzuat
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davamızın kabulü ile müvekkilimizin … ada … parselde bulunan bağımsız bölümümün inşaatının tamamlanması için yapmış olduğu … TL. masrafın, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
Av……………..
EKLER
Ek-1 Kat karşılığı inşaat sözleşmesi
Ek-2 … Noterliği’nin …/ …/ … tarihli Taşınmaz Satış Sözleşmesi
Ek-3 Tapu kaydı
Ek-4 … Hukuk Mahkemesi’nin …/ … E. …/ … K. sayılı kararı
Ek-5 Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi, Ek-6 Onaylı vekâletname