Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Alacağın Devrinde Borçlunun Durumu

Alacağın Devrinde Borçlunun Durumu

Alacağın devri üzerine borçlunun ifa yükümlülüğü artık yeni alacaklıya karşıdır. Eski alacaklıya ödeme yaparsa borcundan kurtulamaz. Kanun, alacağın devri sözl. için borçlunun onayını aramadığı hatta borçlunun haberinin dahi olması gerekmediği için borçluyu korumak adına bazı koşullarda borçlunun eski alacaklıya borcunu ifa etmesini geçerli saymaktadır.

İyiniyetle İfa ile Borçtan Kurtulma

Eski Alacaklıya İfa

Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur. Hükme göre borçlunun ifasının geçerli olabilmesi için iki koşulun gerçekleşmesi gerekir:

  • Borçlunun ifayı, alacağın devrinin kendisine bildirilmesinden önce yapılmış olmalıdır,
  • Borçlu eski alacaklıya ifa yaparken iyiniyetli olmalıdır.

Bu hüküm ard arda yapılan ifalarda da geçerlidir.

Tevdi İle Borçtan Kurtulma

Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur. Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği hâlde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. Tevdi hakkı doğan borçlu, ifa yerindeki hakime başvurarak tevdi yeri tayinini isteyecektir. Borçlu, hakimin belirlediği yere tevdide bulunca da tıpkı alacaklıya ifada bulunmuş gibi borcundan kurtulur.

Alacak hakkının kime ait olduğunun çekişmeli olduğu durumlarda da bazen, alacak iddiasında bulunana da borçluyu tevdie zorlama imkânı tanınmıştır. Dava konusu olan çekişme mahkemece henüz sonuca bağlanmamış ve borç da muaccel ise, taraflardan her biri borçluyu, edimi tevdi etmeye zorlayabilir. Alacak hakkı mahkemede dava konusu yapılmış olmalı ve ayrıca bu alacak muaccel olmuş olmalıdır.

Borçluya Tanınan Savunma İmkanları

Borçluya tanınmış savunma imkanları 3 gruba ayrılır:

Devir İşlemlerine İlişkin Savunmalar

  • Borçlunun yapabileceği savunmalar: Devir geçersiz ise borçlu bunu ileri sürebilir. Devrin taraflarından birinin fiil ehliyetinin bulunmadığı, devri yapan alacaklının tasarruf yetkisinin bulunmadığını, devirse şekle uyulmadığını..vs. ileri sürebilir.
  • Borçlunun yapamayacağı savunmalar: Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.

 Alacakla İlgili Savunmalar

Alacağın devri, borçlunun durumunu ağırlaştıramaz. Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. İtiraz ve def’ iler bu kapsamdadır. Borcun olmadı, borcun sona erdiği, ifa, ibra, takas gibi yollarla sona erdiği itirazları yapılabilir. Zamanaşımı def i de ileri sürülebilir.

Yazılı bir borç tanımasına dayanarak alacağı devralan yeni alacaklıya karşı borçlu, alacağın muvazaalı olduğunu ileri süremez. Keza borçlu, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşmeye dayanan daimi def’ i hakkını alacağı devralan yeni alacaklıya karşı ileri süremez.

Borçlunun Alacağı Devredene Karşı Sahip Olduğu Takas Hakkını Yeni Alacaklıya Karşı Kullanabilmesi

Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir. Burada takasın karşılıklılık şartına bir istisna getirilmiştir.