Zamanaşımı Nedeniyle Ceza Davasının Ortadan Kaldırılması
YARGITAY 3. Ceza Dairesi
2015/30303 E.
2015/31951 K.
Kasten yaralama suçundan sanık T.. E..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 31/2, 52/2, 62. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 29/03/2012 tarihli ve 2007/126 esas, 2012/272 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e. 31/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 09/04/2015 tarihli ve 2015/73 esas, 2015/244 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 04.09.2015 tarih ve 2015/18188 – 58559 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.10.2015 tarih ve 2015/310515 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23/05/2012 tarihli ve 2012/1… esas, 2012/1… karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 Sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve aynı maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağının kabul edilmesi karşısında,
Adı geçen suça sürüklenen çocuk hakkında 03/06/2007 tarihinde işlemiş olduğu kasten yaralama suçuna ilişkin olarak Mahkemesince 29/03/2012 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 3 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş olup, bu kararın itiraz edilmeyerek 25/04/2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra 14/08/2012 tarihinde sanık tarafından yeni suç işlendiği ve bu suça ilişkin İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/1972 esas, 2013/181 sayılı kararı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği cihetle, sanığa atılı kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan kesintili 6 yıl zamanaşımının suç tarihi olan 03/06/2007 tarihi ile hükmün açıklanması karar tarihi olan 09/04/2015 tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2015/73 esas, 2015/244 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’un 322/1. ve CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.