Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İpoteğin Kaldırılması Davası

İPOTEĞİN KALDIRILMASI DAVASI

DAVA KONUSU ALACAKTA İPOTEKLE TEMİNAT ALTINA ALINAN TEMLİK SÖZLEŞMESİ YANINDA ADİ ORTAKLIK VE KEFALETTEKİ İÇ İLİŞKİ KAPSAMINDA YASADAN KAYNAKLANAN BİR ALACAK OLDUĞU – TEMLİK ALINAN İPOTEKLİ ALACAĞIN VEYA İÇ İLİŞKİDEN KAYNAKLANAN RÜCU ALACAĞININ ÖDENDİĞİNE İLİŞKİN İDDİA VE İSPAT MEVCUT OLMADIĞI – İPOTEĞİN KALDIRILMASINA İLİŞKİN TALEBİN REDDİ GEREKTİĞİ

Ankara BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 70
Karar: 2016 / 88
Karar Tarihi: 29.12.2016

ÖZET: Somut olayda alacağın doğumu birden fazla nedene yasa ve sözleşmeye dayanmakta olup, dava konusu alacakta ipotekle teminat altına alınan temlik sözleşmesi yanında adi ortaklık ve kefaletteki iç ilişki kapsamında yasadan kaynaklanan bir alacak söz konusudur. Temlik alınan ipotekli alacağın veya iç ilişkiden kaynaklanan rücu alacağının ödendiğine ilişkin iddia ve ispat mevcut olmadığından mahkemece davalı E. K.’na banka tarafından temlik edilen alacağın teminatı olan ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu talebin kabulü usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olup, davalı E. K.’nun istinaf başvurusu yerindedir.

(6098 S. K. m. 167, 598, 638) (818 S. K. m. 146, 492, 494, 520, 534) (6100 S. K. m. 353, 361)

Küre Asliye Hukuk Mahkemesince verilen: 2016/1 E. – 2016/39 K. sayılı kararı aleyhine, davalı Şekerbank A.Ş. vekili ve davalı E. K. vekili istinaf başvurusunda bulunmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde: Ortakları E. K. ve R. S. olan E. Mühendislik ve Otomotiv Ortakları Adi Şirketi ile davalı Şekerbank T. A.Ş arasında Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye adi şirket ortaklarının adi şirketi temsilen ve müşterek, müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, davacıların murisi R. S.’in ise müşterek ve müteselsil kefil olduğu, ayrıca kendi adına kayıtlı Kastamonu ili. Küre İlçesi. Camievsat Mahallesi 185 ada 5 parsel 1, 2, 4, 5 ve 6 bağımsız bölüm numaralı 5 adet taşınmazını teminat olarak verdiğini, E. Mühendislik ve Otomotiv Ortakları Adi Şirketinin yapmış olduğu bayilik sözleşmesinin teminatı olarak davalı Şekerbank A. Ş. den 11/08/2000 tarihli 7593 numaralı teminat mektubu alındığını ve teminat mektubu bedelinin davalı Şekerbank T. A. Ş. tarafından ödendiği, teminat mektubu bedelini Adi Şirketin ortakları E. K. ve R. S. ve müşterek ve müteselsil kefil muris R. S.’in ödeyemediğini, muris R. S.’in 23/05/2001 tarihinde vefat ettiğini, 13/02/2014 tarihinde Adi şirket ortağı davalı E. K.’nun teminat mektubundan kaynaklanan kredi borcunu 42.000,00 TL. olarak davalı Şekerbank T. A.Ş. ye ödemiş olduğunu, davalı Şekerbank T. A.Ş. nin ise Kastamonu 2. Noterliğinin 13/02/2014 tarih ve 01191 yevmiye numaralı temliknamesi ile borcu ödeyen E. K.’nun bu ödemeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yaptığını belirterek 42.000,00 TL tutarındaki alacak miktarını ve bankanın muris R. S. Adına kayıtlı 5 adet taşınmaz ürerindeki 1. derecede 75.000,00 TL ‘lik hakkının ödeme meblağı olan 42.000,00 TL’lik kısmı ile birlikte doğan tüm dava ve alacak hakları ile birlikte E. K.’na devir ve temlik ettiğini, temlik alacaklısı E. K.’nun bu temlikname ile muris adına kayıtlı dava konusu taşınmazlar üzerinde kendi lehine ipotek tesis ettirmiş olduğunu, davalının adi şirketin ortağı olması nedeniyle adi ortaklığın borçlarından şahsi, sınırsız ve müteselsilen sorumlu olduğunu, yani Şekerbank T.A.Ş ile imzalanan kredi sözleşmesinde asıl borçlu konumunda olduğunu, banka borcunun şirket ortağı yani asıl borçlu E. K. tarafından kapatılması nedeniyle borç sona erdiğinden R. S. ve ölümü ile mirasçıları olan davacıların kefilliğinin de sona ermiş olduğunu, Türk Borçlar Kanunun 598. maddesi gereğince davacılar murisi R. S.’in kefillik sıfatının 2000 yılında doğduğunu, bu 10 yıllık süre geçtiğinden 2010 yılında kefillik suresinin sona erdiğini, bankadan alınan ibranamede “şubemizden E. Müh. Ve Oto. Ort. .Adi Şti Bankamıza olan borcu E. K.’ndan yapılan tahsilat şubemize olan borcu kapatmış olup E. K.’nun talebi üzerine temlik edilmiştir Müvekkillerinizin murisi olan R. S.’in bankamıza sorumlu olduğu herhangi bir kredi riski kalmamıştır.” denilmek suretiyle muris R. S. ve müvekkil mirasçıların ibra edilmiş olduğunu, borcun tamamı ödendiği halde banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını belirterek borcun asıl borçlu tarafından ödenmesi ve kefaletin zamanaşımına uğraması nedeniyle davalı E. K. ve davalı Şekerbank T. A Ş lehine kurulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Şekerbank vekili cevap dilekçesinde; davalı banka tarafından ipoteğin diğer davalı E. K.’na devredildiğini, davanın diğer davalı E. K.’na yöneltilmesi gerektiğini, davanın banka yönünden husumetten reddi gerektiğim. E. K.’nun adı şirketin ortağı sıfatıyla asıl borçlu konumunda olduğunu ve borcu ödemesi sebebiyle borcun sona erdiğini ve bu nedenle de ipoteğin hükümsüz kaldığının iddia edildiğini, halbuki E. K.’nun olduğu E. Mühendislik adı ortaklığının ortağı olması sebebiyle borçtan sorumlu olduğunu, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK.nın 520 ve devamı maddeleri gereğince adı şirketin tüzel kişiliği olmadığını, dolayısıyla tüm hak borçların Adi Şirketin ortakları üzerinde doğmakta olduğunu, ancak E. K’nun şirketin tek ortağı olmadığı için müteselsil kefil sıfatıyla ayrıca alındığını ve bu sıfatla da borcu ödemiş olduğunu, 6098 Sayılı TBK 598. maddesindeki 10 yıllık sürenin geçmesiyle kefaletin son bulacağına dair iddiasının yersiz olduğunu, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 492-494 maddelerinde böyle bir sürenin ön görülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı E. K. vekili davalının teminat mektubundan kaynaklanan 42.000,00 TL. kredi borcunu davalı bankaya ödediğim, adı ortaklardan birinin diğer ortak adına ödemiş olduğu miktar kadar alacağının doğacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

Mahkemece; Teminat mektubundan kaynaklanan borcun tamamının ödenmesi nedeniyle davalı Şekerbank T.A.Ş.’nın lehine tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılmasına, davalı E. K. E. Mühendislik ve Otomotiv Ortakları Adı Şirketinin odağı olduğu için, şirketin Şekerbank T.A.Ş.ne olan borcundan şahsen, sınırsız ve müteselsilen sorumlu olduğu, borcun asıl borçlusu ve aynı zamanda kefili olamayacağı, ipoteğin adi şirketin bankaya olan borcunun teminatı olduğu, ortaklar arasındaki iç ilişkinin teminatı olarak düşünülemeyeceği, gerekçesi ile davalı E. K. lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş davalı Şekerbank A.Ş. vekili ve davalı E. K. vekili taralından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı Şekerbank vekili istinaf dilekçesinde; davanın davalı banka yönünden husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı E.’in genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, herhalde ödediği kısım yönünden alacağı ve bu alacağa bağlı teminatı temlik alma hakkı olduğunu, kefaletin son bulmadığını istinaf sebebi olarak belirtmiş, davalı E. K. vekili ise davalının teminat mektubundan kaynaklanan borcu ödeyerek alacağı ve ipoteği temlik aldığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, davacı R. S.’in adi ortaklığın ortaklardan biri olduğunu, dava açmakta hukuki yaran bulunmadığını, davacının ortaklıktan doğan sorumluluğunu yerine getirmediğim belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı banka ile adı ortaklık arasında yapılan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak müteselsil kefile ait taşınmazlar üzerine tesis edilen ipoteğin borcun adi ortaklardan biri tarafından ödenmesi ile ipoteğin borcu ödeyen adi şirket ortağı ve müteselsil kefile temlikinin mümkün olup olmadığı, ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.

DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava davacıların murisi R. S.’e ait taşınmazların tapu kaydı üzerinde davalı bankadan alınan kredinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir.

Kastamonu 2.Noterliği tarafından düzenlenen 15.05.2000 tarihli sözleşme ile E. K. ve R. S. tarafından %50 eşit pay sahibi olarak adi ortaklık kurulduğu, daha sonra adi ortaklar tarafından 24.11.2000 tarihinden itibaren ortaklık paylarının R. S. %99, E. K. %1 olarak belirlendiği, Kastamonu Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısına göre 01.05.2004 tarihinde mükellefiyetinin re’sen terk ettirildiği anlaşılmıştır.

Davalı Şekerbank A.Ş. ile Dacia Ana Bayi E. Otomotiv R. S. ve E. K. adi ortaklığı ile 40.000,00 TL. bedelli genel kredi sözleşmesi yapılmış. R. S. ve E. K. adi ortaklık adına ve müşterek müteselsil borçlu olarak sözleşmeyi imzalamış, ayrıca müşterek ve müteselsil borçlu olan R. S.’e ait taşınmazlar üzerine ipotek tesis edilmiştir.

Davacılar murisi R. S. adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde halen 75.000.00 TL. borç için Şekerbank A.Ş. ve E. K. lehine ipotek kaydının devam ettiği anlaşılmıştır.

Kastamonu 2. Noterliği’nin 13.02.2014 tarihli Temliknamesinde BK.596. maddesi gereğince E. Müh. ve Otom. Adi Ortaklığı ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine konu nakdi krediden kaynaklanan alacağın ve teminatlarının 42.000,00 TL. ödeme yapması karşılığında E. K.’na temlik edildiği ve R. S.’e ait taşınmazlar üzerindeki I. Derecede kayıtlı 75.000.00 TL’lik hakkının ödenen 42.000.00 TL. ile birlikte temlik alana devir edildiğine dair sözleşme yapılmış, ipotek sözleşmesi tapuya kaydedilmiştir.

Her iki davalı yönünden de istinaf sebeplerinin ayrı ayrı incelenmesinde;

I- Davalı Şekerbank A.Ş.nin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı olarak taşınmaz kayıtları üzerine 75.000,00 TL. lik borcun teminatı için tesis edilen ipotek kaydının devam ettiği. 42.000,00 TL.lik alacağın temlik edildiği, davalı bankanın yargılama aşamasında alacaklarının kalmadığını, alacağı ve ipoteği temlik ettiklerini beyan etmesine rağmen tapu kaydındaki ipotek terkin edilmediğinden, tapu kaydı üzerinde mevcut olan ipotek kaydının kaldırılması için davalı Şekerbank A.Ş. ne husumet yöneltilmesi zorunlu olduğundan bankanın davalı gösterilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Şekerbank A.Ş. vekilinin sair istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir. Ancak davalı Şekerbank A.Ş.nin 75.000,00 TL. ipotek alacağının 42.000.00 TL’lik kısmının davadan önce temlik edildiği, yeni tescil istemi ile bu miktarın 33.000.00 TL. lık kısmının Şekerbank A.Ş. üzerinde bırakılarak 42.000,00 TL. nın E. K. adına tescilinin talep edildiği, dolayısıyla kalan 33.00.00 TL. tutar yönünden dava tarihi itibariyle davalı banka lehine ipotek kaydı devam ettiğinden, davacının bu miktar üzerinden dava açmakta haklı olduğu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden belirlenmesi gerektiği gözetilerek hüküm fıkrasının buna göre düzeltilmesine karar verilmiştir.

2- Davalı E. K. vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan inceleme sonunda; davalının E. Müh. Ve Ot. Adi ortaklığının, ortağı olduğu gibi davalı banka ile yapılan genel kredi sözleşmesinde de müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzası mevcuttur. Adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 520. Maddesinde adi şirket düzenlenmiş, aynı kanunun adi ortaklığın temsili hükümleri başlığını taşıyan 534/3. Maddesinde ise “Hilafına mukavele edilmiş olmadıkça, şerikler birlikte yahut bir mümessil vasıtasıyla üçüncü şahsa karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes’ul olurlar” şeklinde düzenleme yapılmış aynı düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 638. Maddesinde de muhafaza edilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı gibi adi ortaklığın ortakları üçüncü kişiye karşı ortaklık çerçevesindeki borçlulardan aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumlu olurlar. 6098 sayılı Türk Borçlar kanunun müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen 167. Maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunun 146. Maddesi gereğince aksi kararlaştırılmadıkça müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ödemeden eşit olarak sorumludur.

Davalı E. K. tarafından adi ortaklığın davalı bankaya olan kredi borcunun ödenmesi üzerine davalı banka ile E. K. arasında Kastamonu 2 Noterliği’nin 13.02.2014 tarihli temlikname düzenlenmiş, Genel Kredi Sözleşmesine konu nakdi krediden kaynaklanan alacağın ve kredi sözleşmesinin teminatı olan taşınmazlar üzerindeki ipotek ödenen kısım ile sınırlı olarak devredilmiş ve ipoteğin devri tapu kayıtlarına tescil edilmiştir İpotek; bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın bulunması ve rehin sözleşmesinin tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotekle teminat altına alınmış bir alacağın bu özelliği ile temlik edilmesi olanaklıdır ve alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir.

Davalı E. K. davalı banka ile yapılan genel kredi sözleşmesinde öncelikli olarak adi ortaklığın ortağı sıfatı ile asıl borçlu olarak sorumlu olduğu 42.000,00 TL. kredi borcunu ödeyerek davalı banka ile yapılan 13.02.2014 tarihli temlikname gereğince, bu miktar ile sınırlı olarak alacak ve teminatı olan ipoteği temlik almıştır. Böylece davalı E. K. adi ortaklık ve müteselsil borçluluktan kaynaklanan iç ilişkide yapılan ödeme nedeniyle kanundan doğan rücu hakkı yanında temlik aldığı ipotekli alacak nedeniyle daha güvenceli bir alacak hakkına sahip olmuştur. Somut olayda alacağın doğumu birden fazla nedene yasa ve sözleşmeye dayanmakta olup, dava konusu alacakta ipotekle teminat altına alınan temlik sözleşmesi yanında adi ortaklık ve kefaletteki iç ilişki kapsamında yasadan kaynaklanan bir alacak söz konusudur. Temlik alınan ipotekli alacağın veya iç ilişkiden kaynaklanan rücu alacağının ödendiğine ilişkin iddia ve ispat mevcut olmadığından mahkemece davalı E. K.’na banka tarafından temlik edilen alacağın teminatı olan ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu talebin kabulü usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olup, davalı E. K.’nun istinaf başvurusu yerindedir.

Açıklanan nedenlerle davalı E. K. hakkındaki hüküm fıkrasının birinci bendi ile verilen ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kabul kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ve taraflara yüklenecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin yeniden belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- a-Davalı Şekerbank A.Ş. Yönünden ipoteğin kaldırılmasına ilişkin verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalı Şekerbank A.Ş.’nin bu yöne ilişkin istinaf nedenlerinin REDDİNE,

1.b-Davalı Şekerbank A.Ş.nin diğer istinaf nedenlerinin kabulü ile, davalı bankanın ipotek alacağının 33.000,00 TL. ile sınırlı olması nedeniyle bu miktar üzerinden yargılamada vekil ile temsil edilen davacılar yararına belirlenen 3.960.00 TL vekalet ücretinin davalı Şekerbank A.Ş.den tahsili ile davacılara ödenmesine.

2- Davalı E. K. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile davalı E. K. hakkında verilen karar usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğundan, kararın KALDIRILMASINA,

Davacıların davalı E. K. yönünden ipoteğin kaldırılması talebinin REDDİNE, ipoteğin bu davalı yönünden 42.000,00 TL. miktar ile sınırlı olarak devamına,

2.a- Yargılamada davalı E. K. vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesinin gereğince 4.9700,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,

2.b- Davacılar tarafından yapılan 383,00 TL. yargılama gülerinin 169.00 TL. nın davalı Şekerbank A.Ş. den tahsiline, reddedilen miktara göre 214.00 TL’nin davacı taraf üzerinden bırakılmasına,

2.c- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde HMK 333. madde uyarınca davacıya iadesine,

3- Davalı E. K. ve Şekerbank A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,

4- Davalı E. K. ve Şekerbank A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılardan tahsiline,

5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz yolu açık olmak üzere 29.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.