Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Yürütmenin Durdurulması İstemli Davalarda Dosya Nasıl İncelenir?

Yürütmenin Durdurulması İstemli Davalarda Dosya Nasıl İncelenir?

Açtığınız davada, yürütmenin durdurulması isteminde bulunduysanız, davaya konu edilen işlemin türüne göre, sürecin işleyişinde farklılıklar olacaktır.

Konuya ilişkin olarak, 2577 sayılı Kanunun 27/4. madde­sinde, “Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan hüküm uyarınca, resen, ikmalen ve idarece tarh edi­len vergiler ve bunlar üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerine karşı dava açılması halinde tahsil işlemi kendiliğinden duracağından, bu ihbarnamelere kar­şı açılan davalarda yürütmenin durdurulması isteminde bulu­nulmuş ise Mahkemece, “Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına” kararı verilir. Ay­nı karar, vergiden bağışık olarak kesilen cezalara (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası, özel usulsüzlük cezası) ilişkin ver­gi/ceza ihbarnamelerine karşı açılan davalar ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca yapılan gümrük vergilere tahakkukla­rı, para cezası kararları ve idari kararlara karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması isteminde bulunulması durumunda da verilmektedir.

Dolayısıyla yargılama sürecinin uzatılmaması ve mahkeme­lerin iş yükünün arttınlmaması adına bu işlemlere karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması isteminde bulunulmamasma özen gösterilmelidir.

Yukarıda belirtilen işlemler dışında, vergi mahkemelerinin görev alanına giren diğer işlemlere karşı açılan davalarda yü­rütmenin durdurulması isteminde bulunulması durumunda mah­kemece üç farklı karar verilebilir.

2577 sayılı Kanunun 27/2. maddesinde yer alan, “… Uygu­lanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir..” hüküm uyarınca, mahkemece, “Davalının Savunması Alınıncaya Kadar Yürütmenin Durdurulması” kararı verilebilir.

Burada, dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olma şartının varlığı aranılmamaktadır.

Özellikle haczedilen taşınır, taşınmaz malların satışına yö­nelik tesis edilen işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek işlem türlerine örnek olarak gösterilebilir.

Davaya konu edilen işlemin, bu türden bir işlem olup olma­dığına, ilgili mahkeme karar verecektir. Ancak dava dilekçesin­de, bu hususa ilişkin yapılacak açıklamalar hiç şüphesiz ki mah­kemenin kararına doğrudan tesir edecektir.

2577 sayılı Kanunun 27/3. maddesinde yer alan, “Dava di­lekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.” hükmü uyarınca, dava dilekçesi, davalı idareye tebliğe çıkarılmaksızm, “Yürütme­nin Durdurulması İsteminin Reddine” kararı verilebilir.

Davalının savunma dilekçesi alınmaksızın, bu yönde karar verilmesi, uygulamada pek karşılaşılan bir durum değildir. An­cak örnek vermek gerekirse, çok cüzi tutarlı ödeme emrine karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması isteminde bulunul­ması durumunda, telafisi güç veya imkansız zararların doğması mümkün bulunmadığından, bu karar verilebilmektedir.

Yukarıda belirtilen kararlar dışında, bu aşamada uygulaması en çok olan karar, “Yürütmenin Durdurulması İsteminin, Davalı İdarenin Savunması Alındıktan Sonra İncelenmesi­ne” ya da “Yürütmenin Durdurulması İsteminin, Davalı İdarenin Savunması Alındıktan ve Ara Kararın Cevabı Gel­dikten Sonra İncelenmesine” kararlarıdır.

İlk durumda, “Yürütmenin Durdurulması İsteminin, Davalı İdarenin Savunması Alındıktan Sonra İncelenmesine” ilişkin karar taraflara ve ayrıca dava dilekçesi davalı idareye tebliğe çıkarılır.

İkinci durumda ise ilk durumdan farklı olarak, yürütmenin durdurulması istemine ilişkin karar muhteviyatında, tarafların her ikisinden ya da birinden bazı bilgi ve belgeler istenilmekte­dir.

Bu kararlarda savunma veya cevap verme süresi, genel ola­rak otuz gündür. Ancak,  Kanunun 27/5. maddesi uyarınca bu süre kısaltılabilir, tebliğin memur eliyle yapılmasına karar verilebilir.

Davalı idarenin savunma dilekçesi ve var ise ara kararın ce­vapları geldikten sonra ya da süresi içerisinde savunma dilekçesi ve ara karar cevapları verilmemiş ise ya yürütmenin durdurul­ması isteminin esası hakkında bir karar verilir (“Yürütmenin Durdurulması İsteminin Kabulüne”, “Yürütmenin Durdurulması İsteminin Reddine”) ya da “Yürütmenin Durdurulması İstemi­nin, Ara Kararın Cevabı Geldikten Sonra İncelenmesine” kararı verilir. Bu kararlar taraflara tebliğe çıkarılır ve ayrıca davalı ida­renin birinci savunma dilekçesi de davacıya tebliğe çıkarılır.

“Yürütmenin Durdurulması İsteminin, Ara Kararın Cevabı Geldikten Sonra İncelenmesine” kararı verilmiş ve süresi içeri­sinde ara kararı cevabı gelmiş veya gelmemiş ise yürütmenin durdurulması isteminin esası hakkında bir karar (“Yürütmenin Durdurulması İsteminin Kabulüne”, “Yürütmenin Durdurulması İsteminin Reddine”) verilebileceği gibi süreç tekrarlanabilir.

Burada, yürütmenin durdurulması müessesinin gayesi ve özelliği gözönünde bulundurularak, “Yürütmenin Durdurulması İsteminin, Ara Kararın Cevabı Geldikten Sonra İncelenmesine” kararının birden fazla verilebileceğini, bu konuda bir sınırlama bulunmadığını ifade edelim.

Yürütmenin durdurulması istemi ile ilgili nihai bir karar ve­rilinceye kadar, davacı tarafından savunmaya cevap dilekçesi verilmiş ise bu dilekçe davalı idareye tebliğe çıkarılır.

“Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında Karar Veril­mesine Yer Olmadığına” kararma ve yürütmenin durdurulması isteminin esası hakkında verilen karara (“Yürütmenin Durdu­rulması İsteminin Kabulüne”, “Yürütmenin Durdurulması İste­minin Reddine”) karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içe­risinde, 2577 sayılı Kanunun 27/7. madde de belirtilen yargı mercileri nezdinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebi­lir ve İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itiba­ren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine veri­len karar kesindir.

Bu safhada, davalı idarenin ikinci savunma dilekçesi veril­miş ise söz konusu dilekçe davacıya tebliğe çıkarılır. Davacıya tebliğin yapıldığı gün dosya tekemmül etmiş olur.

Yürütmenin Durdurulması İle İlgili Bilinmesi Gereken Hususlar

  1. Vergi mahkemelerinde açılan davalarda, yürütmenin durdu­rulması istemi harca tabi değildir. Yine mahkeme kararları­na karşı yapılan istinaf başvurusunda yürütmenin durdu­rulması isteminde bulunur ise “Y.D. Harcı” alınmamaktadır. Ancak Bölge İdare Mahkemelerinin istinaf incelemesi so­nucu aldığı kararlara karşı yapılan temyiz başvurularında yürütmenin durdurulması isteminde bulunur ise “Y.D. Har­cı” alınmaktadır.
  2. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda, 2577 sayılı Kanunun 16. maddesinde yazılı süreler kısaltılabileceği gi­bi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.
  3. “Yürütmenin Durdurulması İsteminin Kabulü” kararlarında, genel olarak, teminat alınmasına hükmedilmemektedir.
  4. Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeş gün içinde yazılır ve imzalanır.
  5. Dava dilekçesinde yürütmenin durdurulması isteminde bu­lunulmasa dahi sonradan verilebilecek bir dilekçeyle yü­rütmenin durdurulması isteminde bulunulabilir. Aynı sebep­lere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması iste­minde bulunulamaz. Dava hakkında nihai karar verilinceye kadar farklı sebeplerle, defaten, yürütmenin durdurulması isteminde bulunulmasına yasal bir engel yoktur.
  6. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları, di­ğer dava dosyalarına göre öncelikle incelenir ve karara bağ­lanır.