Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Yoksulluk nafakası ön inceleme aşamasından sonra talep edilebilir mi?

Yoksulluk nafakası ön inceleme aşamasından sonra talep edilebilir mi?

Boşanma davalarının feri niteliğindeki hükümlerinden isteğe tabi olmayanlar dışında, HUMK döneminden farklı olarak, tahkikatın herhangi bir aşamasında maddi – manevi tazminat veya yoksulluk nafakası talep etmek, hukuken mümkün değildir.

Örneğin velayet hususunda, iştirak, tedbir nafakası hususunda tahkikatın her aşamasında talepte bulunmak mümkündür. Müşterek çocuğun velayetinin kime verileceği, takdir edilecek iştirak nafakası gibi hususlar, hakimin resen araştırması gereken hususlardan olup, tarafların talepleri, hakim huzurunda temenni niteliğindedir. Dolayısı ile, ne davacı, ne de davalı, dilekçelerinde velayet ve iştirak nafakası hususunda herhangi bir talepte bulunmamış olsa bile, hakim karar vermekle yükümlüdür. Bunun nedeni, belirtilen hususların kamu düzenine ilişkin olmasından ileri gelmektedir.

Ancak isteğe bağlı olan (Boşanma davasının feri niteliğinde olmayan)  maddi – manevi tazminat talepleri, yoksulluk nafakası gibi hususlarda, hakim, taleple bağlıdır. Yani bu hususta talep olmadıkça, hakimin bu konularda karar vermesi mümkün değildir.

Örneğin, ön inceleme aşamasından önce yoksulluk nafakası talep edilmemişse, ön inceleme duruşmasında ancak karşı taraf gelmemişse yoksulluk nafakası talep edilebilir. Dolayısı ile, ön inceleme duruşmasından önce talep yoksa, karşı tarafın açık muvafakati veya ıslah olmadıkça, hakim, sonradan talep edilecek yoksulluk nafakası hakkında hüküm tesis edemez.

“Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk na­fakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir.

Aynı oturumda hazır bulunan davalı, bu isteğe muvafakat etme­diğini ifade etmiştir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığı­na göre, davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası hakkında hü­küm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.”(Yargıtay 2. HD 2012/16941 E. 2013/6052 K. 07.03.2013 tarih)

Boşanma davasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse, boşanma kararı kesinleştikten itibaren diğer koşullar da mevcutsa,(örn. talep eden taraf ağır kusur­lu değil ise) bir yıl içerisinde yoksulluk nafakası talep edilebilir.

HUMK döneminde, bir kısım avukatlar, dava dilekçelerinde talep etmedikleri şeyleri, yargılama esnasında talep edip, karşı tarafın da buna, dosyaya yeterince vakıf olmaması nedeniyle ses çıkarmadıkları durumlarda, iddia ve savunmalar genişletilip değiştirilebiliyor iken, artık HMK döneminde, iddianın ve savunmanın genişletilip değiştirilebilmesi için açık muvafakat gerektiğinden, karşı tarafa farkettirmeden iddiayı genişletme veya değiştirme  dönemi artık rafa kalkmıştır.

Yoksulluk nafakasının, ön inceleme aşamasından sonra istenememesinin sebebi, bu hususun ön inceleme öncesi çekişmeli vakıa olarak bildirilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Karşı taraf, belki de yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından, duruşmaları takip bile etmeyecektir. Ön inceleme öncesi talep edilmiş olsa idi, karşı taraf buna ilişkin savunmasını ve delillerini sunabilecekken, sonradan yoksulluk nafakası istenmesine onay vermek, karşı tarafın savunma hakkını da sınırlamak anlamına gelecektir.

Özetle, talep yok ise, yoksulluk nafakasının çekişmeli hale geldiğinden bahsedilemez. Çekişme olmadığı için de, karşı taraf doğal olarak bu hususta savunma yapma, delil sunma ihtiyacı hissetmez. Tahkikatın konusu da çekişmeli vakıalar olduğundan, ön inceleme aşaması öncesi talep edilmeyen, ön inceleme duruşmasında ise karşı taraf hazır bulunmuş ise açıkça buna muvafakat etmemiş ise, tahkikat aşamasında yoksulluk nafakası talep edilmesi, ıslah veya açık muvafakat olmadıkça mümkün değildir