Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı

Yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı

Yasayla kurulmuş mahkeme

Adil yargılanma hakkının düzenlendiği AİHS’nin 6/1 fıkrasında “Her şahıs … yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından… davasının … dinlenilmesi hakkına sahiptir” denilerek bireylerin yasayla kurulmuş mahkemede yargılanma hakkına sahip oldukları ifade edilmiştir.

Yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı kapsamındadır. Ayrıca Anayasa’nın 138., 139. ve 140. maddelerin de bu konuya ilişkin hükümler yer almaktadır

AİHM’e göre adil yargılanma hakkı kapsamında mahkeme kavramı, karar veren organın görevine ilişkin konularda, hukuk kurallarına dayanarak ve belli bir usûl izleyerek gerektiğinde devletin zor kullanma yetkisi çerçevesinde yerine getirilen bağlayıcı kararlar verme yetkisini elinde tutan kurumlardır. Mahkemenin, dava konusu olayı maddi ve hukuki açıdan inceleme yetkisine sahip bulunması gerekir.

AYM İsmail Taşpınar başvurusunda, kanunla kurulmuş mahkemenin, kuruluş, yetki, yargılama yöntemlerinin ‘yargılamadan önce’ yasayla düzenlenmiş olması gerektiğini belirtmiştir. AYM, yasanın niteliğini de tanımlamış ve yasayla düzenlemenin ‘belirliliği’ ve ‘öngörülebilirliği’ içerdiğini vurgulamıştır.

Mahkeme bağımsızlığı

Adil yargılanma hakkı kapsamında mahkeme bağımsızlığı, herhangi bir kişi, kurum veya organdan emir almamak, yasamanın, yürütme erkinin, kendi meslektaşlarının, davanın taraflarının ve diğer dış etkilerin baskısı altında kalmamak, anlamına gelir. Tarafsızlık (tarafsız mahkeme) ise hâkimin yargılama yaparken taraf tutmaması, yargılamanın taraflarına karşı nesnel olması demektir.

AİHM de bağımsız ve tarafsız mahkeme kavramını incelerken, mahkemelerin sadece yürütme ve davanın taraflarından bağımsız olmasını yeterli görmemiştir. Mahkeme, aynı zamanda yasama organından da bağımsız olmalıdır. Yargı üst kurullarının diğer devlet organlarından bağımsız olmasının yanında hakimlerin savcılık makamı karşısındaki bağımsızlığını ortaya koymuştur.

Mahkeme üyelerinin sahip oldukları nitelikler bağımsızlıklarının göstergelerinden biridir. AİHM’e göre yargıçların atanma biçimi, görev süreleri, görevden alınamamaları, dış müdahalelerden korunmaları mahkemenin görünümünün güven verip vermediği mahkeme bağımsızlığı için önem taşımaktadır. AİHM, esas olarak yürütme organına karşı tamamen bağımsızlığa vurgu yapsa da hâkimlerin yürütme ya da yasama tarafından atanmasını, bağımsız olmadıklarını söylemek için tek başına yeterli görmemektedir.

Hakimlerin önceden belirlenmiş görev süreleri içinde, görevlerinden alınamamaları mahkemenin dış baskılardan korunması bakımından önemli bir güvencedir. Mahkeme üyelerine idare tarafından talimat ve emir verilememesi de dış etkilerden bağımsızlık yönünden önemli bir güvencedir.

Bazı konularda yorum yapma yetkisi olmayan, yorum yetkisini idari bir kurum veya kuruluşa bırakan organ da bağımsız mahkeme olarak görülemez.

Mahkeme tarafsızlığı

AİHS’nin 6/1 fıkrasında tarafsızlık, davayı etkileyecek bir önyargı, taraftarlık ve menfaatin olmamasıdır. Tarafsızlık özellikle mahkeme veya üyelerinden bazılarının yargılamanın taraflarına karşı, leh ve aleyhinde bir duygu veya çıkara sahip olmamasıdır.

Adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan bağımsızlık kavramı tarafsızlık kavramı ile yakından ilgilidir. Yürütmeden bağımsız olmayan bir mahkemenin yürütmenin taraf olduğu davalarda tarafsızlık olması düşünülemez. Mahkeme üyelerinden birinin, davanın taraflarıyla yakın bir bağı varsa bağımsızlık ve tarafsızlıktan söz edilemez.

Tarafsızlık, öznel ve nesnel olabilir. Öznel tarafsızlık, hakimin mevcut davadaki bireysel tarafsızlığına ilişkindir. Nesnel tarafsızlık ise kurum olarak mahkemenin kişilerde oluşturduğu izlenimdir. Mahkemenin hak arayanlara güven veren tarafsız bir görünüme sahip olması, tarafsızlığı sağlamak için alınan tedbirlerin mahkemenin tarafsızlığı hakkında türlü kuşkuyu ortadan kaldırır.

AYM’ye göre de “Yasal yargıç güvencesi, Sözleşmenin 6. ve Anayasanın 36. maddelerinde ifade edilen adil yargılanma hakkının en önemli ögesi olan ‘kanuni, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma’ hakkının temelini oluşturmaktadır” (E.2002/170, K.2004/54, 5.5.2004).

AYM’ye göre tarafsızlık; “…, davanın çözümünü etkileyecek bir önyargı, tarafgirlik ve menfaate sahip olunmaması ve davanın tarafları karsısında ve onların leh ve aleyhlerinde bir düşünce veya menfaate sahip olunmamasını ifade eder” (Zafer Dinç, B. No: 2013/9100).